bugün

entry'ler (32)

yalnis

plin denen yazarımsı için aylar önce silinecek bu yazar kehaneti tutan yazar.

ayrılık acısı

Dışarıda hayat akıp gidiyor, karışıp kalabalığa acının verdiği o muhteşem mutluluk duygusuyla gülümsemek, dostlarla konuşmak, beni gerçekten dinlediklerini görmek, beni avutmak için bişeyler yaptıklarını görmek ama gerçekten bişeyler yaptıklarını görmek, onu hatırlatacak bişeyi ağızlarından kaçırdıklarında özür dilemeleri, o anda sarılmayı istemek onlara, çekirdek çitlemek saatlerce, sabah uyandığında sabah mahmurluğuna karışan o sancıyla bağırmayı istemek ama sadece istemek, bağıramamak, ona benzetmek herkesi, onunla karşılaştırmak, ona benzetememek sonra, kimse de bana benzemiyor demek, telefon çaldığında soluğun kesilmesi, en olmadık zamanlarda en olmadık şeylerin akla onu getirmesi, tam geçti artık derken geçmesin demek, tekrar başa dönmek, karışıp kalabalığa insanlara bakmak, iyi ki tanıdım onu diyebilmek,o olmasa ben OLMAZDIM demek. Olmak yani tamamlanmak gibi, gecenin bir yarısı ansızın o ağrıyla uyanıp sabahı zor etmek, terlemek soğukta, sadece yemek yemek için yemek yemek, kendine kızmak, kendini sevmek, çok çok sevmek bazen kendini, benim kendimi sevmemi sağladığı için onu sevmek, daha farklı bakmak her şeye, daha farklı dinlemek şarkıları, daha farklı izlemek filmleri, daha farklı okumak yazılanları, daha farklı olmak yani; ADAM OLMAK

artık devir değişti e tabii çelik de değişti

tayyip erdoğan'ın en sevdiği şarkı.

sözlükteki sevgililer

nuit&yalnis *

2050 yılında girilmesi olası başlıklar

(bkz: kurtlar vadisi-türban)
(bkz: kurtlar vadisi-avrupa birliği)
(bkz: kurtlar vadisi-kerkük)
(bkz: kurtlar vadisi-kıbrıs)
(bkz: kurtlar vadisi-kardak)
(bkz: kurtlar vadisi-papua yeni gine)
(bkz: kurtlar vadisi-almanya yenilince biz de yenilmiş sayıldık)
(bkz: kurtlar vadisi-neşenin kepek sorunu)

mutluluk

Sahte paralar gibi hayatımız. Günde kaç kez kendimiz oluyoruz? Dürüst, yapmacıksız. içimizdekileri olduğu gibi söylüyor muyuz? Kimseden sakınmadan, korkmadan. Mutlu olmak için yalanlar söylüyoruz sürekli kendimize ve çevremizdekilere. Aslında herkesin içinde derinlerde sakladığı mutsuz biri var. Saklıyoruz onu herkesten. Kendimiz bile görmezden geliyoruz çoğu zaman. Hep daha iyi olacağına inanmışız. Hep bekliyoruz. ilerde bir gün mutlaka diyoruz. Ya da geçmişi düşünüyoruz. Eskiden ne güzeldi ya diye başlayan diyaloglar ya da monologlar iç geçirmemize sebep oluyor çoğu zaman. Oysa o anı yaşadığımız zamanda mutsuzduk biz. Bugünleri hayal ederek mutlu oluyorduk. Peki şimdi, şu an mutlu muyuz? Tabi ki hayır. Ama bir gün mutlaka her şey çok güzel olacak mı? Tabi ki hayır. O gelmek bilmeyen günlerde biz bugünleri de içine katarak ne güzel günlerdi ya diyor olacağız hala. Hala o muhteşem günü bekliyor olacağız. Sonrası sonra işte. Hiç koca bir HiÇ. Yarım yamalak, ucundan yakalanmış mutluluklar bizim payımıza düşen. Koca bir labirentin içinde dolaşıyoruz ömür bitene kadar. Acaba burda mı diye tekrar tekrar giriyoruz aynı labirentin çıkmazlarına. Hep hayal kırıklığı hep yeniden hep bu sefer kesin olacak düşüncesi içimizi yiyip bitiriyor. Labirentten çıktığımızda her şeyin çok güzel olacağına inandırmışlar bizi. O yüzden çıkmazlarda bulduklarımızı görmezden geliyoruz. Oysa o çıkmazlarda saklı her şey. Hep daha iyisi, hep daha güzeli diye diye görmezden geliyoruz önümüze çıkanları. Hep öğretiliyor hep.

dondurmam gaymak

başrol oyuncusunun motoru çaldırdıktan sonra,otostopla köyüne geri döndüğü sahnede çalan şarkıyı çok sevdiğim film.fakat şarkının adını ve söyleyen sanatçıyı bi türlü hatırlayamadım.

kendi halkina saygisizlik yapan basbakan

söyledikleri ve yaptıklarıyla toplumun büyük çoğunluğunu rahatsız eden başbakandır.bu başbakan yine toplumun büyük çoğunluğunun oylarıyla tek başına iktidara gelmiştir.halkına bu şekilde davranmaya hakkı yoktur.önümüzdeki seçimler türk halkı için önemli bir sınavdır.ya yapılanlara cevap verecek ya da sessiz kalacak.
(bkz: benim hala umudum var)

80 lerde çocuk olmak

maçları radyodan dinlemek demektir.spikerin sesi birden kesilir.diğer spiker inönü stadına bağlanıldığını söyler.taraftarların tezahüratları eşliğinde spiker az önce beşiktaşın gol attığını söyler.havaya zıplanır.

çocuklar öldürülmesin

en güzelini nazım hikmet söylemiş...

KIZ ÇOCUĞU

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

ürün adı gibi anılan markalar

(bkz: ufo)*

hediye almak

az önce sözlükte dolanırken gelen kargo paketini açtığımda başıma gelen olay.ağız kulaklarda sözlükte hediye almak başlığı bulunur bunlar yazılır.çok sevindim çok.

secim sloganlari

içi boş, safsata ve yalandan ibaret sloganlar.ama yine de inanılır bu sloganlara gidilir oy verilir ardından oy veren elim kırılsın denir.sonra yine seçim olur bu sefer başka birine güvenilir.bu sefer kesindir.tamamdır yani.en iyisi odur.oy verilir.yine elim kırılsın denir.bitmez.bu devam eder böyle...

velocity

sözlüğe yeni katılmış yazar.hoşgelmiş sefa gelmiş.

21 grams

amores perros ve babel filmlerinin yönetmeni alejandro gonzalez inarritunun kurgu harikası filmi.film boyunca bir labirentin içinde dolaşır gibi hissediyor insan.labirentin dışına çıkıldığında da bu sefer gördükleriniz içinizi burkuyor.mutlaka izlenmesi gereken bir başyapıt.

berbat filmler

susan sarandonun oynadığı gönüllü rehine adlı filmin de içinde bulunduğu filmler.

dedelere yakismayan isimler

peki şimdi dedelere yakışmayan isimlere sahip isimler ilerde dede olduğunda ne olacak? sorusunu akla getiren isimler.

topun direkten dönmesi

eğer bir maçta birden fazla gerçekleşen olaysa maçı anlatan spiker tarafından sık sık hatırlatılan durum.

sert osuruk

sessiz ve yumuşak olana göre daha kokusuz olan osuruk

karpuzkabugu

bazı bölgelerde ilerde küçükbaş hayvanlara yedirilmek üzere küçük parçalar halinde kesilerek güneşte kurutulan ve saklanan şey.