bugün

ekinler dize kadar

bir ikiyüzlülük manifestosu olan beste. bu küfürleri dinleyip "aa ne kadar yaratıcı ne güzel küfrediyorlar fener'e" diye yorum yapıp hala çarşı'yı övmek nasıl bir toplumsal ikiyüzlülüğün örneğidir anlamıyorum. küfürü bağırarak edince kötü bir şeyde senkronik ve stüdyo kaydıyla yapınca iyi bir şey mi oluyor? insanların mozart dinliyormuş gibi huşu içinde dakikalarca küfür dinlediği bir toplumdan nasıl adil oyun, ya da olaysız tribün isteyebilirsiniz ki. dinlemeye devam edin, hatta çarşı bu besteyle eurovision'a da katılsın kampanyası da açın, küfürbaz taraftara yaratıcı taraftar ödülü vererek onore de edin sonra "a biz küfrü onaylanamıyoruz, eşimizle çocuğumuzla tribünlere girmek istiyoruz" deyin. iki yüzlülüğün rengi ne zamandır siyah-beyaz?