bugün
- anın görüntüsü16
- hemşire kızlar nasıl oluyor25
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks17
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam16
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi28
- iğrenç bir his tarif et44
- sözlük yazarlarının abileri11
- japonyada düşen insana yardım edenler9
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- erkek çocuk için isim önerileri9
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- en yaşlı özelliğiniz17
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz43
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- yakışıklı ama zengin erkek12
- icardi190520
- özgür özel10
- suriyeliler suriye'ye dönsün13
- fake hesabım için nick önerileri9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız10
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- insana kendini kötü hissettiren şeyler12
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması15
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı13
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- ahirette sorulacak ilk soru8
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması11
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
sovyet sosyalist soykırımlar birliği'nin imza attığı bir doğa katliamı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan bir soykırımdır.
20. yüzyıl'ın ortalarına kadar "aral denizi" diye adlandırılan ve çevresinin hayat kaynağı konumunda olan aral gölü'nün büyük bölümünün yerinde bugün "aralkum" adı verilen dünyanın en genç çölü yer alıyor.
tamam biz insanoğlu yüzyıllardır tabiatın dengesini alt üst ettik, denizlerimizi girilmez hale getirdik, birçok çevre felaketi yaratarak dünyayı yaşanmaz bir yer yapmaya çalıştık ama bu aral gölü ve havzasında yapılan uygulamalar başlı başına bir soykırım...
ikinci dünya savaşını takip eden yıllarda dünya artık iki kutba bölünmüş vaziyetteydi.
batı'nın karşısında büyük ve güçlü bir komunizm imparatorluğu dikiliyordu.
sahip olduğu doğal kaynakları, tabiyetindeki insanları, hayvanları dahi çekinmeden harcayabilecek bir imparatorluk...
bazı arkadaşlarımızın hayranlık beslediği bu korku imparatorluğu, pamuk tüketim talebini karşılamak amacıyla 1960'lı yıllarda aral gölü katliamını başlatıyordu...
aral gölü'nü besleyen iki damar olan seyhun ve ceyhun nehirleri yönleri değiştirilerek çölde tarım alanları yaratılır...buralardan alınan verimle milyonlarca hektar alana daha pamuk ekilir.
lakin damarları kesilen aral beslenememekte ve sıcak bir bölgede olmasının da etkisi ile kurumaya başlamaktadır.
sovyet yetkililer bu durumu 80'li yıllara değin görmezden gelir.
aslında yine görmezden geleceklerdir ama ortada aral diye bir göl kalmamıştır. zira 80'lerde aral iyice ufalmış ve ikiye bölünmüştür.
görsel
90'lı yıllara gelindiğinde sovyet imparatorluğu'nun çökmesi ile başka gerçekler de ortaya çıkmaya başlamıştır.
zira aral gölü'nün yok edilmesi yüzbinlerce kilometrekarelik bir alanın iklimini, çevre koşullarını değiştirmiş, alt üst etmiştir.
birçok bitki ve hayvan türü yok olmuş, geçim kaynağı göl olan insanlar yeni yaşamlar kurmaya zorlanmışlardır.
tabii bir de seyhun ve ceyhun nehirleri vasıtası ile tarıma açılan çöl bölgelerinde çalışan-yaşayan insanlarda da birtakım biyolojik vakalar görülmüştür.
bölge insanları çöl alanına uygulanan kimyasal tarım ilaçlarının etkisi ile seri bir şekilde kansere yakalanmış, kanser bölgeye ait bir değer haline gelmiştir.
yıllar yılı gizlenen bu gerçekler yüzbinlerce insanın hayatına mal olmuş, bir o kadarı da bu hastalıklara bağlı olarak sakat kalmıştır.
aral havzasında yaşanan katliam ve soykırım sadece iklim değişikliği ve hatalı tarım politikası ile sınırlı değil elbet.
aral gölü üzerinde yer alan Vozrozhdeniya Adası sovyet rusya tarafından 50 yıl boyunca biyolojik silah geliştirme ve deney üssü olarak kullanılmış, tabii aral'ın yok olması ile ada olmaktan çıkmış, ana kara ile birleşmiş, böylece bu adada bulunan ve niteliği bugün dahi bilinmeyen türlü biyolojik silahların insanlıkla buluşması kaçınılmaz olmuştur.
bölgede tıbbın izah edemediği hastalık ve ölümler de bu Vozrozhdeniya Adası'ndan yayılan mikroplara bağlanmaktadır.
tabii bizim körlere göre komunistler cicidir, böyle şeyler yapmazlar...
inanmayın, asılnda aral gölü'nün suyunu ergenekon örgütü tarafından siverek'te özel çiftliklerde yetiştirilen inekler içti. onun için su bitti ve iklimi değişti.
bağlayın bu işi de ergenekon'a olsun bitsin...
