bugün

rosetta stoned

10000 days albümünün çatısı konumunda olan parçadır, şaheserdir. dinledikçe yeni anlamlar yeni fikirler çıkarıyorum. sanki parçada ölüp tekrar hayata dönen bir kişi yaşadıklarını anlatıyor. * ama önemli delillerim var zaten lost keys de doktor ile hemşire arasında konuşma ardından hastanın yanına giderek neler olduğunu anlatması istenir ve orda rosetta stoned başlar.

şarkımızın akıbeti şöyledir kısaca;

şarkı herşey normal giderken hikayemizin kahramanının uzaylılar tarafından kaçırılması ve wonderland gibi bir yerde uyanması ile başlar (like i woke up in wonderland) kahramanımızın uzaylılar ile olan münasebeti sırasında kendisinin dünyaya; duymayı isteyen kişilere ümit verecek, istemeyenleri ise uyaracak olan mesajı vermek için seçilmiş kişi olduğunu öğrenir ve kahramanımız çok şaşırır.
3. bölüm adamımızın mesajı yaymak için dünyaya dönmesi kısmı başlar. adamımız dönyaya dönmüştür ancak verilecek mesajı malesef unutmuştur(can't remember what they said) keşke bir yere yazabilseydim diye hayıflana hayıflana kendini yer bitirir ve kafayı sıyırır....

kalbi durduktan sonra tekrar hayata dönen kişileri biliyoruz, bu kişiler kalbini durması sırasında gördükleri hissettikleri hakkında değişik efsaneler vardır, hepsi birbirinden ilginçtir, düşündürücüdür.
her dinleyişimde farklı anlamlar yüklesemde sanki tool bu eserde bu deneyimlerden birini aktarmış kendi uslubuyla. şarkıda adamımızın ölmüş olduğuna dair açık kanıtlar vardır;

Strapped down to my bed
Feet cold and eyes red
I'm out of my head
Am I alive am I dead?
Sunkist and sudafed
Gyroscopes and infra red
Won't help
Brain dead
Can't remember what they said
God damn shit the bed
IIIIIII can't remember what they said to me
Can't remember what they said to me
To make out to be a hero
Can't remember what they said

dizelerinde gördüğümüz gibi ayakların sıcaklığını kaybetmesi ve ölen insanlarda rastlanan yatağa pisleme gibi alametlerden bahsedilir.
şarkı muhakkak bu kadar basit değil içinde şu an bilgimin yetmediği bir çok değinme mevcut. ama çalışmalarımı sürdüreceğim.

bu arada parçada maynard ın vokalde 'it was so real like i woke up in wonderland' kısmında yaşadığı tecrübeyi anlatırken heyecan ve sevinci, ' you believe me don't you please believe what i just said' kısmında hüzünü, 'but i forgot my pen shit the bed again typical' kısmında ise pişmanlığı nasıl başarı ile anlattığına dikkat ediniz.