bugün
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı11
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı9
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor14
- iğrenç bir his tarif et27
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- 1 mayıs10
- icardi190516
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- ahirette sorulacak ilk soru9
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması16
- memesi küçük olmak16
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- anın görüntüsü16
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür15
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz8
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız12
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- en yaşlı özelliğiniz9
entry'ler (655)
Dabbe 4'ten sonra oldukça vasat olan bir Hasan Karacadağ filmi.Bol bol kulağınıza tecavüz eden oldukça gürültülü bir film.öyle ki kulaklarımı kapatma ihtiyacı hissettim yer yer.korku bu değil, Hasan abim psikolojik olarak korkutmaktansa arkamızdan udul usul yaklaşıp bööö diye bağıran arkadaş gibi korkutmayı tercih etmiş.ikibuçuk saat olmasına rağmen film sıkmıyor, oyunculuklar fena değil, hikaye güzel ama en temel işlevi malesef yerine getiremiyor.korkutamıyor.bu yüzden filme olmamış diyorum ve hasan abime 4 puan veriyorum.
şurada kısa bir görüntü mevcuttur:
http://www.youtube.com/watch?v=39rzPt7rpPE
http://www.youtube.com/watch?v=39rzPt7rpPE
birçok karikatürist çeşitli televizyon programlarına katılmasına rağmen umut sarıkaya bir kez bile herhangi bir televizyon programına katılmadı.yani en azından ben o kadar nette dolanmama rağmen böyle bir programa denk gelemedim.adamın nasıl bir ses tonu var cidden çok merak ediyorum.bu kadar kaliteli işler yapan biriyle ilgili nasıl olur da tv programı yapılmaz hayret doğrusu.
olmuş bu.açık net.dün son seans olan ki 20.30 daydı bu filmin son seansı epeydir gösterimde olduğu için daha geç saatte seans yoktu sanırım gidip izledim.benden başka bi çift daha vardı ama onlar filmin 20.dakikasında kalkıp gittiler.tüm filmi karanlık bir salonda tek başıma izledim.filmden çıkınca da gece o saatte eve kadar yürüdüm.ama oldukça iyi bi deneyimdi.sinemada tek başına korku filmi izlemek gerçekten iyi gerdi beni.filme gelecek olursak bu film olmuş be abi.özellikle hocanın oyunculuğu gayet iyi ve inandırıcı.diğer oyuncularda fena sayılmazdı.doktor kızımız ebru genel olarak vasat bi oyunculuk sergilese de son tabut sahnesinde kill bill uma thurman'a taş çıkartacak bi performans sergiledi.bu filmde de cin sesleri diye gereksiz böğürtüler vardı ama nispeten daha azdı.hikaye oldukça iyiydi ve asıl geren de hikayenin nakış gibi işlenmesi oldu bana kalırsa.hani ilk halka filmi tadı aldım hikaye anlatımı açısından.kademe kademe yükseldi filmin grafiği.kaliteli sahnelerde vardı filmde:adamın cinler tarafından uçurulması, yine aynı adamın -ki beni çok gerdi o sahne- cin olan eşiyle beraber ormanda yürümesi ve hocayla ebru'nun arabalarıyla geçerken onları görmesi.şeytan filminden apartılmış ahırda tavana sıçrama sahnesi ise kötüydü be abi.nerden baksan çakma.bir kaç arıza dışında film oldukça iyi ve tatmin ediciydi hasılı kelam.bundan sonra Hasan karacadağ'ı ciddiye almamız gerektiğini gösterdi.adamımız ergenlikten çıkmış büyümüş ve artık beni ciddiye alacaksınız diyor resmen.açık bir meydan okuma gibiydi film.gidin izleyin.pişman olmazsınız.son olarak:tuvalet büyüsü ne amk?
çek-yat yalnız erkek yatağıdır.zaten adından da belli.
dün gece beni sokup kanımı emmek isteyen sivrisineği "kan benim damar benim vermek istemiyorum allah allah!." diyerek tersledim.
burada görülebilecek olan attır: http://alkislarlayasiyoru...emlerindeki-esrarengiz-at
cnntürk'ü açın geziparkı'ndan canlı yayın yapıyorlar!...şaka lan şaka gene penguenler var..
