bugün

12 aralık 2010 ankaragücü fenerbahçe maçı

ilk 30 dakika sonrası kapanan ankaragücü takımına karşı çaresiz kalmış bir fenerbahçe izlediğimiz maç. akabinde ikinci yarı çok daha iyi bir oyun ortaya koyan ve hakkıyla maçı alan ankaragücü vardı sahada. kim ne derse desin yediğimiz her iki gol komedi ötesi olmuştur. ve hadi galatasaray'ı geçtim, beşiktaş'ın puan kaybettiği haftada en azından 1 puan alınmalıydı maçıydı bu. ama sanki tüm takım afyon yutmuş gibi oynadı ikinci yarı. yediğimiz ilk gol kesinlikle sağ kanattan gelen atakta kademeye girerken rakibin üstüne gidip faul yapması ya da direkt basması gerekirken lugano efendinin geri geri çekilip ve üstüne üstlük adama ortayı yaptırması ve akabinde caner efendinin de arkasındaki adama değilde önde eşleşmiş ikiliye bakması sonucu iki birleşik hatadan olmuştur. böyle hatayı süperlig'de yapmak intihardır. ve netekim öyle oldu. sonrasını anlatmaya gerek yok zaten.
o sebeple avantajlı bir hafta beklentisini maalesef boşa çıkarmıştır. ve trabzonspor yürüyüp gitmiştir. uzun zaman sonra gerçekten çok inandığım aykut kocaman'a bir eleştiri yapacağım: bu kadar maç alex'i zırt pırt oyundan aldın, yedek bıraktın hepsine eyvallah ama şu maçtaki hava ve oyun durumu adamın sahası, zemini ve havası zaten değil, bu bariz belli! niçin devre arası çift forvete dönmedin be hoca! gol yedik sen adamları değiştirene kadar ikinciyi de yedik! sadece alex'i alıp yerine gökay ya da selçuk'u koysan en azından direnç artar ve golü yemezdik. sonraki dakikalara da istediğin gibi stoch ve semih'i oyuna alırdın en azından. maalesef "sıfır" aykut hoca, otur şimdi!