bugün

seni kimler aldı

insanin hayatinda travma niteliginde anlar vardir. mesela, allah korusun, bir trafik kazasi gecirirsiniz, o hayatinizin gidisatini degistirebilir. dogal afetler de buna ornektir. ne bileyim, her olum vakitsizdir aslinda, ama bir olum haberi alir, donar kalirsiniz, inanmak istemezsiniz, o an aklinizdan neler neler gecer. ya da sadece susarsiniz. her sey bir tepki aslinda, suskunluk ta, ciglik ta, travmanin ta kendisi de.

yil ikibinyedi. ogrenciyim. haziran ayi. finaller bitmis. yaz okuluna kalmisim. zaten allah'in emri. hayatimda kimse yok. kimseyi de hayatima sokmuyorum. dise dokunur bir sebebi de yok, hur yasamaya alismisiz, hizli da yasiyoruz. bakmayin hizli yasiyoruz dedigime, biraz kafamiza gore. yani karisan olsun istemiyorum o aralar. ozgurlugum, kendi capimda sinirsiz. keyifler de ic guveysinden hallice. her gun ayri guzel. yasadigim sehir kucuk, dostluklar buyuk.

o dostlardan birinin evindeyim. girgir samata her zamanki gibi. bilgisayari actim. o zaman tabi facebook yok, yani var da turkiye'de o kadar yaygin degil, benim de haliyle facebook'tan haberim yok. okulun sozlugu var, orada takiliyorum. baya yazip ciziyorum. bir entry gordum. mesaj attim. cevap geldi. sonra yine yazdim. derken bir saat falan mesajlasma. senle tanistim. bildigim tek sey adin. okudugun bolum. bir de derslerin iyi degilmis, ben gibi yaz okuluna kalmissin. o kadar. yattim. hani yataga girdikten sonra uykuya dalana kadar her insan o gunun muhasebesini yapar, ben de o rutindeyim. "allah'im, hayir mi ser mi bilmiyorum ama, bu farkli" dedim, sanal iliskilerin lackaliginin bin bir turlusune sahit olmus biri olarak. sonra uyudum. sabah kalktim, siteye girdim ilk is. mesajim var. gel zaman git zaman, bulusmayi kopardim. bakmayin rahat takildigima, benim icin buyuk bir olay. sen yaz okuluna gelecektin, kayit icin yasadigin buyuk sehirden okudugun kucuk sehire geleceksin, en yakin arkadasinla beraber. haziranin yirmisekizi. bulusulacak yer ve saat tamam. bulusmaya dort dakika gec geldin. arkadasin vardi. tanistik. su an bile uzerindeki kiyafeti hatirliyorum. zaten tam dort sene sonra alkolluyduk bir gece, hani sen bu sehire veda edecektin de, ben de sana bunlari anlatmistim. dun gibi aklimda. neyse. konustuk ettik. internetten tanistigimiz gece yaptigim tespitte haksiz degildim, sen farkliydin. belki de buna inandirmistim kendimi, bilmiyorum. vuruldum sana. arkadasin konusuyordu, ben seni izliyordum. bakmaya kiyamayacak kadar guzeldin. yaz okulu boyunca yaptiginiz planlari kurguladim kafamda. guya ben de bir sekilde dahil olacak, ve sana acilacaktim. hayatimda her seyde sansim yerindeydi, ama bu sefer sanssizdim.gel gor ki sen okulunda yasadigin burokratik bir sebepten dolayi yaz okulu alamiyordun ve evine gidecektin. zaten o gunden belliymis allah'in seni bana yazmadigi.

ufak hayal kirikligi. ama olsun, senle tanismistim. seni etkilemeye calisiyordum. msn'in vardi, internet uzerinden sabahlara kadar muhabbet ediyorduk. her mesajinda "aradigim kiz" oldugunu teyit ediyordun. derken gunler geceleri kovaladi. sen yazliga gittin. o sene arkadaslarimla tatil plani, senin yazliginin oldugu sehire kuruldu. mesaj attim sana, gelecegimi soyledim. tepki vermedin. aslinda anlamaliydim. ters giden bir sey vardi. ben o sehire gittim. inanmazsin, "belki disarida denk gelirim" diye, yuzbinlik tatil yoresinde, aksamlari disardaydim. sana benzeyen kizlarin pesinden gittigim bile oldu, inanmazsin. hatta ben oradayken dogum gunundu, gecenin bir koru, sirf seni tam onikide cevrimici gorebilme ihtimali var diye internet kafeye gittim. sen yoktun msn'de. su an tam hatirlamiyorum, guzel bir dogum gunu mesaji yazdim e-mailine.

