başrollerinde mark ruffalo, michael keaton ve rachel mcadams olan ve aldığı oscarı sonuna kadar haketmiş bir tom mccarthy filmi. aldığı oscarı neden sonuna kadar hakettiğine gelince, filmde oyunculuklar muazzam zaten. hatta rachel mcadams'a yardımcı kadın oyuncu oscarı verilebilirdi, alicia vikander'e verildi. ikisi de haketmişti zaten. senaryosu gerçek bir hikayeden alıntı ve şok edici. film, ucu vatikan'a kadar uzanan, din adamlarının nasıl çocuk istismarı yaptıklarını (bkz: pedofili) ve bu suçları sistemli bir şekilde nasıl örtbas ettiklerini, gazetecilerin ellerini taşın altına koyup bu işin üzerine gitmelerini anlatıyor kısaca. hikaye sağlam anlıcağınız. gelelim rakibine, the revenant? (bkz: come oon are you serious) tamam kabul eğlenceli film ama ölmeyen adam mı olur allasen? dicaprio'ya oscar vermek için yapılmış bir film işte. danish girl nispeten spotlight'a rakip olabilirdi, zaten ben de akademinin spotlight ve danish girl arasında kaldığını ve verdiği mesajla, öğrettiği şeylerle oscarı spotlight'a verdiklerini düşünüyorum.
din adamlarının taciz ettikleri çocuklardan biri büyümüştür ve gazeteciye olan biteni anlatmaktadır. o sırada bir kilisenin yanından geçerken kilise ve yanında ki çocuk parkını göstererek, 'görüyorsun ya nerede bir kilise yanında bir çocuk parkı vardır.' der. yani dostlar, hayatta herşey o kadarda basit değil. bazen en güvendikleriniz, bazen de en güvendiğiniz kurumlar sırtınızdan bıçaklarlar.

bana friends dizisindeki phoebe buffay karakterini anımsatan şarkıcı.

smelly cat