bugün
- düşün ki o bunu okuyor13
- bülent uygun8
- iğrenç bir his tarif et31
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- icardi190523
- bi derdim var9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz25
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi20
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek8
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
entry'ler (472)
Halime yücel, galatasaray üniversitesi iletişim fakültesinde öğretim üyesi imiş.
Kendisini Eric Maigret'in Medya ve iletişim Sosyolojisi adlı kitabına yaptığı korkunç çevirisinden ötürü buradan tebrik ediyorum.
Kendisini Eric Maigret'in Medya ve iletişim Sosyolojisi adlı kitabına yaptığı korkunç çevirisinden ötürü buradan tebrik ediyorum.
öğrenci işçi programıdır. arkadaş edinmek kilometrelerce ötede kendi ayaklarınız üstünde durabilmek açısından iyi, lakin 3 ay boyunca sunduğu iş ortamı açısından katlanılması zordur. bazıları abartıp work and travel çok iyiydi abiiiğ çalışırken bile çok eğlendim der zannımca bu kişiler 9 ay şehirde evde oturup sadece o üç ay sosyalleşmektedir ya da gerçekten %5 lik o iyi işveren otele, eğlence parkına, markete vs denk gelmişlerdir.
work and travel'ın mantığı basittir. amerikada çalışanlarına overtime ödemek istemeyen işverenler work and travel sayesinde kendilerine ucuza işçi bulurlar hem de kaldığınız yer genellikle konaklama vs sağladığı için işteyken öğle yemeği vs de derken para yine işverene geri döner. unutmayın çalışırken kölesiniz, işveren bırakayım da sen iş arkadaşınla azıcık sohbet et ingilizceni geliştir demez ya da yoruldun azcık soluklan demez çalıştığın sürede maksimum verim sağlamaya çalışır. ki iş dünyasının kuralı da bu zaten. bu sebepten eğer el bebek gül bebek yapınızı bozamayacaksanız hiç başlamayın bu işe. lifeguardsan o güneşin altında ayakta (şanslıysan oturarak) bekleyeceksin.
nisanda başvurduğumdan o.ç. şirketimin de uğraşmamasıyla son kalan işi seçmek zorunda kalmıştım ve wisconsin dells 'te bir otelde housekeeper lık ve main lodge lık yaptım. bu süre zarfında meksikalı supervisor ımın yavşamalarına, diğer supervisorların bazılarının sexist yaklaşımlarına, sevmediğinizi anlayıncaki o dışlayıcı tavırlarına vs maruz kaldım. söylediklerine cevap verip karşı çıkabiliyor olmamdan dolayı her fırsatta şikayet edip yönetimle sorun yaşamamı sağlamaya çalıştılar. çünkü unutmayın orada her şeye tamam diyen çinlileri ya da yalapşap iş bitiren ruslar gibi kişileri severler. siz de benim gibi ikinci günden biz mülteci değiliz böyle davranamazsınız diyecekseniz işiniz var. *
ve unutmayın eğer supervisorlarınızda meksikalılar yoğunluktaysa ve biri size takarsa mutlaka hepsi takar ona göre gardınızı alın amerikalılardan yanınızda duracak üstlerle muhabbetinizi iyi yapın ki yerinizi koruyun, programın bitmesine bir ay kala başka iş aramak zorunda kalmayın.
işte zorlanmış biri olarak para ayarladık yine gider misin deseniz son sınıf olmasam giderim derdim. lakin yukarıda bahsettiklerimi aklınızdan çıkarmayın. çok güzel anılarla geri döneceksiniz.başarılar *
work and travel'ın mantığı basittir. amerikada çalışanlarına overtime ödemek istemeyen işverenler work and travel sayesinde kendilerine ucuza işçi bulurlar hem de kaldığınız yer genellikle konaklama vs sağladığı için işteyken öğle yemeği vs de derken para yine işverene geri döner. unutmayın çalışırken kölesiniz, işveren bırakayım da sen iş arkadaşınla azıcık sohbet et ingilizceni geliştir demez ya da yoruldun azcık soluklan demez çalıştığın sürede maksimum verim sağlamaya çalışır. ki iş dünyasının kuralı da bu zaten. bu sebepten eğer el bebek gül bebek yapınızı bozamayacaksanız hiç başlamayın bu işe. lifeguardsan o güneşin altında ayakta (şanslıysan oturarak) bekleyeceksin.
