ya troll olmuştur ya da troll etmişlerdir.
(bkz: iki ucu boklu troll olan entryler)

(bkz: civa). metal diyorlardı en son ne oldu ona?

bence gücümü farklı bir kulvarda denemek üzere ailenden 4-5 kişiyi adonislerime bekliyorum.
(bkz: tanrının insanı yaratırken beyini seçerek vermesi)

girilen onca entryden anladığım kadarıyla çoğunluk hayatının bir döneminde ya da hala yalnız olduğuna dem vurarak özgün açıklamalar yapmış. yalnızlık bana kalırsa hayatın doğal bir evresidir, ergenliğin blu çağı denilen şey gibi bir dönem yaşanılır ya da kendini tekrarlar ileriki yaşlar için. kimse hayatını yalnız yaşamak istemez sevmek ister sevilmek ister insan, arkadaşlık kurup belirli aktiviteler yapmak iyi hoş. günümüz kapitalizmin şekillendirmiş olduğu yaşam biçiminde insanlar kendi zihinlerinde kaybolur oldu. mezun olduktan sonra ya da bulunulan ortam terkedilince insanlar vefasız davranmaya başladı. eski şeylerin özlemidir belki bilemiyorum yeni koşullara adapte olamaz hale geldi birey. zira yeni koşullara adapte olması için popüler kültüre göre davranması gerekir, insanların genellikle eleştirel baktığı bu durum bireyi bir nebze daha yalnız olmaya itti. egoist insanlar, kendi çıkarlarını düşünenler bireye ayrı bir zıt kutup oluşturdu. bunun sonucu insan yeni arkadaşlıklara ısınmak istemedi ve hayatını kendi dünyasına göre şekillendirdi. bende hayatımın iki senesini kendimi soyutlayarak yaşadım. bu sürede kitaplar okudum kendimce denemeler yazdım iç dünyama böyle şekil kattım. fakat doğal koşullar beni tekrar insanlar ile ilişki içerisinde bulunmaya itti. şuan sanırım tekrar bu yalnızlık evresine girmek üzereyim.

sözlüğün azınlıkta kalan nezih bir kitlesi olarak oylamaya sunulması gereken durumdur. yoksa ileri vadede eline klavyeyi alanın trolarla mücadele etmesi sonucu iç savaş çıkması kaçınılmaz görülmektedir.

kabız olunca tuvalette sıçarken her seferinde götünün yırtılacakmış gibi olma hissi, engellemek ne mümkün. derin bir nefes alınır ve bütün güçle vücut kasılır. çıkarsa senin çıkmazsa allah kerim.

zihinlerde oluşan şey belli fakat ısrarla 'şey işte...' diye devam ettirilen konuşma. ne desin mahmut mu?

türkiye'de torpil ile bir yerlere gelmenin en açık örneğidir.

ilk fırsatta herife postalı çakacak kızdır.

hiç de küçümsenecek bir durum olmayandır. bilmem ne 58. olmuş yok 62'den tavşan yapmış bunlar gereksiz laflardır. zira bulunduğu kulvar içerisinde uçak, tank, zırhlı araç, silah gibi envai çeşit talep arzın fazla olduğu ve birim fiyattan milyon dolarların uçuştuğu yerde elektronik kabiliyetini konuşturarak bu sıralara yükselmiştir. muadillerinin çok üstünde üretim yapmaktadır.
(bkz: ilk 10 a girmem için mememi mi açmam gerekiyordu)

edit:kimleri geçmişiz, kimler rakibimiz merak edenler için. devrim arabaları için zamanında atıp tutan zihniyet klavye başında. ilk 50'deki bir çok kuruluş ağır sanayi üzerine çalışmaktadır.

https://defensecontractor...00-global-companies-2015/

türkiye'nin pek çok kentinde bu isimde bulunan bir yer vardır.

seneye teog sınavına gireceğini düşündüğüm yazar.
(bkz: sözlüğün rahat bir nefes alması)

mather değilde mother olsa belki komik olabilirdi.

