bugün

bir öğretmen adayı olarak beni espri yapmaktan soğutmuş esprilerdir. ilerde öğrencilerime asla öyle espriler yapmıcam.
genelde öğrencilerin anlayamadığı esprilerdir...

bir konuda değişmemekte direnen öğrencilere kızarken espri de yaparak ; "alıştınız tabi yağlı kepçe ile hoşaf içmeye!" her yenilikte "hoşafımızın yağını kestiler deyu hurra kazan kaldırın!"
denir, kimse bu incelikten anlamaz, kalırsınız... *
koskoca prof'un yaptığı iğrenç espridir.söyle ki;
(adı necati olan bir yazardan bahsederken)
-söyleyin bakalım neden polat dememişlerde necati demişler.
sonrada kendi kendine kahkaha attı.
olay hataydaherkesin bildiği bir hocaya aittir abdo hoca
abdo:bugun ki konumuz çember deyip tahtaya döner sonra ayağa kalk oğlum zafer der ve tahtaya döner zafere baka baka çemberi çizer zafere teşekkür edip oturabilirsin yavrum deyip derse başlar .
ders esnasında çocuk öğretmene hocam şaşırdınız der, hoca öğrencinin yanına gidip sabah hava nasıldı oğlum der, çocuk yağmurluydu hocam der, hoca şimdi hava nasıl peki oğlum der, çocuk güneşli hocam der, hoca ulan allahın bile şaşırıyor ben şaşırmışım çok mu der.
öğrenci : bayanlarda ince kaş mı kalın kaş mı hocam ?
hoca : tek kaş.
öğretmen esprileri diye bir şey yoktur zira yapamazlar.doğrusuda budur.çünkü öğretmen dediğin dersini anlatır, soru varsa cevaplar sonra da dersi bitirir. şayet bu sıralamaya uymayıp aralara espri sıkıştırmaya çalışırsa öğrencilerin tadı kaçar ve kendi aralarında konuşmaya başlarlar, şakalaşırlar,gülüşürler. sonra da öğretmen komik bir şey varsa söyleyin de hep beraber gülelim der.halbuki espri yapmasa sadece dersini anlatsa saygı duyulan biri olarak anılacak.ama yok o espri illa yapılacak.
konuyu şöyle bir örnekle açıklayalım.
ders biyoloji konu asit, baz, tuz üçlemesinden tuz.öğretmen tuz kelimesini duyunca başlar yardırmaya
+hayatta uzak durulması gereken üç beyaz vardır.1 tuz, 2 şeker, 3 ee ee hııımmmm (düşünüyo) heh bir de zekeriya beyaz.ohahaha**
sonuç:şimdi bu komik oldu mu? hayır.öğrenciler buna güldü mü? hayır (daha ziyade hocanın gülmesi çok komikti).demek ki neymiş öğretmenler espri yapamazlar,yapmamalıdırlar da.nokta*
neredeyse hepsi camdan aşağıya atlama hissi uyandıran esprilerdir. bi tane gülen vardır, o da öğretmen yalakası olduğu için güler ''eheheh'' şeklinde. mümkünse hocalar bu konuda ilelebet sussun.
arkadaşlar aranızda bana para toplayında benim su faturasına bir el atalım.
x'i yalnız bırakmayın yalnız bırakırsanız üzülür.
polinomlarda toplama diyor ama biz toplayacağız.
yoklamayı alan dincinin soyadı satılmış olan bi arkadaşa
-satılmış mı, satılmamış mı?

diye sormasıdır. soğuktur, camdan atlama hissi verir.

ayrıca yine bu satılmış soyadlı kişiye derste esnediği zaman sosyalcimiz ''esnemee...ben senin dişlerini görmek zorunda mıyım?'' deyince arkadaş bozulmuştur. ''espri yaptım canım, öyle derler ya'' diye kendince toparlamıştır.

(bkz: çok güldük)
genelde öğrencilerin anlayamadığı esprilerdir...

bir konuda değişmemekte direnen öğrencilere kızarken espri de yaparak ; "alıştınız tabi yağlı kepçe ile hoşaf içmeye!" her yenilikte "hoşafımızın yağını kestiler deyu hurra kazan kaldırın!" denir, kimse bu incelikten anlamaz, kalırsınız... *
sadece öğretmenin güldüğü esprilerdir. suyu çıkmış fıkralar da bu espri furyasına dahildir.
dönem arası liseye gelen öğrenciye:

öğretmen: "hoşgeldin falanca..."
(not dökümleri vs. incelenir)
"oğlum "tembel öğrenci" kontenjanımız doluydu zaten...

öğrenci: dumur...
"sen hala çocukça davranıyorsun hala büyümemişsin şurda bekle de büyü de gel bakayım" espri mi tam ona da emin değilim.
"burada esprileri ben yaparım." en komiğiydi benim gördüklerim arasında. çünkü adam espri yaptığının farkında değildi. gerçekten öyle sanıyordu.
+öğrenciler bu soru sandığınız gibi zor değil ama dolabınız gibi zor olabilir hahahaha.

fikri kaşif hüseyin hocama selamlar. *
sınavda tek soru sorup "istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz." demesidir.
şekil 1-A'da görüldüğü üzere...
hala bu espriyi yapan bir hocayla karşılaşırsanız arkanıza bakmadan kaçın.
evet arkadaşlar bu soruyu neye dayanarak çözüyorum. tabikide; tahtaya dayanarak.
kendisini espritüel sanan dershanedeki coğrafya öğretmenimizin dersinde, fiziksel aşındırmalardan 'seki' yi işlerken, aklımızda kalması için kendince şu espri(!)yi patlatıvermişti;
zeki'nin kardeşi seki; deniz seki. *
iyi bir geometricimiz vardı, hoşsohbet adamdı vesselam. günün birinde çok sağlam bir soruyu çözdü. sınıfçana bakakaldık.

-hocam, 2 teneffüstür 5 kişi uğraştık da çıkmadı siz nasıl yapıyorsunuz bu soruları yaauuu?
+ekmek parası be gençler.
evet arkadaşlar sorun nedir? söyleyin de sınıf olarak bir çözüm bulalım.

ve ya

ne gülüyorsunuz gençler söyleyin de hep beraber gülelim.

(bkz: sürü psikolojisi)
Uzun lafın kısası u.l.