bugün

ada

sempatik bir yer. Genelde adada yaşayan insanlar bir adada yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmezler. En azından benim gittiğim adada bu böyle.

Genelde ulaşım sıkıntısından bahsederler.Fırtınalı havalarda gemi çalışmıyor, karşıya geçemiyoruz gibi. Doğrudur aslında sıkıntılı bir durumdur bu. Hatta bazen ölümcül sonuçlar bile doğurabilir.

Hastalanabilirsiniz ve hava bozuktur, gemi çalışmaz. Ama böyle bir durum çok çok nadir oluşur. Ama insanlar sanki bu hergün olan bir şeymiş gibi kendilerine bunu dert eder.

Hatta bazen öyle durumlar oluşur ki, anakarada yaşayan herkes çok mutluymuş gibi hissedersiniz.Bir kurtulsam şu hapisaneden psikolojisi hakimdir her daim.

Aslında adaya güzelliğini veren de tam bu noktadır. O tecrit edilmişlik hali. Dış dünyaya ait bütün karmaşa adanın dışında kalır. Tabi bahsettiğim şey küçük bir ada için geçerli. Avustralya da ada sonuçta.

Küçük bir adadaysan oraya pek çok insan gidip gelmez, sadece insan değil pek çok şey gidip gelmez. Sonuçta çok bakir bir yer haline gelir ada. Bu da çok güzel bir şey. Daha ne isterim ki.