sevilen kişinin ne söylerse söylesin hafifletemeyeceği histir, zaten aldatıyosa bunu söyleyecek kadar yüzü yoktur ve sizi o duyguyla baş başa bırakmaya devam edecektir.

bizim ilişkimiz yaklaşık 6 aydır sürüyor ve bunun ilk 3 ayı uzak mesafe olarak gerçekleşmişti. bu süreç içerisinde bende okulumdan dolayı, onunda üniversite sınavlarından dolayı kısıtlı bir zaman diliminde konuşurduk. az yapılan ve öz olan bu sohbetler neticesinde birbirimize bu kadar bağlandığımız düşüncesindeyim.

gelgelim benim kafama ağrılar sokan bu düşüncenin oluşumuna, zaman içerisinde yaşanan şeylerin birbirini puzzle parçaları gibi sarmaya başlaması olayların fitili oldu. yaklaşık 2 yıldır kendimi izole etmeye çalıştığım sosyal medya ve sosyal medya insanlarından farklı olarak ilgi duyduğum bu insan kişilik olarak çok hoşuma gitse de (belki zaman içerisinde saflaştığımdan mıdır bilinmez) uzak mesafe ilişkimizin tatlı anlarında bana söylediği bir yalan her şeye sebep oldu nerdeyse. hani yalan diyorum öyle lafla söylendiğinde basit olabilir zira boyutu ve yalanın itiraf etme sürecine bakıldığında bende ciddi şüphelenmeler yaratmaya başladı.sevdiğim kadının bu potansiyel ve kurguda yalan söyleyebilmesi, doğruluğu hakkında uzun süre inat sürmesi bundan sonraki süreçte söylediği şeylere hep gölge düşürdü. olayın üstü örtüldü ve ilişkimiz birbirimize artan bir bağlılıkla devam etti. aynı şehirlere geldik, haftanın 6 gününü birlikte geçirdik. ben ne kadar istemesemde, yeni erkekler ile diyaloğa girecek diye hoşuma gitmesede işe başladı harçlık çıkarabilmek için. yaptığımız anlaşma ile sosyal medya hesabı kullanmıyoduk instagram ve facebooklarımızı kapatmıştık fakat kendi adına olmayan twitter ve tumblr hesabını kullandığını tespit etmem ve akabinde yaptığım sorgu sual neticesinde kullanmıyorum ki cevabını aldım. tespit ettiğim hesapları göstermemle olayın rengi değişti ve bir yalanını daha tespit etmiş oldum. aynı kontrolcü tavrı bana karşıda sergiliyor kendisinin bana olam sevgisinden şüphe gütmüyorum fakat neden bu yalan söyleme potansiyeli olduğuna anlam veremiyorum. ilişkiler neden yalan söylemeden ve aldatmadan yürümez ki? en nefret ettiğim ve asla beceremediğim şeylerden birisi yalan iken neden bu şüpheler altında yaşıyorum. bu twitter vakasından belirli bir zaman sonra hesabı silinmesin diye şifresini istedim ve email ve şifresini değiştirdim. başka bilinen hesabı var mı emin değilim ve hep bu kuşkuyla yaşayacağım. zaman zaman kavgalar ediyoruz kimi gerekli kimi gereksiz yere. sadece snapchat kullanıyoruz ve bunun üzerinden de kimlerle iletişim kurduğumuz konusunda kavga ediyoruz. gel zaman git zaman aramızda yaptığımız bir anlaşma üzerine ona mesaj atıp sulanan biri olursa ilk bana söylemesinden kararlaştık. fakat korktuğum senaryolardan birisi olan çalıştığı yerden biri ile iletişimde olması durumu gerçek oldu. ertesi akşam kesik bir iyi geceler mesajı ve sabaha sarkan sohbetleri silmeyi unuttuğunu varsayarak ben fark ettim whatsapp üzerinden. yine bir bahaneler üretildi, ben engelledim konuştuğu kişiyi