20. yüzyıl'ın ortalarına kadar "aral denizi" diye adlandırılan ve çevresinin hayat kaynağı konumunda olan aral gölü'nün büyük bölümünün yerinde bugün "aralkum" adı verilen dünyanın en genç çölü yer alıyor.
tamam biz insanoğlu yüzyıllardır tabiatın dengesini alt üst ettik, denizlerimizi girilmez hale getirdik, birçok çevre felaketi yaratarak dünyayı yaşanmaz bir yer yapmaya çalıştık ama bu aral gölü ve havzasında yapılan uygulamalar başlı başına bir soykırım...
ikinci dünya savaşını takip eden yıllarda dünya artık iki kutba bölünmüş vaziyetteydi.
batı'nın karşısında büyük ve güçlü bir komunizm imparatorluğu dikiliyordu.
sahip olduğu doğal kaynakları, tabiyetindeki insanları, hayvanları dahi çekinmeden harcayabilecek bir imparatorluk...
bazı arkadaşlarımızın hayranlık beslediği bu korku imparatorluğu, pamuk tüketim talebini karşılamak amacıyla 1960'lı yıllarda aral gölü katliamını başlatıyordu...
aral gölü'nü besleyen iki damar olan seyhun ve ceyhun nehirleri yönleri değiştirilerek çölde tarım alanları yaratılır...buralardan alınan verimle milyonlarca hektar alana daha pamuk ekilir.
lakin damarları kesilen aral beslenememekte ve sıcak bir bölgede olmasının da etkisi ile kurumaya başlamaktadır.
sovyet yetkililer bu durumu 80'li yıllara değin görmezden gelir.
aslında yine görmezden geleceklerdir ama ortada aral diye bir göl kalmamıştır. zira 80'lerde aral iyice ufalmış ve ikiye bölünmüştür.
görsel
90'lı yıllara gelindiğinde sovyet imparatorluğu'nun çökmesi ile başka gerçekler de ortaya çıkmaya başlamıştır.
zira aral gölü'nün yok edilmesi yüzbinlerce kilometrekarelik bir alanın iklimini, çevre koşullarını değiştirmiş, alt üst etmiştir.
birçok bitki ve hayvan türü yok olmuş, geçim kaynağı göl olan insanlar yeni yaşamlar kurmaya zorlanmışlardır.
tabii bir de seyhun ve ceyhun nehirleri vasıtası ile tarıma açılan çöl bölgelerinde çalışan-yaşayan insanlarda da birtakım biyolojik vakalar görülmüştür.
bölge insanları çöl alanına uygulanan kimyasal tarım ilaçlarının etkisi ile seri bir şekilde kansere yakalanmış, kanser bölgeye ait bir değer haline gelmiştir.
yıllar yılı gizlenen bu gerçekler yüzbinlerce insanın hayatına mal olmuş, bir o kadarı da bu hastalıklara bağlı olarak sakat kalmıştır.
aral havzasında yaşanan katliam ve soykırım sadece iklim değişikliği ve hatalı tarım politikası ile sınırlı değil elbet.
aral gölü üzerinde yer alan Vozrozhdeniya Adası sovyet rusya tarafından 50 yıl boyunca biyolojik silah geliştirme ve deney üssü olarak kullanılmış, tabii aral'ın yok olması ile ada olmaktan çıkmış, ana kara ile birleşmiş, böylece bu adada bulunan ve niteliği bugün dahi bilinmeyen türlü biyolojik silahların insanlıkla buluşması kaçınılmaz olmuştur.
bölgede tıbbın izah edemediği hastalık ve ölümler de bu Vozrozhdeniya Adası'ndan yayılan mikroplara bağlanmaktadır.
tabii bizim körlere göre komunistler cicidir, böyle şeyler yapmazlar...
inanmayın, asılnda aral gölü'nün suyunu ergenekon örgütü tarafından siverek'te özel çiftliklerde yetiştirilen inekler içti. onun için su bitti ve iklimi değişti.
bağlayın bu işi de ergenekon'a olsun bitsin...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar