konformist, ihtiyatlı ve düşünmeden pek konuşmayan biriyim..

aşırı sıradan...

geçici körlük yapacak kadar master'ın sınırı, kabaca 2.5 terabayttır..

sözlüğümüzün arpası fazla gelmiş gençlerinin bunu da hatırlamasını önemle rica ediyoruz..

rezil gibi bir şey..
ben hitit güneş kursu geri gelsin istiyorum.
stilize hali değil, gerçek hali...

Murat ve önder için de benzer yakıştırmalar yapılıyor olsa da, benim gözümde hiç biri,

Mete,
Koyayım g…
Göndereyim memlekete
Ve
Neşe ile oya’nın
Sevgi’yle kaya’nın selamı ile
Aynı etkiyi yaratmaz.

Kadın da kilosuna dikkat etseymiş..

Terk edilmiş Akıl hastanesinden metal hurda çalmaya çalışan, türkçe karşılığı cono bebesi falan gibi bir tip olan maldır.

Şu ana dek fiyasko olduğunu düşünüyorum.. zorla bir yerimize monte edilmeye çalışılan kripto paralar gibi…

Muhatabının tüm gücünü toplayarak, adeta yarınlar yokmuşçasına karşı tarafı s.klememesi gereken harekettir.

biri değil, hepsi...

sorun bir otelin bunu yapması değil, bunun turizm politikamız olması...

hiç unutmuyorum, almanya'dan bir arkadaşım, 2018 aralık tarihinde antalya ra..da otelde "uçak bileti dahil" 2 gece antalya tatilini, ultra her şey dahil "toplam 32 euro"ya aldı.

şok geçirmiştim.. otelde patlayana kadar yiyip içen müşterilerin tamamı, almanya'da b.k temizlemekten emekli, üçüncü sınıf emeklilerdi.. benim anlamadığım, bundan uçak şirketi dahi para kazanamıyorsa, bu zararı kim, neden çekiyor?

hala arada haberlerde rastlıyorum, adam freelance çalışıyor, ingiltere'de kışın 6 ay ev kirası vereceğine antalya'da bir otele yerleşip, her şeyini bedavaya getiriyor..

bu mu turizm, bu mu bacasız sanayi, bu mu para kazanma? bu olayın benim nazarımda bir kaç boyutu var:
1. sıfıra yakın para kazanan bir sistem, aslında ülkenin doğal kaynaklarını tüketiyor.. memlekette su yok diyorsun, ama otellerde harcanan suyun haddi hesabı yok..
2. memlekette gıda enflasyonu var diyorsun, tavuk ihracatını kısıtlıyorsun, peki otelde bunu kim zıkkımlanıyor? yine yabancı.. bu da örtülü bir ihracat aslında..
3. turizm bölgeleri illegalite ve vergi kaçağının adeta cenneti.. kimsenin ipinde değil..
4. turizm tesisleri türkler'e tatil fırsatı tanımıyor veya restoran vesaire türk'ü, soyulacak adam olarak görüyor.. adamlar da, yurtdışına kaçıyor.. yani aslında döviz kaçağına neden oluyorlar.. fahiş fiyat suçlarını zaten saymıyorum.
5. millette zaten büyük bir huzursuzluk var. tatil yapamadığı gibi bu uygulamaları gören insanlar memnuniyetsizliklerini -ilk fırsatta- yansıtıyor.. yani bu aslında, akıllı bir iktidarın da, iktidar olma sorunu..

bence otellere yerli turist kotası ve yurtdışı ile eşit fiyat-kampanya mecburiyeti getirilmeli..

ben bu kızdan niye bu kadar irrite olduğumu çözemedim...

ıssız adaya düşsek yüzerek kaçarım...

iddia, birinci dünya savaşı zamanında hitler'in bir fransız kızıyla mercimeği fırına verdiği yönünde...

loret'in annesi de şu:

görsel
asker adamdır diye bir şey demek istemiyorum ama koca fransa'da bula bula bunu mu buldun a.k...

geldiğin yer de almanya, bangladeş falan olsa yine anlarım...

arjantin diye biliyorum ben.. La Cumbrecita kasabasına bir bakmak lazım..

tam böyle değil aslında..
kaçanın anası ağlar hesabı, kendisi gittikten 40-50 sene sonra arkasından güzel bir tarih döşenmiştir..

çok müsrifti, son olarak kendisinin altından bir heykelini yaptırıp, devlet bütçesinin ha.ına koymaya çalışırken öldürüldü...

yoksa roma dünyasında kendi kardeşiyle, yeğeniyle birlikte oluyor diye kimse kimseyi öldürmez..

kendisinden sonra, 81-96 yılları arasında imparatorluk yapan domitianus da, kendi öz yeğeni julia titi'den çocuk sahibi oldu, hatta titi çocuğun doğumunda hayatını kaybetti de, kimse domitianus'a ağzını bile açmadı...

keza hadrian, 117-138 yılları arasında imparatorluk yapmış, eşcinsel sevgilisi antinous öldü diye g.tünü yırtıp, kendini yerden yere vurmuştur ama roma tarihinin en gözde imparatorlarından biridir..

roma'da öyle şeylere pek bakılmazdı..

gargamel gibi koca burunlu, fakat çok entelektüel bir kadındı..

gördün mü? gördüm..

hatta bu başlıkta bir zamanlar bir paradaki yüzünü de paylaşmışım..

tabii charles manson kendisinin yanında s.kli baba türbesi kadar masum kalır.. onu da unutmamak gerekir..

ha, şu da var... hedef kitlesi de kendisinden bir şeyler kapmaya dünden hazırmış.. uzun uzadıya propagandaya ihtiyaç bile duymadan, üstelik de kolektif bir biçimde karşılarına çıkan her canlıyı öldürmeye çalışıyorlar..

arzu edilmeyen bir şeyin yenmiş olduğuna delalettir..

risklidir...
zira sultan orada da iki dakika rahat durmayıp, fransa imparatorunun karısını kendisine aşık etmiştir..
kadın bizimkinin ardından (gerçek anlamda) istanbul'a kaçmış, sultan bir gece sarayın hizmetlilerine izin verip imparatoriçeye hörelenmiştir...
akabinde fransız elçilik görevlileri imparatoriçeyi teslim almıştır..

hatta ve hatta abdülaziz, imparatoriçe eugenie'ye servis edilmek üzere yeni bir yemek yaptırmıştır ki, bu yemeğin adı, benim de çok sevdiğim hünkarbeğendi oluyor...

görsel
görsel

hayır ama bedavaya ısırırım..

görsel

hakikaten yüzük işine girip, parayı bulur.