bugün

saviour

iki yıl önce ankara'yı terkedip izmir'e yerleşen ama ankara'dan değil izmir'e, fizan'a gitse uzakta hissedilmeyecek dost. her daim yanımda, sanki hiç kilometreler girmemiş, sanki çocukluğumuz o kadar da uzak değil, sanki bitmemiş üniversite, o mezuniyet balosunda deliler gibi dans etmemişiz... sanki gecenin köründe patates kızartması yapışımız dün gece ve "konuşmamalıyım, yemeliyim" taktiğiyle çatalı bi tarafa atması sanki çok taze. her telefon konuşması sanki yüzyüze... o denli sıcak, o denli yakın. hala yakın. çok yakın. bir daha böyle hissedebilir miyim? çok zor. o dost, o bir tane, o çok çok kıymetli...