bugün

aziz yıldırım

eğer, 2010-2011 sezonunda şampiyon trabzonspor olsa idi, şu an metris' te değil, ofisinde olacak kişidir.

bilmem hatırlar mısınız, savcı bey "fener şampiyon olmasaydı soruşturma yapılmayacaktı" minvalinde laflar etmişti. yani bu demek oluyor ki; bizim ülkemizde birisini öldürmeye teşebbüs etmek pek mühim değil ama o birisi ölürse, işte ancak o zaman devreye giriyor yargı sistemi. zaten aynı güruh "son 5 maçın skorunu biliyorduk" deyip o idda edilen suçların işlendiği anda suç üstü yapmamıştı. yine aynı örneği vermek gerekirse, adam öldürmeye teşebbüs edilmiş, bu emniyet tarafından delillendirilmiş(!), amma ve lakin sıcağı sıcağına o günlerde değil de, 2-3 ay sonra "sen bu adamı öldürdün. biz de bunu zaten biliyorduk" şeklinde operasyon yapılmış. arkadaş adam ölmüş ve sen o adam öldürülürken "gördüydük, biliyoduk" diyorsan, burada başka bir sorun var demektir. asli görevin adamı öldüreni bulmak değil, adamın öldürülmemesini sağlamak değil mi acaba hı?

aziz yıldırım suçludur ya da değildir, pek bir ehemmiyeti yok. kendisinin cezası, gözaltına alındığı ilk günden itibaren kamuoyu tarafından verilmiştir. gerisi tırı vırıdır. hadi hayırlı traşlar.