"adaleti, merhameti ve vicdanı olan herkesle, neye inanırsa inansın, sonuna kadar savaşacağım inşallah. bunu farz olan bir ibadet sayarak..."
"bir zamanlar aynı şekilde hakları ellerinden alınan insanlar, sahip oldukları empati potansiyelini intikam suskunluğuyla heba ediyorlar."
öte yandan reyhanlı'daki patlamada hakemin başlama düdüğüyle beraber yeşil sahalara gömülüp gitti.taraftar uyuma ülkene sahip çık!...
Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil.-samuel beckett..hakikatende her sene daha iyi yeniliyor bu cimbom fenere...
"süd zehri alır." olmalıydı südün sloganı ya hadi neyse diyorum.ayrıca turşu suyu da olmalı!..
ne zaman hayata karşı umudumu kesip, kendime kıymaya çalışsam hemen teybe bulutsuzluk özlemi'nin "yaşamaya mecbursun" kasedini koyup hayata dönerim ben. her seferinde "doğru diyo lan yaşamalıyım" diyerek vazgeçerim bu deliliğimden. böyle böyle kasedin çıktığı 1996 yılından beri hayvan gibi yaşıyorum. sen de yaşa! pişman olmayacaksın. tıs tıs diye nefes almak çok güzel. yumruğunu sıkıp "hmm demek kalbim bu kadarmış" demek çok güzel.-umut sarıkaya
içinde bulunduğum yaş.psikolojik sınır olan 29 yaşı geçince bu gerçekle karşılaşıyorsunuz işte.bir duvar gibi tosluyorsunuz 30 yaşa.üstelik türkiye'de ve erkekseniz, önünüze konulan "hazır edilmesi gerekenler listesindeki" hiçbir kriteri de gerçekleştiremediyseniz oyunun dışında kalmışsınız demektir.bunu en iyi yaşayan bilir.kimsenin kimseye salt karakterinden ötürü değer vermediği bu yalnız ve güzel ülkemde oyunu kurallarına göre oynayamazsanız sizi sobelemek için çıkan biri de olmaz.saklanmanıza gerek yoktur.çünkü kimse sizi sobelemez.siz zaten bu oyuna hiç dahil olmadınız.saklambaç oynayan çocuklara uzaktan bakan yalnız çocuk sizsiniz!her şey akıp gidiyor.bu entryninde akıp gideceği gibi.sözlükte akıp giden yazılar, dışarda akmakta olan bir hayat, akrep ve yelkovanın durup dinlenmeden ilerlemesi, günlerin biteviye gelip geçmesi...sizse aranılan kişiyi verilen adreste bulamayan adam şaşkınlığıyla kalakalırsınız hayatın ortasında.adam o adresten çoktan taşınmıştır başka bir semte.kimse de bilmez nereye taşındığını.siz kalırsınız hayatın ortasında "açıkta kalan yara gibi." "hava aldıkça sızlayan diş "gibi.arkadaşlarınız da ayak uydurmuştur hayatın halay başı olduğu bu panayıra.hepsi kol kola girmiş halay çekmektedirler.mutludur herkes.sizse ben halay bilmem ki diyerek alkış tutarsınız bu olup biten cümbüşe en fazla.akışlarsınız oynayanları oyun dışında kalan olarak.bir müddet sonra alkışlamaktan da vazgeçersiniz.bu panayırı, düğünü gece henüz noktalanmadan terkedersiniz.vay amına koyayım dersiniz sonra.ne çok geç kalmışım hayata.hayat akıp gider, sadece siz sürüklenirsiniz.hayat oyunu kuralına göre oynayanlar için devam eder, sizse parmağınızı ısırıp kıskançlıkla bu gangnam style yapan bok herifleri uzaktan izlersiniz.zaten hayat nedir ki? oppa gangnam style!...
bizim hocalardan biri brazzerdaki kel adamdı.şahin k'da okutmandı.okutuyordu ne var ne yok.denizlerden gelen poseidon tanrısı koymuştuk biz adını.kendi aramızda öyle takılıyorduk.erkek öğrenciler çıplak bedenin üzerine papyon takarak, kızlarda jartiyer giyerek giriyorlardı derse.çoktur kız kırbaçlamışlığım yemekte, kantinde.bunlar bizim için zaten ritüeldi.
