Olağan afet durumu unutulmaya başlandığında hemen sosyal medya hesaplarından şu efsanevi cümleyi " oruspuyuz, eskortuz, kaşarız problem? " paylaşıp, cevaben de " hangi ildensiniz? " Cevabını alacaktır.

Üzülüyorlar çünkü insani merhamet duyguları çok yüksektir. üzülüyorlar çünkü empati yetenekleri çok gelişmiştir. bugün veya yarın başkalarının başına gelen olayın aynısının başına gelebilme ihtimalini düşünüp yardım için seferber olurlar. Kötü olan veya henüz kötü olmaya başlayanlar bu duyguları anlayamaz, anlatmaya gerekte yoktur. insanlar alemini ayakta tutan tek bir güç vardır oda merhamettir. Tolstoy'un kitabında anlattığı gibi " insan neyle yaşar " sorusunun cevabını kendince bulup, insanın sevgi ile yaşadığını ve bu sevginin de merhamet doğurduğunu bilir.

Umarım derin araştırmalar yapılıp, kim nerede ne suçlar işlediyse bulunup en ağır ceza ile cezalandırılır. o kadar can yitip gitti, evler geri gelir de ya canlar?. adalet istiyoruz, çok mu şey istiyoruz?.

Son günlerde yaptığı yardım ve vesile olduğu yardımlar sayesinde, yaralarımızı biraz daha hızlı sarmamıza vesile olmuş büyük insandır. Kendisi sadece şarkıcı olarak değil, yardım kuruluşu ahbap fikrini ortaya atarak çok iyilik yapan ve bizim gibi bağışçılarada yardım ettiren kişidir. Son zamanlarda yaptığı yardımlardan biraz haber ekliyorum. Kaynağım ise kendisinin Twitter adresidir. Görün nasıl iyi bir adam olduğunu; 1.000 adet tır yola çıkmış ve bu 1.000 tırın 100 tanesi deprem bölgelerine ulaşmış, kendisi son 10 ile 14 saatte ki twitl'erinde 31.280.000 milyon lira yardım yapıldığını isim isim ve miktar miktar tweetlemiştir ( üşenmedim kendim hesapladım, bir kaç dolar bağışı var onları hesaba katmadım ), kendisinin yardım isteyenler için " bizlere ilettiğiniz ihbarları tek tek not edip ilgili şehrimize bildiriyoruz. Yakınlarına ulaşamayanlar bu twitin altında toplansın. Bizlerde istatistik tutalım " adlı tweet'i 44 milyon kez görüntülenmiştir, kendisinin " çaresiz kalırsın bazen " adlı tweet'in de paylaştığı videoda 9.068 adet sohbet görünmektedir ki bunlar depremzedelerin yardım isteği ve yardım için gerekli olan kuruluşlarla sohbetleri içerdiği düşünülmektedir. iş bu girdi haluk levent'in yardımsever bir insan olduğunu göstermek için üşenmeden girilmiştir.

Tabiki erebor. Yalnız dağın altında bulunur. Hiç güneş almıyor ama içindeki gümüş çeşmeler, altın ışığıyla dolu odalar ve helva gibi pişmiş etler yeter de artar bile daha ne olsun ki?. Bir tek spoiler olcak ama kusura bakmayın o gölge ve alev ( balrog ) eksik olsun yeter. gerçi o moria'daydı ama olsun fazla erebor'u kazarken derinlere inmemeli bir kuzeni falanda erebor'da ney çıkar al başına belayı neyse bizim bi de smag'umuz vardı oda ayrı bi mesele oraya girmeyelim şimdi boşver.

Her zaman bizimle olduğu söylenen ruhani varlık. Aslında bir nevi içimizdeki iç ses, bir nevi bizim aklımız. Başkaları ne hayatlar yaşıyor sen ne hayat yaşıyorsun, bir kereden bir şey olmaz boşver, ateizm daha mantıklı baksana evrim teorisi ne kadarda mantıklı gibi bir sürü fikirler ortaya atan hep seni tuzağa düşürmeye çalışan bir ruhani varlık. aslında inanıp inanmamak tamamen size bağlı. bir sürü günah işleyip suçu şeytana atabilirsiniz veya şeytan ne ben inanmam öyle şeylere diyip her dini ret edip günah işlemedimki diyebilirsiniz. ne yaparsanız yapın bu paradoks'tan kurtulamazsınız. Bonus, şeytan varsa günah işletiyorsa o zaman suç onun günah niye bizim? veya şeytan yoksa o zaman günahta yok çünkü şeytanın amacı günah işletmek yaşasın ateizm!. Dediğim gibi paradoks seçimini yap.

Cumhuriyet'imizin ve ülkemizin 100. yılı olmuş olacak. insan bazen derin düşüncelere dalıyor bundan tam 110 yıl önce neler oldu ve neler başladı bakıyorsun biliyorsun aslında ne olduğunuda işte yinede bakıyorsun 7 millete karşı olan savaş sonunda büyük bedeller ödenerek alınan galibiyet. Bazen düşünüyorsun acaba savaşa girmesydik çok daha güçlü bir ülke olurmuyduk?. girmeseydik yine atatürk çıkarmıydı?. Nice canlar bu vatan için gitti. orhun anıtlarında yazdığı gibi " korkmadık. savaştık! " Aynen öyle oldu bizim atalarımız bu vatan için canlarını verdi, ne için? Biz bugün burada hürriyet içinde olalım diye.

üstümü sımsıkı giyip, elimede eldivenleri takıp kar topu oynamaya koşmak istiyorum. evet kazık kadar adam adeta zombilerin normal insanlara saldırması gibi bende koşarak herkese kar topu atmak istiyorum desem mesela yani. var bi hayalimiz.

acı ama gerçek bu nasıl bu hale geldik düşünülmeli. ev fiyatları her yerde arttı ama bizim ülkemizde tavan yaptı. önceden anasından veyahut babasından orta halli bir ev kalan yaşadı. ev kalmayan ise en az 15 yıl kredi ödeyecek ancak bir ev için. peki diğer kesimler onlar ne yapacak?. asgari ücretli ve emekli olmuş ama evi olmayanlar onlar nasıl ev alacak?. barınma hakkı en temel hak ise bu bahsettiğim kesimin hakkı yok mu?. zor zamalar azizim zor zamanlardan geçiyoruz. umarım herkes iyice bir düşünür, önümüzde ki kalan son 5 veya 10 yılı.

artık sıradan hale gelmiş absürt olaylar silsilesinden sadece birisidir. her an gözünüz ekranda kulağınız ise seste olsun, zira bu ilk değil daha devamıda gelir. daha önce bir kaç kere daha gündem olmuştu yanlış hatırlamıyorsam.