nisanda başvurduğumdan o.ç. şirketimin de uğraşmamasıyla son kalan işi seçmek zorunda kalmıştım ve wisconsin dells 'te bir otelde housekeeper lık ve main lodge lık yaptım. bu süre zarfında meksikalı supervisor ımın yavşamalarına, diğer supervisorların bazılarının sexist yaklaşımlarına, sevmediğinizi anlayıncaki o dışlayıcı tavırlarına vs maruz kaldım. söylediklerine cevap verip karşı çıkabiliyor olmamdan dolayı her fırsatta şikayet edip yönetimle sorun yaşamamı sağlamaya çalıştılar. çünkü unutmayın orada her şeye tamam diyen çinlileri ya da yalapşap iş bitiren ruslar gibi kişileri severler. siz de benim gibi ikinci günden biz mülteci değiliz böyle davranamazsınız diyecekseniz işiniz var. *
ve unutmayın eğer supervisorlarınızda meksikalılar yoğunluktaysa ve biri size takarsa mutlaka hepsi takar ona göre gardınızı alın amerikalılardan yanınızda duracak üstlerle muhabbetinizi iyi yapın ki yerinizi koruyun, programın bitmesine bir ay kala başka iş aramak zorunda kalmayın.
işte zorlanmış biri olarak para ayarladık yine gider misin deseniz son sınıf olmasam giderim derdim. lakin yukarıda bahsettiklerimi aklınızdan çıkarmayın. çok güzel anılarla geri döneceksiniz.başarılar *
15 saat.
üç dört gün sabaha karşı uyuyup akşam uyanmayı deneyin sonra hayat enerjinizi görelim.
üç dört gün sabaha karşı uyuyup akşam uyanmayı deneyin sonra hayat enerjinizi görelim.
yazarlar arasında infiale sebep olan fotoğraflardır.
açıkçası bu fotoğrafların altında niyet aramanın aşağılık komplexi ya da ülkeyi batı şehirlerinden ibaret sanmakla alakası yok.
bu fotoğraflarla fotoğrafçı düpedüz bir algı yaratmaya çalışmış ve bunu görmek çok net. kimse burda urfa fotoğraflarından utanmıyor lakin türkiye'nin modern yüzünü de göstermesi gerekirdi. bu sebepten düpedüz bu bir algı yaratma çabası ürünüdür. bir insan istanbul'a gidip nasıl bu kadar ıskalar sorusunun cevabıdır.
açıkçası bu fotoğrafların altında niyet aramanın aşağılık komplexi ya da ülkeyi batı şehirlerinden ibaret sanmakla alakası yok.
bu fotoğraflarla fotoğrafçı düpedüz bir algı yaratmaya çalışmış ve bunu görmek çok net. kimse burda urfa fotoğraflarından utanmıyor lakin türkiye'nin modern yüzünü de göstermesi gerekirdi. bu sebepten düpedüz bu bir algı yaratma çabası ürünüdür. bir insan istanbul'a gidip nasıl bu kadar ıskalar sorusunun cevabıdır.
