bugün

entry'ler (31)

dark tranquillity

şüphesiz ki, geçtiğimiz mayıs'ta jolly joker balans'ta bu grubu canlı kanlı görmüş, dinlemiş olanlar; ölseler de gam yemeyeceklerdir.

hele mikael ile el sıkışma şansını da bulmuşsa bu kişi, yarın bile öldürebilirsiniz yani. sorun yok. yaşayacağını yaşamış bu hayatta. mis.

bol kitap okuyanların genelde muhlis olması

mantıkçı pozitivistlerin, popper'ın, kuhn amcamızın söylediği gibi tümel önermelerin doğrulanması mümkün olmadığı içün, doğrulanması muhtemel olmayan önermedir. hatta yanlışlayacak bir örneği bizzat tanımaktayımdır.

okuduğum bölümden mütevellit, ders başına minimum 5-6 kitap okuyoruz biz efenim. dönem başı da 8'den aşağı dersimiz olduğu henüz görülmüş iş değil. zorunlu okumalardan sıyrılmak adına, araya aldığımız diğer kitapları da sayarsak, evimizin bi odasının orta dereceli bi kütüphane kıvamında olduğunu söyleyebilirim.

aynı sınıfı paylaştığım arkadaşlarımdan biri ise, varını yoğunu kitaba harcayan bi tip. hatta geyiğini de çok yapmışımdır. "mezun olduktan sonra zaten aç kalcaz. senin aldığın kitapları sahaflara satıp holdingleşelim bebeğim bence. köşeyi döneriz" demişimdir hani. fakat bu arkadaş muhlis midir? yoğğ bebeğim yoğ yoğğ!

muhlislik bi yana, hayatımda tanıdığım en saman alevi tip olur kendisi. yılın belirli dönemlerinde özellikle çok asabi olur. kapıları vurup çıkar sınıftan. herkesle kavga eder, gölgesiyle bile. yanına yanaşmaktan çekiniriz güruh olarak. içine canavar kaçtığı bile rivayet olunur bu arkadaşın.

gününün yarısından çoğunu kitap okuyarak geçirmesine rağmen muhlislikle alakası olabilecek son kişi olan bu arkadaşım mevcutken; bu önermenin doğrulanması mümkün değildir yani aşklarım.

aşık olunan anime karakterleri

(bkz: zess)*

üç uç

öğrenci literatüründe 05, 07 ve 09'dur bu uçlar. 09 kullanan artık yoktur. 05 de hatunların tercihidir genel olarak. 07 ise karma bi şekilde her kesime hitap eder.

lakin en fenası, tam sınav esnasında biten uçtur. bundan da beteri ise "0x ucu olan var mı?" diye seslendiğinizde cevabı gelmeyen uçtur. ışşş... içim ürperdi yeminlen.

anime izleyene çocuk diyen insan modeli

animeyi pokumondan ibaret sanan geri zekalının dikâlâsıdır. anime kategorilerini bana sorsalar ben bile sayamam şimdi yani. shounen ai'si var, shouju ai'si var, ecchi'si var...

naruto var, death note var, junjou romantica var...

oohoo lan! az gugıla bak da utan bari söylediğinden.

varoluşçular

varoluşçuluğun babişkosu soren kierkegaard'un felsefi düşünceye miras bıraktığı tohumlardan kah tütün, kah bostan, kah haşhaş üreterek varoluşçu felsefeye katkıda bulunmuş insanlara kısaca böyle deriz biz. fark ettiysen hakkaten kısa. 3 satırlık cümleyi tek kelimeyle ifade ediyoruz böylece.

kierkegaard haricinde jean paul sartre, albert camus derhal akla gelen isimler olurlar. soren abimiz kitabı mukaddesten hareketle varoluşçuluğa ermişkene, sartre abimiz ateist bi düzleme bunu oturtmuştur. o yüzden kah haşhaş, kah bostan dediydim zati.

ben de bi nebze varoluşçu sayılabilirim hani.

yaptığın banaysa öğrendiğin kendine

annelerin, teyzelerin ve ninelerin günde en az bir kez savurdukları cümle. adeta zikir gibi lan. bu cümleyi söylemezlerse rutinin dışına çıkmış oluyolar. bi şeyler eksik kalıyo sanki.

anne yemek yaparken kıza seslenir. "kalk kız soğan doğra" şeklinde. kızı homur homur eder tabi. anne ise derhal bu sözü yapıştırıverir.

teyze evi temizlemekteyken yiğenine seslenir. "kalk kız tozları al" şeklinde. kızceğiz homur homur eder elbet. teyze de bu sözü seslendiriverir.

tüm bu ritüel sonrasında "el oğlu bize benzemez gızım. aş ister, iş ister. öğreneceğsin şimdiden" demeyi de ihmal etmezler hiç. sonra genşler neden evlenmekten çekiniyo, genşler niye çok hayta. allam yalebbim.

bu tırı vırıları bıraksalar da, dürüstçe "bana yardım etmeni emrediyorum" deseler 2 gram göbüşleri erir sanki. hep bi yalan dolan, hep bi bahane. sinirlendiriyosunuz kadınlar insanı.

cinsel sapkınlıklar

(bkz: cinsel sapkınlıklar)

anatomi dersini sevmeyen tıp öğrencisi

anatomi dersinden kapacağı sırlarla nice hatun düşürebileceğini henüz fark etmemiş olan öğrencidir. zavallım. halbusi ne ekmek çıkıyo o ders sayesinde.

ben düştüm buna. çok da faydasını gördüm hani. vücudu ne kadar tanıyosan, anatomiye ne kadar hakimsen, o kadar başarılı performansın oluyo. en azından karşındaki buna şartlanıyo. dokunsan mest oluyo hani.

