şapka kanununu savunan zihniyet

inanılmaz bir frenk özentiliği ve açık seçik millete ve değerlerine savaş açmadır. Köylü kıyafeti giyiyor diye aşık veyseli ulusa almamaktır. Türküleri yasaklamaktır. Nesinin savunulduğu merak edilesidir.

atatürk'ün yapmaya çalıştığı inkılapları anlayabilmiş zihniyettir. dönemin siyasi yapısına baktığımızda bir tarafta hala saltanatçılar, hilafetçiler dururken şeyhlik, dervişlik gibi ayrıcalıklı kesimler varken binlerce yıldır dinle uyutulmuş halka modernleşmeyi dayatmanız gerekiyor ki sonuç alabilesiniz.

Bana yakışmadığı için savunmuyorum.Yoksa banane.

o günün olaylarını bugünün kafasıyla değerlendirmeyenlerin zihniyetidir.

ha siz bunun aksini yapıyorsanız zihniyetinize sokayım.

şapkaya takılmayan zihniyettir. onlar için önemli olan yasanın ne olduğu değil kimin koyduğudur. günümüzde farklı türleri de bahar çimeni gibi bitip yeşermiştir.
(bkz: rte koysun da isterse dötümüze koysun)

şapkanın bir sembol olduğunu bilmeyenler olabilir aydınlatayım:

islami hukuka göre bir müslüman gayri müslimler gibi giyinemez, traş olamaz, onlar gibi yaşayamaz. türk halkının geride kalmışlığının neden kaynaklandığını bilen atatürk bazı inkilaplar gerçekleştirdi.

şapka da bunlardan biri. sen kafana fes değil de şapka taktığın zaman ilkel arap örflerine değil de modern medeni kanuna tabi olduğunu belirtmiş oluyordun. şapkanın amacı yakışıp yakışmaması değil, bir devrimin sembolü olmasıdır.

fransız devriminin sembolü giyotindi, türk devriminin sembolü şapkaydı. aradaki farkı siz kıyas edin.

2. mahmut'a sarık yerine yunan fesi giydirdi diye "millete savaş açtı" diyip,
daha 1 asır geçmeden fes yerine şapka giyilince "milletin değerine savaş açtı" diyen,
islamcı mehmet akif'i "frenk gömleği ile pantolon giyiyor putperest kafir" diyip taşlayan zihniyetten uzak olan zihniyet.

eğitim şart. türküleri bu kadar seven bir insan olsan, 14 yaşındaki kızlara sarkıp bala benzeyen şeftaliler yerine farklı müziklere de gönlünü açarsın. acemaşiran dinlerken milli değerler yok olmuyordu tabii. ya da sünni arapçılık yüzyıllardır yayılırken alevi türkmenleri -hala- düşman bellemek de öyle. mustafa kemal'in türküleri ne kadar sevdiğini bilmeyen biri olsanız gerçekten inanarak söylüyorsunuz sanacağım.

kaldı ki -bir dönem köy enstitülerinde hocalık yapan- aşık veysel o zamanlar şimdiki kadar ünlü değil. şimdi dahi çık bakalım ankara'ya gidince alıyorlar mı seni en şık kıyafetinle bile çankaya'ya. 500 metre ötesine yaklaştırıyorlar mı. adam 2-3 bin polis olmadan sokağa çıkmıyor. koruma ordusunun ortasından akpli vatandaşa yumruk sallamaya çalışıyor, onu bile yarım yamalak vurabiliyor. kalanını korumaları, danışmanları tamamlıyor. sen hala o zamanlar adı sanı olmayan, tabiri caizse "sarı çizmeli mehmet ağa"yı, atatürk de değil, iki tane koruma engelledi diye yaygara yapıyorsun. neyse boşver, aşık veysel'i savunmak, alevilerin, bektaşilerin işi olmalı asıl.

biz, ağlayalım atatürk'e.

o zamanda her renk serpuş vardı. bunu teke indirmek , kılık kıyafeti düzeltmek için çıkmıştır bu kanun. ve bu kanun amacına ulaşmıştır da. ama gene de bugünlerde tıhaf sarıklarla, şalvar tipi donlarla gezenler türedi.kanımca yeni bir kılık kıyafet yasasına ihtiyaç doğdu.
bu kanun çıktıktan sonra aşık veysel omuzunda sazı, başında şapkası ile köy enstitülerinde müzik eğitimi verip, bilge ozanlığını sürdürmüştür..

Hayret vericidir. Savunuyorsanız takın olum ozaman? Beynin esamesi bile görünmez.

eli ayağı öpülecek insandır, tabi tam savunuyorsa. yok gidipde takmadan kemalist'se, hemen şuradan siktirolup gitsin.