bugün

bos laflarla tartisilan konu. ozgurluk, demokrasi, din, bunlarin hepsi geyik malzemesi.

olay cok basit, beyaz turk diye tabir edilen kesim, ulkede gecmise (cumhuriyet oncesi doneme) ait hicbirsey gormek istemiyor. cumhuriyet oncesine ait olan nesneler, aliskanliklar, tarzlar insanlari "acaba cumhuriyet elden mi gidiyor" dusuncesine sevkediyor.

olay bundan ibarettir.
saçma sapan tartışmaların arasında kalmış kızdır. sadece tartışmayı bilmeyen bünyelere ad hominemi tavan yaptırtmıştır hepsi o.

a: -bu kızlar hede hödö
b: -hede hödö diyen bu kızlar'lar, zamanında hede hödöyü yapan kız'lar değil midir, bu kız'lar hede hödö yaparken, elinde adsl parasını veremeyecek hede hödöler var. ne hakla konuşuyorsun sen? bu kızlar ne hakla konuşuyorlar?
a: -efendim, hödöngö meselesi başka, o ayrıca tartışılabilir; buradaki konu hede hödö...kızların alınmaması yani. işsizlik, sefalet filan değil. onu başka başlık altında tartışabiliriz diyorum ben yine...!
b: -ama adsl parasını veremeyen hede hödöler...!
a: -ehh eytere bea...!
bunun sadece bir basörtüsü olmayacagını bilenler için karsı gelinesi bir durumdur. * cagdaslık ve laiklik yanlısı insanların lafını bile edemeyecekleri kadar salttır bu konu. ayrıca basörtüsünü cıkarmadan geriye gidenleri görmek, basörtüsünü cıkararak ileriye gidenleri görmekten daha acıdır.
bazı din sömürücüsü kişilerin ceremesini, eğitim hakları ellerinden alınarak ödemek zorunda kalan yurdum insanlarıdır.

bu ülkede özgürlük vardı değil mi?

bu ülkede demokrasi vardı değil mi?

he birde bu ülkede eşitlik vardı değil mi??

çok pardon nasıl unuturum. birde bu ülkede laiklik diye yırtınan ama ne olduğundan habersiz bir güruh vardı, değil mi?

özgürlük, demokrasi, eşitlik.. varsın bütün bu kavramlar yıkılsın.. yeterki laiklik baki kalsın.. değil mi?
ciplaklarin universiteye alinmamasi engeli aşılınca ortadan kalkacak olan durum. toplum ve yönetim, en doğal olan çıplaklık için bile set çekiyorsa; türban içinde çekebilir. ama aslolan sorun şudur; çıplak bir öğrenci ile türbanlı bir kafa aynı odada durabilir mi? eğer sorun özgtürlüklerle ilgili ise ikiside aynı çatı altında ders işleyebilmeli ve iki tarafta birbirlerine saygı ile yaklaşabilmelidir.

çıplakların ve türbanlıların üniversiteye alınmaması özgürlüklerin engellemesidir. ben okulun mezuniyet törenine çıplak katıldım diye teşircilik suçundan dolayı yargılandım ve okuld 6 ay uzaklaştırıldım.

baş örtüsüne ve çıplaklığa özgürlük. insanların ne giydiğine karışmayın artık!
Kurallara uymayan öğrencilerdir.
alınsınlar!

üniversitedeki kesişmeler, birbirleriyle olan tanışma çabaları falan sonucunda; hoşlanılan kızın türbanlı olduğunun ögrenilmesi ile işler afedersiniz boka sarar. daha önce işin hiç bu yönüne değinilmemişti, gazateler bu konuda makale yazmadı veya yazamadı ya da ben sorunlu bir manyak mıyım! hayır!

