bugün

adalet ve kalkınma partisi

genel seçimden 10 ay önce:

bir ülkenin kamu personelinin seçiminin yapıldığı sınavla ilgili ortaya çıkan bir şüphe yüzünden, o ülkenin başkentinin cumhuriyet savcısı; sınavı hazırlayan resmî kurumla ilgili inceleme başlatıyor.

ülkenin başbakanının bile konuyla ilgili öyle endişeleri var ki, ülkenin istihbarat teşkilâtının başkanını yanına çağırıp tâlimat veriyor.

ülkenin istihbarat teşkilâtı, savcının elinden bilgileri topluyor; sınav komisyonunda görev yapan 6 akademisyenin geçmişe yönelik tüm telefon konuşmalarının dökümlerini incelemeye alıyor.

aynı anda polis, telefon kayıtları incelenen 6 akademisyenin bilgisayarlarına el koyuyor. sınavın eğitim bilimleri sorularını hazırlayan 6 kişinin bilgisayarlarının, ana belleklerinin kopyası alıyor. adlî emanete konulan bilgisayarlarda, elektronik posta trafiği, sınava ait soruların herhangi bir harici belleğe ya da cd, dvd'ye kopyalanıp kopyalanmadığı tespit etmeye çalışıyor.

cumhuriyet savcısı, bilgisayarların incelemesini bilişim uzmanı polislerin yerine bilgisayar mühendisi bilirkişilerin yapmasını istiyor.

kurumun başındaki isim, görevinden istifa ediyor.

***

genel seçimden iki ay önce:

ülkenin başkentinin cumhuriyet savcısı yanına polisleri alıp, 1,7 milyon kişinin katıldığı o ülkenin üniversite sınavı sorularını basan matbaaya gidiyor. polisin, savcının araştırması yetmiyor, o ülkenin bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu, sınav kitapçıklarını incelemek için devreye giriyor.

sınavları hazırlayan kurumun istifa eden eski başkanı: "türkiye, korku imparatorluğu haline geldi. ben de 8 aydır korkumdan konuşamadım" diyor.

burada duralım:
yukarıdaki iki araştırma sonucunda da, herhangi bir suç unsuruna rastlanmayacağını varsayalım. sırf bu şüphe, mit'in tübitak'ın devreye girdiği soruşturmalar, başka bir ülkede olsaydı; muhalefet partileri iktidar partisini eline alır top diye oynardı.

aynı günlerde, aynı ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanı:
ülkenin yarısından fazlasının "gomonist anarşik" dediği deniz gezmiş'in heykelinin/parkının açılışını yapıyor.

aynı günlerde, aynı ülkenin muhalefet partisi genel başkanı:
"a, b ise b, c ise a, c'dir" diyor.

bu muhalefet partilerinin "yıprattığı" adalet ve kalkınma partisi, üçüncü kez seçilmek üzere.
seçilemeyeceğine dair en ufak bir şüphe olmadığı gibi, millet "%60 alır mı" diye bahse giriyor.

seçimden sonra, genel merkez merdivenine oturup ağlayacak, kamera görünce cep telefonuna sarılıp el sallayacak muhalefet partiliye sesleniyorum:

taşa oturma amel olursun.

kaynaklar:
(bkz: http://www.hurriyet.com.t...ndem/17462663.asp?gid=381)
(bkz: http://www.hurriyet.com.t...ndem/15690246.asp?gid=373)
(bkz: http://www.hurriyet.com.t...ndem/17462660.asp?gid=381)