bugün

ysk nın 12 bağımsız adayı veto etmesi

bu ülkede duyarlı ve namuslu insanların yolu akıl hastanelerinden ve cezaevlerinden geçer.

bir şeyleri değiştirebilmek için o insanlar bedellerinide öder. bedeli ödenmişe tekrar ceza kesmeye kalkana kimse oh ne iyi ettin demez.

ysk, geçmişte de bugünde birilerinin işine gelen kararları alabilmektedir.

sorun açıktır. barışın yolu parlementodur. parlemontoyu bedel ödemişlere kapatmak barışın yolunu kapatmaktır.

anayasa da, ysk kurallarıda bu ülkenin insanları içindir.

barış, bunlar aşılarak gelecekse bunlar aşılmalıdır.

varolan barajlar anlaşılan yetmemiş.

korkunun ecele faydası yok derler. süreç, barış lehine işlemektedir.

parlemento da temsiliyeti bulunmayan her düşüncenin, her topluluğun o ülke yasalarına, kurallarına isyanı, başkaldırısı, tepkisi meşrudur. bu başkaldırıya "terörist" diyense açıkca devlet terörüne davetiye çıkarandır. devlet, halkın devletidir. bir zümrenin, bir görüşün, etnik bir yapının, dinsel bir kesimin devleti meşruluğunu yitirir.

adalet, temsiliyetle sağlanır. temsiliyetin sadece birilerine hak olduğunu söylemek diktacı bir yaklaşımdır.

halkın seçebilme, seçilebilme özgürlüğü hangi gerekçeyle sınırlandırılırsa sınırlandırlsın adil değildir.

bu anlamda beğenmediğim, tasvip etmediğim her türlü düşünceninde, etnisiteninde, dinsel topluluğunda temsiliyet hakkını savunmak, seçme ve seçilebilme hakkını savunmak benim boynumun borcu olmak zorundadır.

siyaset yapabilme özgürlüğü yoksa, demokrasi olarak yutturulan şey ne acaba?