sonra dondum okudugum sehire. okul acildi. sen ve yine o arkadasinla ben bulustuk. bu sefer isi sansa birakamazdim, telefon numarani aldim. o gun de guzel gecti. bulustugumuz kafe, ilk bulustugumuz kafeydi, sahipleri, calisanlari tanidigimdi, sagolsun, severlerdi beni. cok sevdigim bir abim vardi garson, ona "abi, bu kizi biriyle gorursen bana haber et, tongaya dusmeyelim daha yeni yeni taniyorum ve acilmayi dusunuyorum" dedim. sagolsun abi, sirli cikti, hala kimse bilmez ona bunu tembihledigimi. gel zaman git zaman, sen arkadaslarinla o kafeye geliyordun, ben her yaninda bir erkek gorunce deliye donuyordum ama bunu caktirmamaliydim. basarili oldum da belki. isin ic yuzunu sen bilirsin ya. neyse. gunlerden bir gun, deli gibi uykum var, ama uyuyamiyorum. kabuslar goruyorum, uyaniyorum, sicak basiyor, uyuyamiyorum. icimde bir darlik var. sabah ezanlarini duymustum o gun. ertesi gun cumartesiydi. gozler sis kalktim. bi disariya cikayim hava alayim, iyi gelir dedim, ciktim. kafenin onunden gecerken abimi gordum. hal hatir sorduk. tam ayrildim, arkamdan abi seslendi. "kardesim, soylemeyecektim ama o kiz bugun biriyle geldi buraya, baya da samimiydi, kesinlikle sevgilisi o cocuk" dedi. dunya sanki durdu o vakit. hic bir sey hissetmiyordum. dunku huzursuzlugum cikmisti ortaya. sehiri tek basima turladim o gun, o sogukta. eve gittim. dort bira aldim. kapandim odaya. lafini acacak kimsem de yok o gun. deli gibi ictim. bunalim gunleri baslamisti o gun. miladimdi.

sonra sevgilin oldugunu kesin olarak ogrendim. alismaya calistim bu duruma. tabi senden de vazgecemedim. derken gel zaman git zaman, ben bir gece evdeyken sen internete girdin. zehir zemberek yazilar yazdin. anlamak kolaydi, aldatilmistin o pic tarafindan. benle dertlesmeye basladin. sevilsem mi uzulsem mi bilemedim, olabildigince seni, sana olan askimdan bagimsiz olarak teselli etmeye calistim. ovguler duzdun bana sonra. umurumda degildi onlar. birak ovguyu yergiyi, su an bile "seni seviyorum" a dunyalari veririm.

arkadasligini kazandim senin sonunda. tabiki saygi duyuyorum, suphelerin vardi adima. zaten aksi olsa ben suphelenirdim. ayda bir disariya cikardik sen ve senin iki kankanla beraber. onlarla da iyi arkadas oldum sayende. ama var ya, yalan degil sen olmasan umurumda olmazdi, ama bugun iyi arkadaslarim onlar. bunun icin bile ovgulere layiksin sen. neyse. bana deger veriyordun. bunu hissedebiliyordum. sana olan askim iyice alevlenmisti benim, bir ihtimal diyordum. sabahlara kadar iciyordum, adini haykiriyordum. bir gun cok kotu olmustum, yine senin adini haykirdim. arkadaslarim "yeter" dedi, derdimi anlattim. ertesi gun zar zor kalktim, telefonumda mesaj. o gece ruyana girmisim, hic de iyi gormemissin beni, iyi olup olmadigimi soruyordun. allah'in isi dedim. cok saskindim. caresizligim senin bilincaltina islemisti.

arkadasligimiz samimi bir sekilde devam ediyordu. herkes seni soruyordu bana, neden kiz arkadasim olmadigini, ikimizin cok yakisacagini, karakterlerimizin ortustugunu soyluyorlardi. halbuki biz farkliydik, ne sen yapabilirdin benle ne de ben senle. bile bile lades olurduk biz. neyse. ben senin guvenini kazandikca sana olan askim alevleniyordu. elimden bir sey gelmiyordu, bakma oyle is bitirici olduguma, hani hep derdin ya, beceriksizin tekiydim ben. herkes biliyordu bunu, ama dostlarim kirilmamam icin soylemiyordu bana. onu da ben biliyordum. neyse.

