bugün
- erkeğe ne hediye alınır16
- icardi190517
- icardi1905 silik olsun kampanyası35
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak12
- türkiyede çok abartılan arabalar21
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması10
- evlilik15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- ideal duş alma sıklığı12
- anın görüntüsü19
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan18
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş11
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
entry'ler (2132)
ceket, pantalon, sweat ve özellikle de tişört, eğer baba giydiyse mistir. tişörtler, giyindikçe ve yıkandıkça daha da rahatlayan bir ürün sonuçta. adam ceremesini çeksin, ben sefasını sürerim.
üç (erkek olan) arkadaşımla eve çıkmamı engelleyen olay.
bir milyon dolar versen de, ruslar seni vatandaşlığa geçirmez; rahat ol. belki de atara atar, gidere gider; orta doğu çocuğuyuz F16'ımız yeter düşüncesiyle düşürülen rus bombardıman uçağı sonrası; türkler ve türk şirketleri rus polisi tarafından didik didik aranıyor. o yüzden sıkıntı yok.
intihar edecek adamın, kaybedecek bir şeyi yoksa; kaybedicek bir şeyi olmayan adam, neden intihar eder?
persona non grata,
tu kaka bana,
[...]
hatırlasam keşke hepsini.
tu kaka bana,
[...]
hatırlasam keşke hepsini.
ingilizce, hafif kabadayı dilidir. eğer elinde bir kelime yoksa; başka bir dile gider, onu arka bir sokakta eşek sudan gelinceye kadar döver - ve o kelimeyi kendisi içine kadar. mantıklı dildir yani, kendini sürekli geliştiren - ve diğer dillere yakın olan. öğrenin.
yaratılmış bir persona'nın arkasına sığınmayan, söylediğinin ve yazdığının arkasında belki de durabilen bir maldır.
ukte doldurarak kolay başarılır.
seni seven arkadaştır. eğer fotoğrafı konulan arkadaş, laf yapıyorsa; zaten baştan çizmiştir. tez yeni bir kanka bulunması gerekir.
kolayı başaran hayvandır. boyu bir seksenin üzerinde, vücudu ise sigaradan daha kalın herkesin yiyebileceği mönö.
edöt:
evet; bunu kolayca başarıyorum.
edöt:
evet; bunu kolayca başarıyorum.
(bkz: oxymoron)
iki çoraba 45 türk lirası vermenin zenginlik göstergesi olduğunu düşünmek biraz naif.
görsel ~ 2000 TL.
edit:
başlığın orjinalini iki çorbaya 45 tl ödemek olarak okudum.
görsel ~ 2000 TL.
edit:
başlığın orjinalini iki çorbaya 45 tl ödemek olarak okudum.
bob ross, eşini kaybettikten sonraki programında söylediği güzel bir söz var.
görsel
ama bunun dışında, düzenli olarak bunu söyleyen kişi; kaybetmeyi hakeden bir eziktir. savaşanlar, çarpışanlar ve kazananların ağzından asla duyamayacağınız bir sözdür; hep kaybeden ben oluyorum. kabullenilmiş bir önermedir çünkü. bunu söyleyen kişinin başladığı her yeni iş, baştan zaten kaybedilmiştir.
görsel
ama bunun dışında, düzenli olarak bunu söyleyen kişi; kaybetmeyi hakeden bir eziktir. savaşanlar, çarpışanlar ve kazananların ağzından asla duyamayacağınız bir sözdür; hep kaybeden ben oluyorum. kabullenilmiş bir önermedir çünkü. bunu söyleyen kişinin başladığı her yeni iş, baştan zaten kaybedilmiştir.
ilk zirve'm sanırım kadıköy barlar sokağındaydı. net olarak hatırladığım şey de, bir yazarın toplaşmaya penguen ile gelmesi. baya geyiği dönmüştü, sözlük buluşmasına mizah dergisi ile gelmek.
