bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Sen hep beklemeyi bildin.

Beklemekten bıkmadın, sabrettin. Sabretmenin ilacını nerden buldun bilmem ama sen hep beklemeyi bildin, bekleyişin suskun saatlerini giydin üzerine. Nasıl dayandın?

Nasıl dayandın o suskun acıya? Suskunluğunun çığlıklarını nasıl bastırdın? Kilometrelerce uzak bir dağ başında bekleyişin içinde nasıl saklandın? Ölüm sessizliğini bekleyişe nasıl çevirdin, habersiz, kimsesiz, sessiz nasıl bekledin? "bekle" demeden, beklemeyi öğretmeden, beklenmeyi hissettirmeden nasıl bekledin? "belki bekliyordur" beklentisini bana nasıl öğrettin? "belki bekliyordur" beklentisini nasıl yokluğa çevirdin?

Beklentiler içindeki bekleyişin adını bana verdiğin gün "beklenmenin ve beklememenin" ne olduğunu öğrendim. Şimdi artık ben de herkes gibiyim ve beni bekleme gelmeyeceğim.