bugün

mass effect 2

bilimkurgu rpg gibi mümkün gözükmeyen , sadece hayal olan bir hadiseyi başarılı şekilde yansıtmış manyak bir oyun.

üzülerek söylüyorum ki yeni öğrendim ben bunu. mass effeckt 3 ün videosunu görünce dedim ki "lan bu 3 ise bir yerlerde 2 de olmalı?" doğal olarak araştırmalarım beni buralara kadar getirdi. yeni kurdum , türkçe yamayı da yükledim. mis gibi oldu.

türkçe yama virüs uyarısı veriyor. neden? çünkü yamadan sonra çeviri sitesinin açılmasını kodlamışlar , evet büyük iş yaptınız evet çok güzel bir projeye imza attınız oyunçeviri ekibi. hakkınızı yemiyorum. ama zaten sizin sitenizden indiriyoruz üstüne tüm paylaşım yapan siteler de zaten size yönlendiriyor. peki bu programın içine o "sevimli reklam virüsü" nü koymanızın manası nedir? neden geriyorsunuz 1. kullanıcıyı? zaten sizin sitenizden indiriyoruz. + 1 tıklanma ise derdiniz. yazın kenarına biz bir kere daha gireriz siteye ne bu telaş?

norton da haklı tabi. "virüs var lan" diyip vuruyor küsküyü. sizin niyetinizi nereden bilsin?

edit: çatışma sahneleri 90/100 lük. 90 diyorum çünkü düşmanda sebil gibi roket atar var anasını satim. yeter lan! bu kadar da olmaz ki? hayır ilk vuruluşta ölmüyorsun zararıda komik , sürekli sıkılıncada aptalda bir görüntü oluşturuyor. resmen "bunları sniper la indircen" demişler. onun dışında 4-4 lük görünüyor şimdilik.hiç tereddütsüz gelmiş geçmiş en iyi "yeni nesil" rpg dir. bu ünvanı 3. ye devretmesini ümit ediyoruz şu günlerde.

yeni nesil diyorum zira izometrik görüş açısından oynadığımız baldurs gate rpg leri ile kıyaslamak yanlış olur. bu oyun skyrim , fallout , king of anamour vb türlere rakip cinstendir.

3. sünün çıkmasına sayılı günler kalmışken gün itibari ile bitirdim. ve sıcağı sıcağına yazayım.

--spoiler--
-evren müthiş olmuş. o kadar ırk , o kadar ilişki o kadar varyasyon resmen sizi oyuna hayran bırakıyor.
misal "geth" dediğimiz olayı ele alalım. ben bunları ilk gördüğümde reaper dediğimiz nanelerin beyinsiz hizmetçileri sanıyordumki o da ne? bir matrix vakası mevcutmuş. bunlar kendilerini yapan quarian lara isyan edip gezegenden sepetlemişler. gel zaman git zaman reaperler yani çok daha üstün olan bu şeyler piyasaya çıkınca bu geth abiler de bölünme yaşanmış. bir kısmı "lan bunlar tanrı lan" derken bir kısmıda "olm ne tanrısı ya yörü git" şeklinde karar vermiş.

-kroganlar ap ayrı bir mevzu. resmen savaş stratejileri bile farklı elemanlar saklanmıyor doğrudan taaruza kalkıyor. yükleme ekranındaki açıklamalar gibi cidden bu elemanlar yakınlaştımı taaruza kalkıyor ve efsanevi komutan shephard falan dinlemiyor , alıyor ayağının altına.

-bir diğer dumuru ise vocha larla çatışırken ,daha doğrusu çatışmadan sonra yaşadım. bir vocha ya tabanca ile sıkıp duruyordum , elemanda uzaktaydı sürekli hızlıca iyileşiyordu. demiştim ki kendi kendime "aptal oyun illa sniper kullandıracak demekki. iyi lan!" diyip alnının çatından indirmiştim şerefsizi. derken yükleme ekranında ne görim? meğerse oyun aptal falan değilmiş. benmişim aptal. vocha şerefsizlerinde kendini iyileştirme yeteneği varmış.

-miranda yengeniz olur. laf söyletmem. az uğraştırmadı. ama mutlu sona vardık kendisiyle.

-oyundaki yaptığınız her geliştirme sizin lehinize. o kalkan geliştirmeleri , silah geliştirmeleri toplayıcı piçlerin bi tarafında patlarken resmen orgazm oldum lan.

-oyunda git gide yükselen bir adrenalin seviyesi var. ilk yarısı nispeten heyecansızken toplayıcıların gemisine ilk girişte resmen götüm attı. hele bu piçlerin gemiye yaptığı baskında öyle bir gerildim ki dead space 2 yi esneyerek oynamış adamım resmen 3,5 attım.

--- en önemli özelliğine gelelim. bunu bir cod da bir da bioshock da yaşadım şu güne kadar. oyun sizi hayvan gibi gaza getiriyor. o mürettebat kaçırılınca resmen arkadaşlarım kaçırılmış gibi oldum lan! o sürekli "yeni mesaj yok komutan" diyen subay kelly mi diyeyim , birbirine laf sokan mühendislermi diyeyim , menapoz doktormu diyeyim resmen bir acayip oldum o gemiyi boş görünce. hele ki kelly o güzel , o tatlı kelly eriyip jöleye dönüşünce... allah allah diye bir daldım collector denyolarına alayını biçtim şerefsizlerin , sıktığım her mermide beynini akıttığım her böcekte o kellly nin "size güveniyoruz kaptan" diyen kelly gözlerimin önüne geliyordu. alayını biçtim. sonra ıssız adam "sakin ol şampiyon , reaper lazım bana" diyince "sokarım oğlum senin reaper ına!" mürettebatım ölmüş , kellym ölmüş. insanla beslenen teknolojimi olur a.q! diyip kestirip attım ilişkileri. son bölüm zaten resmen bir heyecan patlamasıydı. resmen hollywood filmiydi. oyun o kadar etkileyici ki "keşke baskından hemen sonra gitseydimde mürettebatı kurtarabilseydim " diye düşünüyor eski save den başlasammı diye kendi kendime soruyorum.

-husk tekno/zombileştirilmiş askerleri ilk gördüğümde "bumuydu lan?" demiştim kendi kendime. bir hayli zayıftılar. ilk başta. meğerse zayıf değil , sayıca azlarmış. arkadaş o cerberus gemisine yaptığımız operasyon neydi öyle? anasını satım resmen yusuflattılar , 2 tanesi yanınıza geldimi pompalı kullanan kroganı bile kütletiyor şerefsizler.

-kesinlikle easy de oynamayın. normal yada üstü...

-oyundaki en önemli eksikliklerden bir diğeri ise kendimiz gibi tiplerle karşılaşmamamız. tek bir kere biyotikle savaştık o da şu zehirli gaz varillerinin olduğu yerdeydi.
bir yerdede komando gördük , kendi seviyemizde. hatta dahada kuvvetli. thane görevinde son kapıdan önce bizi bir komando karşılıyor ki 3 e 1 olmasına rağmen arkadaş çok uğraştırdı. isterdim ki kendi seviyemizde daha çok düşman görelim , bize karşıda adrenalin rush yapsınlar i kara madde sıksınlar , çekme - itme gibi biyotik güçleri kullansınlar.

-böyle denilince kolaymış gibi gelmesin oyun. normalde bile defalarca öldüm. en çokta collectors zibidileri uğraştırdı.

--spoiler--