üniversiteye daha gitmemiştim, lise dönemimdi. ama farklı insanları görüp tanımamı sağladı garip bir şekilde. kimsenin nicki aklımda değil, eski mesajlara baktım az önce belki çıkarlar diye. bir arkadaş mesala, askere gidecekti. eğer tuzla piyade çıkarsa biterim diyen, komando eğitimi alıp doğuya gitmek isteyen bir yazardı. sağcı, milliyetçi bir tipte diyeyim.
açıkcası çok sevmiyorum milliyetçileri. bu dahil bütün genellemeler yanlıştır, yani herkesi katmıyorum. özellikle de o adamı. zirveye gideceksem o buluşmadan sonra, illa ki ona da sorardım. gelmiyorsa arada satardım. oturup politika konuşabileceğim, konuşurken kişisel saldırılar yapmayan, televizyondaki gibi kimin sesi daha gür çıkıyorsa o haklıdır kafasına girmeyen biriydi. eğer bir vesileyle bunu görürsen, sana selamlar. yaz bana.
zirveler, uludağ sözlük'te takılmamın en önemli nedenlerinden biriydi. sağa sola küfür edenler, sevilmeyenleri takılmadığı bir ortam. gelenlerin de, hangi konuda ne düşünürlerse düşünsünler; birbirlerine saygı duyduğu bir ortam.
belki eski bir playstation oyununu oynamak gibi şuan benim için sözlük. grafikleri hatırlıyorum mesala bir motor oyununun. amacın yarış yaparken, diğer motorsikletlileri düşürmekti. gözümü kapattığımda hala canlanır. geçenlerde oynadım; grafikler, kontroller, konusu falan - hepsi bok gibi.
belki de saatten kaynaklanıyor. ama sanki uludağ sözlük, uludağ sözlük değil. birileri türklere saldırıyor, bi' başkası kürtlere. bir oluşum yazar neden benim verdiğim vergilerle yapılan marmaray'a bindiğimin hesabını soruyor benden.
itirafım ne mi? eskisini çok özledim.
üniversiteye daha gitmemiştim, lise dönemimdi. ama farklı insanları görüp tanımamı sağladı garip bir şekilde. kimsenin nicki aklımda değil, eski mesajlara baktım az önce belki çıkarlar diye. bir arkadaş mesala, askere gidecekti. eğer tuzla piyade çıkarsa biterim diyen, komando eğitimi alıp doğuya gitmek isteyen bir yazardı. sağcı, milliyetçi bir tipte diyeyim.
açıkcası çok sevmiyorum milliyetçileri. bu dahil bütün genellemeler yanlıştır, yani herkesi katmıyorum. özellikle de o adamı. zirveye gideceksem o buluşmadan sonra, illa ki ona da sorardım. gelmiyorsa arada satardım. oturup politika konuşabileceğim, konuşurken kişisel saldırılar yapmayan, televizyondaki gibi kimin sesi daha gür çıkıyorsa o haklıdır kafasına girmeyen biriydi. eğer bir vesileyle bunu görürsen, sana selamlar. yaz bana.
zirveler, uludağ sözlük'te takılmamın en önemli nedenlerinden biriydi. sağa sola küfür edenler, sevilmeyenleri takılmadığı bir ortam. gelenlerin de, hangi konuda ne düşünürlerse düşünsünler; birbirlerine saygı duyduğu bir ortam.
belki eski bir playstation oyununu oynamak gibi şuan benim için sözlük. grafikleri hatırlıyorum mesala bir motor oyununun. amacın yarış yaparken, diğer motorsikletlileri düşürmekti. gözümü kapattığımda hala canlanır. geçenlerde oynadım; grafikler, kontroller, konusu falan - hepsi bok gibi.
belki de saatten kaynaklanıyor. ama sanki uludağ sözlük, uludağ sözlük değil. birileri türklere saldırıyor, bi' başkası kürtlere. bir oluşum yazar neden benim verdiğim vergilerle yapılan marmaray'a bindiğimin hesabını soruyor benden.
itirafım ne mi? eskisini çok özledim.
arkadaşlarınızın hangisi mal, hangisi değil; ayırt etmenizi kolaylaştırıyor. üzülmeyin, mutsuz olmayın, utanmayın. bu şansı hunharca kullanın.
denenmesi durumunda canı yakar.