fakat bundan önce bu kişi ile beraber molada yemek yemesi üzerine benim sinirim hiç geçmedi. yaklaşık 3 hafta sonra engelini kontrol ettiğimde ise kalkmıştı. numara ekli değil fakat neden numaradan özel uğraş sonucu kaldırıldığına akıl sır erdiremedim. çalıştığı ortam üzerine ağırlığımı koymam sonucu bu kişinin başka birisi ile ilişkiye başlama evresinde olduğunun teyitini aldım ve bu dallamada bundan yakın bir süre sonra sevgilimin işten ayrılması ile hayatımızdan çıkmış oldu. ama yaşanan onca gelişmeden sonra bazı davranışlara şüpheyle yaklaşmamam içten bile olamazdı. işten ayrılması ile beraber buluşamaz olduk 1 hafta gibi bir süredir. birbirimizi çok seviyoruz çok güzel hayallerimiz var ama kıymıktan bile şüphelenir durumdayım. bundan daha önce yaklaşık 1 ay öncesinde ki bir olaydan da bahsetmem icap ederse sosyal medya hesaplarını kullanmıyoduk sözde, fakat benim onun telefonunu kurcalamam ve tarayıcıdan facebook kullandığını farketmem ile de bir sinir katsayısı artışı yaşadım. yalan olduğunu bildiğim bahaneleri öne sürerek işin içinden sıyrılmak istedi bende zaten kendi ismi ile değil fake hesap kullanıyor diye kavga etmek istemedim. fakat bugünkü duruma etkisi başka bir sosyal hesap kullanıyor mu, fake bile olsa kendini adını kullanmıyor bile olsa benden gizli neler çeviriyor düşüncesi oldu. 1 haftadır sadece whatsapp üzerinden yazışmamız ise ilişkimizi iyice monoton hale getirdi. geceleri yatağında yatarken mesajlarıma 2 dk geç cevap vermesi bile beni uyuz ediyor kafamda bitlerin uçuşmasına neden oluyor. ya bir insan uzanırken ve elinde telefon varken neden sürekli geç yazar ki sözlük? buna verilen cevaplar ise sürekli çeşitlilil göstermekte ve içimi rahatlatmamakta. zira yaşanan onca yalan vakasından sonra buna inanmak bana güç geliyor fakat beni sevdiğine şüphe götürmediğim birinin ise beni aldatıyor olması zaman ve mekan kavramında mantıklı gelmiyor. zira aldatılıyor olsam sevgilimin iletişim kurduğu kişinin de durumun farkında olması gerekir çünkü whatsappdan neden yazışmıyoruz muhabbetini o dallamada yapar, sonra buluşacak vakit değerlendirmesinde onunla beraber olacağı zaman dilimi yok...gibi düşüncelerle kendimi arafta hissediyorum. şarjımın elverdiği kadar baca temizleme yapmaya çalıştım aldatılma ile ilgili tecrübesi olup da dertleşmek isteyen kişiler mesaj atabilirler.

not:bayanlar yazmasın.

robin thicke'nin bluered lines klibinden bilirim kendisini, hanım kızdır.

bunun birde sevgiliyken yapılan versiyonu vardır. acaba bunu fark eden aile bireyleri kızını döverken uçan tekme atıyor mudur? (bkz: geniş olmak)

abartılıp bütün parmakların 3. boğumuna yapılanı vardır, fight clubdan mı çıktın mübarek. fuck dude

bugün otobüste maruz kaldığım durumdur. tam inmeye hazırlanacakken önümde bulunan 3 tane heriften hangisinden geldiğini anlamasamda yükselen koku üzerine duracak butonuna mastürbasyon yapmamla sonuçlandı. allah böyle soykırımcılardan korusun.

zamanla smother fantazisine yönelecek eylemdir.

(bkz: gemi biraz solamı çekiyor). bir daha uyumaya tövbe etmektir.