bugün

entry'ler (23)

obiwankenobi

hazır sözlüğe uğramışken buralardan da selam edeyim kendisine de, ondan sonra vay efendim bilmem ne olmasın aramızda.

manyak derece fenerli olan arkadaşım, tarkansever.
candır.

sözlükçülerin connected2 me sayfaları

http://connected2.me/cocuklukcikolatasi

olamaz mı? olabilir.

sözlük yazarlarının tumblr sayfaları

http://cocuklukcikolatasi.tumblr.com/

ay ben gülerim.

orospu çocuğu

bende mıknatısı var zannedersem bunun, nereye adım atsam inatla gelip buluyorlar ve sabrımı tüketiyorlar.

the vampire diaries

durust olmak gerekirse en basta sirf ian somerhalder icin izlemeye basladigim, daha sonrasinda sempati kazandigim dizidir. ve gun gectikce ian somerhalder sevgimin uzerine paul wesley sempatikligi, Michael Trevino karizmasi (bir suru kasli insan gordum fakat bu adamin kaslari gercekten boyle oturup izlenecek kivamda hos bir sey) ve en son da klaus cekiciligiyle karsimiza gelen Joseph Morgan.

yemin ediyorum sirf biz boyle bakip bakip bu adamlara ic gecirelim diye dizi yapiyorlar sanki. cirkin kiz da yok dizide mesela. hadi tamam cirkin olmaz da bari orta seviye falan bir seyler olsaydi lan.

bize de yazik.

halı

bazilarinin uzerinde ciplak ayakla gezmek insana mutluluk katiyor.

hele ki bir de disaridan yagmur sesi geliyorsa, sebepsiz yere mutlu oluveriyorsun iste.

itü sözlük

artık pek de hoşuma gitmediği için yazarlığıma son verdirttiğim sözlük. böylesi daha iyi, daha güzel.

yves rocher

noix de coco parfümüyle kafayı bulduran güzel marka. hayatımda daha kalıcı bir parfüm kokusu görmedim ben.

rus kızı ve italyan erkeğinin birlikteliği

birbirini gerçekten seven türk kızı ve türk erkeği birlikteliği için hiçbir anlam ifade etmeyen ilişki türü.

durduk yere adamın amına koyan şarkılar

http://www.youtube.com/watch?v=km9bxae9apm

sözlük yazarlarının itirafları

nefes alabiliyorken ölmek nasıl oluyormuş birkaç saat önce anladım. daha önce hiç böyle canım yanmamıştı, hiç böyle çaresiz hissetmemiştim, hiç böyle haykırarak ağlamamıştım.
hatta öyle bir boyutta olmalı ki bu, geçmişte yaşadığım sağlık sıkıntılarımı anında gün yüzüne çıkardı.
bunu da buraya yazıyorum ki, işin doğrusu anlatacak fazla kimsem yok. ne kadar çok insan okursa o kadar çok üzülürüm, o kadar çok acı çekerim. ve bu acımdan bile mutluluk duyabilirim, onun için çektiğimden.

çay

ince belli bardakta, demli ve iki şekerli olanı makbuldür.

ya bir de çayı sütlü falan içenler var, neyin kafasını yaşıyorlar? çok merak ediyorum.

pazar günü çalışmak

insanı derinden yaralar. insanlar sıcacık yatağında bir sağa bir sola dönerek, kıçını devirerek uyurken siz gözlerin şişmiş, halsiz bir halde uyanır, işinize gelirsiniz. ''nerde bunun adaleti!?'' diye isyan edesi geliyor insanın.

şükür ki pazar günleri hastane sakin oluyor. * (nazar değdirmeyelim de şimdi, maşallah diyelim lütfen.)

benim sevgilim istediğiyle yatar o erkek diyen kız

oldu canım, hıhı evet şeklinde geçiştirilmeli, uzaklaştırılmalı.

kaldı ki bunu söyleyebilen insan sevgili değildir. olmamalıdır. vay efendim neymiş, istediğiyle yatarmış, lan ben başkasına yan gözle baksa kıskançlığımdan geberiyorum, bu nasıl rahatlıktır böyle. puh.

üniversiteyi kazanan sözlükçülerin başarı sırları

yarısında çıktım.

trakya üniversitesi tıp fakültesi

ciddi anlamda insanın ömrünü yiyor, yaşam hevesini alıp uzaklara götürüyor, oraya bırakıyor.

bul bulabilirsen.

bokboceginindrami

doğum günü hediyesini tanrı'dan yağmur olarak alan insan. en güzeli buydu.

here in your arms

sarhoşsam ve dans pistindeysem çalmasını istediğim tek şarkıdır.

our lips can touch lan.

http://youtu.be/yh0rbhjd4vw

fairytale gone bad

eşlik etmeden duramıyor insan, yok yere acı çekesi geliyor.

http://youtu.be/ouyfqld3bcs

''out of my life, out of my mind''

how you remind me

hayatımın en garip anlarında soundtrack olmayı kendine görev edinmiş olan şarkıdır.