bugün

vizesiz avrupa

çok yakında gerçekleşmesini umdugumuz gelişmedir.

almanya ile başlayan, hollanda ile devam eden yakında diğer avrupa ülkelerine de sıçramasını beklediğimiz kararlar zinciridir.

ancak hepsinde ortak bir eylem var.

gitmek istediği ülkenin kah havaalanından kah giriş istasyonundan çevrilen türkler. onlar da bu haksız yapılanı mahkemeye taşıyarak davayı kazandılar.

koskoca ülkenin altmışlardan beri hakkı oldugunu bile bile bu hakkı savunamamasının getirdiklerinin bir yana bırakılıp kazanılmış hakların geri verilmeye başlanmasıdır.

örneğin hollanda için;

--spoiler--
Hollanda'da çok heyetli Haarlem Mahkemesi, Türk vatandaşlarının bu ülkeye vizesiz girebileceği ve oturum izni almadan en fazla üç ay burada kalabilecekleri yönünde karar verdi Vizesiz Hollanda'ya girmek isterken Schiphol Havaalanından geri döndürülen Türk iş adamı Cahit Yılmaz'ın iki sene önce açtığı davayı görüşen mahkeme, verdiği kararda, Türkiye ile AB arasında 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması ve ona istinaden 1973 tarihli katma protokolün 41. maddesini kaynak gösterdi.
--spoiler--

(bkz: 1963 ankara antlaşması)

gördüğünüz üzere kazanılmış hakların yeterince savunulmaması yahut savunulmak istenmemesi böyle bir olgu.

bir de işin karşı boyutu var. topyekün savunan avrupa birliği. müslüman türkleri almamaya çalışan araya viyana suru diken politikacılar.

umarım mantar gibi çoğalarak yapılan antlaşmaya uygun teamüller yerine getirilir.

(bkz: vizesiz almanya)
(bkz: vizesiz hollanda)