çoğu genç insan bu yüzden deprosyona girmiş, çogusu otuzbir ile teselli bulmuş veya bulmakta vs vs...

bu dışlama falan değil, hangi kuşun etinin kimin damak tadına uygun olduğu meselesidir.
kendilerine tüm içtenliğiyle kucak açan bir üniversite her zaman vardır;

(bkz: gazi üniversitesi)
(bkz: fatih üniversitesi) *
artık alınıyorlar.
üniversiteye alınmaya başlandıkları şu günlerde füzyonu gerçekleştirmelerini, kansere çözüm bulmalarını ve açlığa çare olmalarını beklediğimiz türbanlılardır. Belediyede çalışan, müteahhitlik yapan, toptancı tüccar vs olan, zikindirik bürokrat olarak atanan badem bıyıklılara hemen karı olmamalarını, kafaları kadar götlerini de sıkıp çalışmalarını umuyoruz. Ha nerede iş diyecekler çıkacaktır, onu da o belediyeler o müteahhitler o toptancılar tüccarlar sağlayacak, ve dahi gene bununla yetinmeyip tüm bakanlıkları kafası sıkı götü genişlerle gene dolduracaklar nasılsa.
türkiye'de düşünce özgürlüğünün olmadığının canlı kanıtıdır.
(img:#484460)

ah be ablam keşke gerçekten türbanınla okumak istesen. ama yok senin niyetin bağcıyı dövmek. sonra ağlıyorsunuz. hayır başkalarının da hakkına giriyorsunuz.
Aaahh ah! Hey gidi günler... bu gözler ikna odaları isminde gayrı medeni laik odaları gördü. Amaçları neydi? islami kısıtlamalak,egitimde tekilleştirmek. Batilasma politikası yüzünden üniversiteleri şer yuvasına dönüştürmek istediler, bunu da turbanlı talebeleri uzaklaştırarak denediler.ta ki o mücahid gelene kadar. Artık üniversiteler daha da renklendi çeşitlendi. Eğitimde tekillik kalktı, artık herkes giyimine tipine göre yargilanmamaya başladı. Bu ülke neler gördü neler...
bir dönem böyle bir haksızlığa uğramışlardı. bende eylemlerinde yanlarında olmuştum. ancak inanıp oy verdikleri parti yarattı ğı vesayetle seküler, ateist insanlara zulüm uygularken kendilerini yanımızda göremedik.
faşistlere karşı direnmiş ve haklarını söke söke almış türbanlılardır.

derse başörtüsü ile girdiği için sınıftan polisler tarafından zorla çıkarılırken bebeğini düşüren nuray canan bezirgan'a da selam olsun buradan.
(bkz: benim bacımı dövdüker)
Artık kıyafete göre yargılama yok diyenlerin olduğu başlık. Kıyafete göre yargılama yok diyen.. Harbi harbi bunu inanarak söyleyen.. Küpeli uzun saçlı erkeğe top diyenlerin olduğu bir ülkede.. Komik aq.
(bkz: benim türbanlı bacılarıma shake that ass dediler)
dinlerini daha iyi yaşamaları için kendilerine yardımcı olunan türbanlılardır.

ulan şerefsizler, din türbandan mı ibaret? ya yabancı erkeklerle bir arada olmama yasağını ne yapacağız? ya bir kadının yanında velisi (kocası veya babası gibi) olmadan 60 km'den uzağa gitme yasağını ne yapacağız? göz zinası, ses zinası ne olacak?

not: hiçbir zaman türban yasağı taraftarı olmadım ama dinlerinin diğer emirlerini görmezden gelenlerin (misal: (bkz: faiz helaldir)) bu aptalca yasağı sömüre sömüre bir diktatörlük kurmasından nefret ettim.

söz konusu zalimlerin mağdur etmedikleri insan kalmadı memlekette ama hala türban yasağını hatırlatıp mağduriyet devşirmeye çalışıyorlar en yüzsüzünden!..
devletin kendine düşman edindiği, tek tipçi faşist politikaları yüzünden mağdur olan milyonlarca insandan sadece bir gruptur. o dönem ki kamu vicdanına sığmayan olaylardan biridir. istanbul üniversitesi'nde ki sosyalist öğrenciler bile toplanarak uygulamayı protesto etmişlerdir. ancak gelin görün ki destekledikleri akp, nihayet uygulamayı kaldırmış olsa da kendilerinden olmayan başka kesimlere subaylara, politikacılara, gazetecilere, yazarlara, hatta sade vatandaşlara kendi mağduriyetlerinin on mislini yaşatmıştır. ne yazık ki zihniyet değişmemiş, sadece el değiştirmiştir.
bugün ben de inancımı özgürce yaşamak istediğim için istanbulun en saygın ve sözde akademik üniversitelerinin birinin kapısından çevrildim. neymiş erkekmişim.
yıllardır ekmeği yenilen mevzu.
Türkiye tarihinde yaşanmış bir gerçek.