şaka bir yana ne üniversiteymiş be arkadaş!4 yıl tokat'ta 4 yılda memleketim zonguldak'ta olmak üzere 8 yıl ünide okudum ben.bu 8.yılım ve mezun olcam bu sene.nasıl girdiysem öyle çıkıyorum okuldan.bakir girdim bakir çıkıyorum.sıkıntı olmuyor.alıyorlar yani içeri.öyle öğretim üyeleri arasında da tartışma konusu olmuyorum.yani şu çocuğu sokalım bi amfiye sırtına vura vura deyusun oğlu bi halvete girsin demiyorlar mesela.normal şartlarda kız arkadaş edinebilmek denilen mesele zor değil.hele böylesi bir zamanda hiç değil.feysbukta mesai harcasan yine bulursun bir kız arkadaş.netice olarak erkek de kız da "sap geldim sap gitmiyim." derdinde.onun için kız arkadaş edinmek zor değil.gerisi ise sizin evin boş olup olmamasına ve kızın o evde ders çalışmaya ikna olup olmamasına kalmış.ha birde unutmadan o çekyatı kız gelince açık bırakmayın.kapalı kalsın çek yat.duruma göre hazır konuma getirirsiniz.çünkü biliyorum sabah evden çıkarken erkekler pek kapatmazlar o çekyatı, hatta kimse gelmedikçe hiç kapanmaz.kızı eve getirmeye ikna ederseniz aklınızda bulunsun!
çok acayip bir yer bu üniversite. böyle sirk gibi, panayır gibi bir yer.çok acayip adamlar tanıdım ben orda.hani böylelerini akıl hastanesine yatsam orda bile tanıyamazdım.kendi olmayan, başkası olmaya çalışan bir sürü tip.karikatür gibi.kızlar desen ünideyim diye kendini bir bok sanmalar falan.marjinal olcam diye daha girişte saçlarını kızıla boyatıyor birçoğu.sonra bir bakıyorsun kampüse mübarek kampüs değil domates tarlası! üniversiteye yeni başlayan erkekler desen hemen top sakal bırakma telaşında.böyle bir ciddiyet havası filan.ayrıca senin üniversite dediğin yer neresi ki usta?üniversiteyi kırtasiyede fotokopi çekme basitliğine indirgeyenler var ya, hah senin kafana bunları sokan da onlar.ne tipler ne tipler pehey.adam feyste siyasi görüş kısmına:deniz gezmiş yazmış ama derste hocanın sorduğu soruya cevap vermek için parmak bile kaldıramıyor.ülkücü denilen "gardaş"larımız ise kendi çaplarında kurtçuluk oynuyor.ocağa gidiyorum falan diyorlar.ocakta ülkücü unuttum diyorlar.yok yok onu demiyorlar.badem bıyıklı kardeşlerimiz var birde.beyaz gömlek, kumaş pantolon falan giyiyorlar.onlarda şahane insanlar mesela.bizi yani onlardan olmayanları "kurtarılması gerekenler" olarak görüyorlar.sohbete çağırıyorlar.bir halt bildiği de yok çoğunun ama işte şu "aidiyet" duygusu var ya hani sırf bundan ötürü kanalize oluyor ünide gençler bir yerlere.kimse aga ben kimim, neyin nesiyim demiyor.kendi olan bi tane adam göremezsin ünide.varsa da sayıca çok azdır zaten.daha neler neler.neyse başlık ne, benim yazdıklarım ne ama bir şekilde çağrışım yaptı bunların hepsi ve bilinç akışıyla bir bir sıralandı cümleler yan yana.sonuç olarak ben bu saçmalıklara şaşırmaktan, gülmekten, üzülmekten sevişmeye vakit bulamadım.haziranda okul son.en iyisi mi elimden geleni yapayım.işe önce açık olan çekyatı kapatmakla başlıyayım.gerisi Allah kerim...
