bugün

pol pot

bildiğin komünist rejimidir.

Demokratik Kamboçya' da cezaevi, mahkeme, üniversite, lise, para, posta, kitap, spor, eğlence yoktu... Yirmi dört saatlik iş gününde, ölüm bir an bile eksik değildi.

Günlük yaşam şu şekilde bölünüyordu: On iki saat bedensel çalışma, yemek için iki saat dinlenme ve eğitim için üç saat, yedi saat uyku. Devasa bir toplama kampında bulunuyorduk. Artık adalet de mevcut değildi. Yaşamımızın tüm eylemlerini kararlaştıran Angkar'dı (Kızıl Khmerlerin yeraltı örgütü)...

Kızıl Khmerler bireyi bir öküzle kıyaslıyorlardı: 'Şu sabanı çeken öküzü görüyorsunuz. Yemesi buyrulursa yer. Yeterli otun bulunmadığı bir tarlaya götürülse yine de otlar. Yer değiştiremez. Gözlem altındadır. Ona sabanı çekmesi söylenince, saban çeker. Asla karısını ve çocuklarını düşünmez."

(Pin Yathay, L'Utopie meurtriére:un rescapé du génocide cambodgien témoigne, Brüksel, complexe, 1989, s. 305)