sen takip eden sene staj yapmaya baska bir sehire gittin. yaninda da uc tane en yakin arkadasin. o yaz bombok gecti. ne senden haber vardi, ne de ses. sonra okulun uzadi senin. en yakin arkadaslarindan bir tanesiyle ev arkadasi oldun. o kizi hic sevmemistim ben, itiraf edeyim, ne zaman sen onla olsan biz gorusemiyorduk. netekim o sene oyle oldu. derken bir sene sonra...

ben ise basvurdum. ertesi gun sinavim var. sen geldin. ofisimde senle saatlerce muhabbet ettik. o gun sen gitmek istemedin belki de. ben de senin gitmeni istemedim. cok keyifliydi o gun, hani hayatimda en guzel on gun say desen birincidir. sen bana resmini vermistin, hala saklarim. ben ertesi gun sinava girdim, basardim, artik hayalime kavusmustum.

ama hayatimda hep sen eksiktin. bu devam etti boyle.

derken yil ikibinonbir. aradan dort yil gecmis. yaz ayi. o kadar yogunumki, en yakin arkadaslarim evlenmis, abim evlenmis, en yakin arkadaslarimdan biri askerde, digerini de yolcu edecegim. dedinki sen "ben gidiyorum". biliyordum zaten bir gun gidecegini. ama inanmak istemiyordum. zaten tesadufen bir iliskin oldugunu ogrenmistim, yine de "bize" sigmasa da senle muhabbetime devam etmistim. ciktik disari senle. ictik. sen karsimda konustukca benim sana olan hayranligim artiyordu. ya koca koca dort senede insanin aski o kadar olumsuzluga ragmen hic mi eksilmez? hayir, aksine, giderek artti. kafam cok iyiydi. seni eve birakacaktim. yolda basinin etini yedim. "gitme" dedim. hatta ilk defa o zaman ileri gittim "ben burada napacagim?" dedim. sen hep lafi ceviriyordun. evine biraktim seni. gecenin bir koru. evinin onunde bir bank vardi. actim telefonumdan sarkiyi.sarkilar seni soyluyordu, ben de agliyordum. dostum geldi o ara yanima. yeter kardesim dedi, acil bu kiza. icindeki zehri at. kac yildir harap oldun.

ama bize yakismazdi. dinlemedim kardesimi. sen beni "ozlenecek kadar yakin" bir arkadasin olarak goruyordun. ben ise seni hayatimin aski...oyle olmasa uykudan uyanir uyanmaz aklima gelmezdin, ne bileyim senin sevdigin seyler hosuma gitmezdi hala. ya da her gun resmine bakmazdim senin. zaten su an karsimda duruyor.

bir gun bir kafeye gittim. oturuyorum. arkamdan dokundun. sendin. yaninda da sevgilin. ev sahibiyiz sonucta, hosgeldin bes gittin, tanisma fasli. zaten cok duramadim, bes dakika sonra kalkacaktim. daraldim be guzelim, ama niye ben kalkacakken siz de kalktiniz? niye gordum o cocugun elini senin belinde? niye sahit oldum onun seni optugune?...

eve gelince iste bu sarkiyi actim ben. hayatimda bu kadar aglamadim. hatirlamiyorum baska bir ana. en cok sevdigim kisi olan babannemi kaybettigimde bile bu kadar aglamadim ben.

travmamdir bu sarki benim, iste sarkilar hep seni soyluyor, dilimde de nagme adin, ama o goruntu gozumun onunden gitmiyor, hayatimin belki son degil de en tutkulu, tek tarafli aski.

hani olur da gun gelir bu yaziyi okursun, daha ilk satirinda tahmin edersin beni, evet, o benim. sen, hayati boyunca her zaman gulmesi gereken, bir damla goz yasi bile dokmemesi gereken, dunyalarin ugruna verilecegi yegane kisisin. insallah karsina kiymetini bilen biri cikar, cikar da ben ilerde ogluma seni anlatirken mutlu olabileyim.

seni hep sevecegim.