5 senedir bu sözlüğün yazarı ve uzun süre ara vermiş bir yazar olarak gözlemlediğim şey ırkçılığın ve troll lüğün inanılmaz arttığı sözlüktür.
bunun yanında eskiden ırkçı yazarlar birikimliydi en azından. fakat şimdi savunduğu şeyin altını dolduramayan tüm ergenlerin toplaştığı sözlüktür eski eğlencesi asla kalmamıştır bu yüzden ki faal olarak gördüğüm herkes 10 ve üstü nesillerden.
bunun yanında eskiden ırkçı yazarlar birikimliydi en azından. fakat şimdi savunduğu şeyin altını dolduramayan tüm ergenlerin toplaştığı sözlüktür eski eğlencesi asla kalmamıştır bu yüzden ki faal olarak gördüğüm herkes 10 ve üstü nesillerden.
depresyondayım deyip ağlanmaz uyunur. uyunulur
sözlüğe ara veren eski nesilleri şaşırtacak gelişmedir.
Turk has no friend except Turks.
allahın belası karanlık aralık ayına bağladığım durgunlaşma. hiç güneş yok yok güneş. öğlen uyanıyorsanız o ışığı açacaksınız. yok çünkü
peri. perisu değil peri.
sözelcilerin sözel 1 sözel 2 ve mat1 çözerek her türlü 80 üstü alabildiği, özellikle bu dönem sınav sorularının zorluğu sebebiyle tm ve mf den çözenlere üzüldüğüm sınav. çünkü öylesine girmeme rağmen 83 aldım ben de şaşırdım.
edit: sözelcilere rahat olun demeyi amaçlayan işbu entry zeka gösterisi içermemektedir. swh
edit: sözelcilere rahat olun demeyi amaçlayan işbu entry zeka gösterisi içermemektedir. swh
yazarlar en fazla kimlerden dinlemeyi severler şeklinde de yorumlanabilecek şarkılar. çünkü bazen şarkılar kimlere ait bilemiyoruz. benimkiler şunlar:
vashti bunyan- train song, winter is blue, 17 sugar elephants
billie holiday- gloomy sunday
my morning jacket- dondante
my brightest diamond- something of the end
camel- rajaz
portishead- glory box
chris isaac- wicked game
the black keys- little black submarines
massive attack- teardrop
radiohead- paranoid android
the mamas and the papas- dream a little dream of me
vashti bunyan- train song, winter is blue, 17 sugar elephants
billie holiday- gloomy sunday
my morning jacket- dondante
my brightest diamond- something of the end
camel- rajaz
portishead- glory box
chris isaac- wicked game
the black keys- little black submarines
massive attack- teardrop
radiohead- paranoid android
the mamas and the papas- dream a little dream of me
Okuyunca yine mi kar yağıyor korkusunu yaşatan eylemmiş öğrenmiş oldum.
onur özdemirin ayşe hatun önalla düet yapmasının şokundan sonra youtubeda hemen şarkıyı değiştirmek için o sinirle önerilerden açtığım aa iyiymiş aslında diyip tekrar dinleten alt yapısı güzel sözleri de hoş şarkıdır. önyargıyla dinlememe rağmen çellodan mıdır nedir sevdirmiştir.
Ayşe hatun önal (bu arada eski albümünde kalbe ben adlı şarkısı güzelmiş bu vesileyle öğrenmiş oldum) gibi para için müzik yapanlar tayfasındadır artık. adam ismini bile değiştirmiş adeta.onurr olmuş.
Mükemmel bir dizi. Klasik müzik sevmeyenleri sevdirecek cinsten.
Bu sene gönüllük yapma fırsatını bulduğum stkdır. Düşler atölyesinde çocuklarla haftalarca boyalarla Haşır neşir olduk çok güzel işler de çıkardık.ancak bunun yanında belirtmeliyim ki tegve gelirken çok şey beklemeyin. Ateş böceği gibi bir oluşumda değilseniz kurumu okul sonrası etüd merkezi gibi de düşünebilirsiniz.