bu iyiliğimi de unutmayın talebeler.

avrupa da türklere karşı yapılan ırkçılık

sadece türklere karşı olmayan ırkçılıktır. avrupa her daim ırkçı olmuştur zati. "aydınlanma" hareketi dedikleri şey bile ırkçı bi tutum içindedir. "medeniyeti ben kurdum. her dünya milleti de bundan faydalanabilir. ama yine de bu medeniyeti ben yarattım. o bunun bizatihi sahibi değildir." tavrındadır avrupa. ortaçağ akabinde sivrilen aydınlanmacı düşüncede hala bunun izi mevcuttur. tam ırkçı denemez belki amma avrupa merkezli bi duruşları vardır yani. hala asyalı, türkler, araplar, avrupa haricindeki diğer milletler ikinci sınıf muamelesi görür.

ha, bi önyargıları da mevcuttur ne yazık ki türkiyeye karşı. sırf avrupada değil tüm dünyada mevcut hem de. geçtiğimiz günlerde hintli bi arkadaş ile tanışmış bulundum ve bana söylediği bi cümle karşısında kanım çekildi. "ben tüm türkiyeyi başörtülü, koyu islamcı filan biliyodum" dedi. bu yanılgının oluşmasında kimin payının olduğu zaten aşikar. onların da anasını avradını yani.

öte yandan, avrupa merkezci "çağdaşlık"(?) fikri bizim ülkemizde de gayet mevcuttur. atıyorum bi makale yazdınız. türkçe yazdığınızda alacağınız akademik puan 2 iken, yabancı dilde yazıp yabancı dergilerde yayımlattığınızda alacağınız puan 4'tür. türkler avrupalılığı, kendine yabancı olmayı şart koşuyorken kendilerine; elin ingilizi, caşuası, hansı bize ırkçılık yapmış, ne fark eder ki yani? trajik olaylar dönüyo beybilerim.

kadınların bir günlüğüne çükleri olsa yapacakları

ilk yapacakları şey ayakta işemektir. en merak ettiğimiz, özendiğimiz şey bu çünkü çükle alakalı. (bu arada dikkat ettiysen, çaktırmadan dişi olduğumu da belirtmiş oldum. hınzır mıyım neyim kız?)

daha sonrasında ise, derhal 31 çekeceklerdir. şimdi bi düşündüm de, kesin çavuşu tokatlardım ben yani.

kuvvetle muhtemel tüm "keşke erkek olsaydım" diyen dişiler seks yapma çabasına da düşeceklerdir akabinde. ama sonra göreceklerdir ki, hiçbir kız kendilerine vermiyo. öyle iki komiklik yapayım, az çapkın bakayım, çüküm de var zatenle bitmiyo iş. bunu öğrenecekler. sonra belki anlarlar da erkek milletini lan. empati olur.

ben olsam, kesin fortlama da yapardım ama. sırf iki sürttürmeyle ne anladıklarını idrak edebilmek için. dişiyken insan bunun mantığını kavrayamıyo çünkü.

zaaaaa

az daha zorlarsak zooooort olabilir kendisi. ağızla göt yer değiştirmiş olur.
o halde bu gülüş, ağzın göte, götün götün yanaşmakta olduğu bir süreç içerisinde gerçekleşmektedir.

düz mantığın kıvrımlarını öpebiliyorum.

adnan oktar

msgsü'de öğrencidir artık kendisi. okul arkadaşım oluyor yani. fındıklıda gördüğüm ilk an usulca yanına sokulup "merhaba hocam inşallah" diyeceğim.

"aşkla, çok, çok çok seviyorum maşallah"

tek gecelik ilişkinin erdemi

erdem'in ne olduğunu bir kere daha tartışmamıza sebep olacak olan bakış açısıdır.

elimde değil

"yüzü suyu hürmetine bir gel aşkın
içimde bir rüzgar essin
bu gece doldum, bu gece taştım
adımı yüzüme söylersin

gel kollarına bir gel aşkın
içimde bir rüzgar essin
geceme doldun, geceme taştın
güzelsin ah güzelsin"

"yalansan, yalanı severim. elimde değil..."

işbu sözlerinden ötürü sevmeye doyulamayan vega şarkısıdır. hüzünlendiriyor insanı hakkaten.

(bkz: bir yalanın peşinden koşmak)

sözlük yazarlarının tespitleri

yığınla mevcuttur muhakkak. lakin çaylakken bunları paylaşamıyorlar ne yazık ki.

sözlüğe girince trollere sinirlenip çıkmak

trollerin troll olduklarının (trollüğün manasını da bilmek gerekiyo tebi) bilincinde olduktan sonra hiç de başa gelmeyen durumdur. kimisine güler geçersiniz, kimisini okumazsınız bile.

ayrıca sözlükte başlığı gizleme gibi bi lüksü var yazarların. baktın sevmediğin trol yazmış, bas x işaretine kafan rahat olsun. di mi şekertom?

pendulum

singularis masculinum accusativus; ya da, singularis neutrum nominativus latince bir kelimedir. hepsinde de manası aynı amk: asılı duran, belirsiz, muğlak, bekleme halindeki.

21 yy da kadın

meta haline gelmiştir. seks metası olsun, mutfak robotu niyetine bir meta haline gelmesi olsun, ütü yapan bir meta olarak olsun... her türlü metadır yani.

ps: erkeklerin de çok farkı yok hani. günümüzde her insan meta halinde. benim de var böyle metalarım misal.

aslan burcu sözlük yazarları

sekste iyidirler. ateşlidirler. sözlüğe hararet kazandırdıklarını düşünüyorum. canımsınız siz benim.