bugün

hermes

baş tanrı zeus'un habercisi ve oğlu olan mitolojik karakter...

birçok vasfı bulunan hermes'in asıl görevi zeus'un habercisi ve özel ulakı olmasıdır. bu vazifesi nedeniyle sık sık babası ile seyahatler yapar ve o'nun buyruklarını yerine getirir.

şimdi bu ilginç tanrının bu habercilik görevi üzerinde biraz duralım...

yunanca okunuşu "angelio" olan fiil, "tebliğ etmek, bildirmek, haber vermek" anlamına gelmektedir. bu işi yerine getiren görevliye de "tebliğ eden, bildiren, haber veren" anlamına gelen "angelos" yani bildiğin "melek"...

herneyse, buraya döneceğiz tekrar.

yine bu kökenden gelen "iyi bir haber veren, müjdeci" fiilinden türeyen ve ecnebicede "evangile" ya da "evangelia" olarak bilinen "incil" kelimesinin anlamı da yine bu sözcüklerle alakalı olup anlamı; "iyi haber-angelos" sözcüğü modern batı dillerine "angel", "ange", "angelo" biçimlerinde geçmekte ve dilimizde "melek" anlamı kazanmaktadır...

bu anlama göre, "angelos" yani haber taşıyan görevli-ulak-elçi olan hermes, kutsal kitaplardaki melek gabriel(cebrail)in görevlerini yerine getirmiş oluyor.
vazifesinde bir yerden bir yere çok hızlı bir biçimde ulaşabilmesi için bir çift de kanat bahşedilmiştir hermes'e...lakin hermes'in kanatları bilinen melek silüetinin aksine sırtında değil, topuklarındadır.

lan şimdi bu adam bu prime time zamanı konuyu nereye bağlayacak acaba diye düşünenleriniz az sabretsinler...
lakin konumuz hermes. boru değil. zeus'un oğlu lan. okumaya devam et...

hermes panpa'nın eski yunan inanışında birçok vazifesi ve bu vazifeleri ile ilintili pek çok ünvanı vardır. konumuzla ilgili örnek vermek gerekirse bu ünvanlardan biri; "hermes kriophoros" yani "koç taşıyan hermes" tir...

e bu bizim hermes baya baya cebrail lan işte...tanrı'nın habercisi, kurbanlık koç taşıyıcısı falan...dur bakalım daha neler çıkacak?

efsaneye göre hermes, tam kurban edilecekleri sırada gökten inerek helle ve phriksos'u sırtına alıp kaçıran "altın post"lu koçu çocukların annesi nephele'ye hermes getirmiştir...tevrat'a göre ibrahim peygamber ishak'ı, kuran'a göre ismail'i kurban edecek iken gökten kurban edilmesi için koç indiren ise cebrail'dir...

hikayeler biraz farklı ama haticeye değil, neticeye bakmak gerekirse her üç mitte de çocuklar gökten inen bir ulakın getirdiği koç sayesinde kurtarılmıştır.

bizim hermes'in maceralarından birinde de baş tanrı zeus diğer oğlu apollon'u yanına ister. lakin apollon anadolu'da(muhtemelen truva'da) zeus ise yunanistan'da (malum olimpos'ta)dır. tabi bu durumda iş bizim hermes'e düşer, o da ulaklık görevini yerine getirir ve zeus reyiz'in isteğini apollon'a tebliğ eder. lakin apollon hermes gibi bir yerden bir başka yere seri bir şekilde gidebilme yetisine muktedir olmadığı için hermes apollon'a bir tek boynuzlu ve çift kanatlı at verir, apollon bu at ile babacığı zeus'un yanına gider ve onunla konuşur.

tabi bu efsane de biryerlerden tanıdık geliyordur size mutlaka.

bu küçük örneklerden ve daha önce yazdıklarımızda da bahsettiğimiz üzre tüm ortadoğu dinleri gerek eski yunandan, gerek sümerlerden etkilenmiştir.

bu etkileşimin silsilesi ise;
antik filistinliler--->israiloğulları--->araplar
şeklindedir.

salt hermes üzerinden örneklediğimiz bu etkileşim ile iddialarımızın boş olmadığını bir kez daha tescil etmiş olduk;
(bkz: islamiyet in arak bir din olduğu gerçeği/@protest sanayici)
(bkz: varaka bin nevfel/@protest sanayici)

sübhaneke dinimiz amin...