Tegvde derste sınıfta kavga çıkaran vs çocuklar için parola vardır sen bir x .abladan kırmızı kalem getir denilerek çocuk gönderilir ve etkinlik bitene ya da çocuk sınıfa dönmek istiyorum diyene kadar orada resim vs yapar. Şimdi ben kendi adıma hiç göndermedim toz boyaları birbirine üfleyen çocukları kavga edenleri falan. Ama öğretmenlik okuyan tak tak topukla gelenler genelde 20 senedir öğretmenim bıktım tavrına girip gönderebiliyorlar.burada en önemli olan çocuklara öğretmenmiş gibi mesafeli davranmayıp arkadaşları gibi olabilmek ego tatmini değil yani.
Bağırmayın anlayışı da yoktur tegvde. Eğitim birimleri görevlileri sizle ilgilenmezler kurumun amacının pek farkında değil gibilerdir, niyetleri o günü geçirebilmektir. Sınıftan tuvalet bahanesiyle çıkanlar orda koşuyormuş diye kaç kez çalışan görevli amcalar ben sınıftayken sınıfa bağırmıştır. Tabi burda bir de şu var çocuk 2. Sınıfta zaten orayı bir oyun merkezi olarak görüyor sen iki derslik bir sürede her şeyi kendimiz yapacağız diye toz boyalarla tutkallarla çocuğa bazen eziyet etmiş oluyorsun.
Lakin çok da güzel şeyler yaşanabiliyor misal bana bir çocuk evde kağıt hazırlayıp getirmişti üstüne beni sevdiğini yazmış yapıştırmalar yapıştırmış.ben resim yapmayı sevmem kız oyunları bunlar diyen çocukların da zaman geçtikçe grup çalışmasına alıştığını gözlemleyebildim. Fakat öyle çok da sevgi dolu bir ortam olmadığını da belirtmem gerek siz öğrencilerle gülün bittiğinde de anahtarı teslim edin çıkın derim boşverin.
Tegvde derste sınıfta kavga çıkaran vs çocuklar için parola vardır sen bir x .abladan kırmızı kalem getir denilerek çocuk gönderilir ve etkinlik bitene ya da çocuk sınıfa dönmek istiyorum diyene kadar orada resim vs yapar. Şimdi ben kendi adıma hiç göndermedim toz boyaları birbirine üfleyen çocukları kavga edenleri falan. Ama öğretmenlik okuyan tak tak topukla gelenler genelde 20 senedir öğretmenim bıktım tavrına girip gönderebiliyorlar.burada en önemli olan çocuklara öğretmenmiş gibi mesafeli davranmayıp arkadaşları gibi olabilmek ego tatmini değil yani.
Bağırmayın anlayışı da yoktur tegvde. Eğitim birimleri görevlileri sizle ilgilenmezler kurumun amacının pek farkında değil gibilerdir, niyetleri o günü geçirebilmektir. Sınıftan tuvalet bahanesiyle çıkanlar orda koşuyormuş diye kaç kez çalışan görevli amcalar ben sınıftayken sınıfa bağırmıştır. Tabi burda bir de şu var çocuk 2. Sınıfta zaten orayı bir oyun merkezi olarak görüyor sen iki derslik bir sürede her şeyi kendimiz yapacağız diye toz boyalarla tutkallarla çocuğa bazen eziyet etmiş oluyorsun.
Lakin çok da güzel şeyler yaşanabiliyor misal bana bir çocuk evde kağıt hazırlayıp getirmişti üstüne beni sevdiğini yazmış yapıştırmalar yapıştırmış.ben resim yapmayı sevmem kız oyunları bunlar diyen çocukların da zaman geçtikçe grup çalışmasına alıştığını gözlemleyebildim. Fakat öyle çok da sevgi dolu bir ortam olmadığını da belirtmem gerek siz öğrencilerle gülün bittiğinde de anahtarı teslim edin çıkın derim boşverin.
Şapka devrimi denilen şey modernleşme çabaları altında koyulmuş kanundur. Kemalistler eleştirtmese de uygulanmasında yapılan aşırılıklar vs bugün kesinlikle tartışılmalıdır, bir diğer için;
(bkz: müzik inkılabı)
(bkz: müzik inkılabı)