bugün

allah korkusu

Ne Kur'an da ne de hadislerde Allah'tan korkunuz diye bir ibare yokken bunun toplumda böylesi deklere edilmesi düşündürücü olduğu kadar üzücüdür de. Konu ile ilgili kullanılan fiil hüşu etmek olup, bunun bildiğimiz anlamda korkuyla alakası yoktur. Bu fiili ancak ve sadece sevgiden yola çıkarak, ve sevilene karşı duyulan özlemle, aşkı done olarak alarak açıklayabiliriz. işbu sebeple kulluğunu yeterli biçimde yerine getirememenin oluşturduğu pişmanlıktır hüşu duymak. Kaldı ki yukarımda girilmiş olan entrylere de göz attığımda rahatlıkla diyebilirim ki:

- bizi ateşe atan(atacak olan) allah değil nefsimiz olacaktır. Şöyle ki özü ağaç olan odunun özü gene ağaç olan kağıdı yakmasından nasıl ki şaşırılmıyorsa bunda da garipsenecek hiçbir şey yoktur.

- ibadetler kesinlikle Allah'a yapılmamaktadır, Allah'ın ne bizim ibadetimize ne de dualarına ihtiyacı vardır. Zira bu cümlenin kendisi dahi içinde gizli şirk barındırmakta, çünkü Allah'ın ahadiyetini iyiniyetle dahi olsa yok saymakta ve ikilik oluşturmaktadır. Tabii bunun en büyük sebebi, bize küçük yaştan itibaren öğretilen daha doğrusu dikte ettirilen, irade-i cüz ve irade-i küll ikiliği(!) gibi veya Allah'ı herşeyden uzakta gökte bizi yöneten gök-tanrısı gibi gösteren, dinde ve hadislerde yeri hiç olmayan şeyleri varmış gibi empoze eden, yanlış yorumlarla bezenmiş din kitaplarıdır. Hz peygamber efendimizin dediği üzere ibadetler kesinlikle cennete götürücü değil sadece bunu kolaylaştırıcılardır.

Yapılması gereken Allah'tan korkmak değil ona hüşu beslemek olmalıdır, tabii ki nasiplenebilene.