(bkz: vize konuları da dahil mi)
şaka bir yana ne üniversiteymiş be arkadaş!4 yıl tokat'ta 4 yılda memleketim zonguldak'ta olmak üzere 8 yıl ünide okudum ben.bu 8.yılım ve mezun olcam bu sene.nasıl girdiysem öyle çıkıyorum okuldan.bakir girdim bakir çıkıyorum.sıkıntı olmuyor.alıyorlar yani içeri.öyle öğretim üyeleri arasında da tartışma konusu olmuyorum.yani şu çocuğu sokalım bi amfiye sırtına vura vura deyusun oğlu bi halvete girsin demiyorlar mesela.normal şartlarda kız arkadaş edinebilmek denilen mesele zor değil.hele böylesi bir zamanda hiç değil.feysbukta mesai harcasan yine bulursun bir kız arkadaş.netice olarak erkek de kız da "sap geldim sap gitmiyim." derdinde.onun için kız arkadaş edinmek zor değil.gerisi ise sizin evin boş olup olmamasına ve kızın o evde ders çalışmaya ikna olup olmamasına kalmış.ha birde unutmadan o çekyatı kız gelince açık bırakmayın.kapalı kalsın çek yat.duruma göre hazır konuma getirirsiniz.çünkü biliyorum sabah evden çıkarken erkekler pek kapatmazlar o çekyatı, hatta kimse gelmedikçe hiç kapanmaz.kızı eve getirmeye ikna ederseniz aklınızda bulunsun!
çok acayip bir yer bu üniversite. böyle sirk gibi, panayır gibi bir yer.çok acayip adamlar tanıdım ben orda.hani böylelerini akıl hastanesine yatsam orda bile tanıyamazdım.kendi olmayan, başkası olmaya çalışan bir sürü tip.karikatür gibi.kızlar desen ünideyim diye kendini bir bok sanmalar falan.marjinal olcam diye daha girişte saçlarını kızıla boyatıyor birçoğu.sonra bir bakıyorsun kampüse mübarek kampüs değil domates tarlası! üniversiteye yeni başlayan erkekler desen hemen top sakal bırakma telaşında.böyle bir ciddiyet havası filan.ayrıca senin üniversite dediğin yer neresi ki usta?üniversiteyi kırtasiyede fotokopi çekme basitliğine indirgeyenler var ya, hah senin kafana bunları sokan da onlar.ne tipler ne tipler pehey.adam feyste siyasi görüş kısmına:deniz gezmiş yazmış ama derste hocanın sorduğu soruya cevap vermek için parmak bile kaldıramıyor.ülkücü denilen "gardaş"larımız ise kendi çaplarında kurtçuluk oynuyor.ocağa gidiyorum falan diyorlar.ocakta ülkücü unuttum diyorlar.yok yok onu demiyorlar.badem bıyıklı kardeşlerimiz var birde.beyaz gömlek, kumaş pantolon falan giyiyorlar.onlarda şahane insanlar mesela.bizi yani onlardan olmayanları "kurtarılması gerekenler" olarak görüyorlar.sohbete çağırıyorlar.bir halt bildiği de yok çoğunun ama işte şu "aidiyet" duygusu var ya hani sırf bundan ötürü kanalize oluyor ünide gençler bir yerlere.kimse aga ben kimim, neyin nesiyim demiyor.kendi olan bi tane adam göremezsin ünide.varsa da sayıca çok azdır zaten.daha neler neler.neyse başlık ne, benim yazdıklarım ne ama bir şekilde çağrışım yaptı bunların hepsi ve bilinç akışıyla bir bir sıralandı cümleler yan yana.sonuç olarak ben bu saçmalıklara şaşırmaktan, gülmekten, üzülmekten sevişmeye vakit bulamadım.haziranda okul son.en iyisi mi elimden geleni yapayım.işe önce açık olan çekyatı kapatmakla başlıyayım.gerisi Allah kerim...
(bkz: vize konuları da dahil mi)
bugün keşfettim.bu da diğerleri gibi müthiş.
http://www.youtube.com/watch?v=iaAv0Z-4-Po
http://www.youtube.com/watch?v=iaAv0Z-4-Po
neyse adlı rock grubunun coverladığı şarkıdır.şarkıyı dinlemek için buyrun burdan yakın:http://www.youtube.com/watch?v=JTvAAL0wscMnull
Kalpler vardır sevgiyi yaşatmak için, insanlar vardır dostluğu paylaşmak için ve kıyametler vardır göt korkusuyla tutuşmak için.Kıyametiniz mübarek olsun.
şöyle bir şey yazmıştı geçenlerde.duygulara tercüman olmuştu.
http://t24.com.tr/yazi/sevmiyorum/5978
http://t24.com.tr/yazi/sevmiyorum/5978