bugün

Hasretinle yandı gönlüm diyeceğim şey.
Kendisine en çok Mutevaziliğin yakıştığı şey.
Ayarında olması gerekendir.

Fazlası kişiye ve etrafındakilere, azı kendine zararlıdır.
kesinlikle insanları aşağılamak demek değildir. kendini özgüven fışkırması olarak nitelendiren bazı hadsizler olayın dozunu kaçırıp sağı solu hor görerek kendini bir halt sanmaktadır.

özgüven kişinin ihtiyacıdır. toplumda geri kalmamak için haklarını dile getirmek için bir ihtiyaçtır. öyle selfie çekip sosyal medyada paylaşınca özgüvenli olmuyorsunuz süsbiberleri..
Gidip gelen hede.
Gun icerisinde hatta saatten saate bile dalgalanmalar gosterebilir.
genellikle bir konuda eksik olan insanların, o konuya karşı geliştirdikleri savunma mekanizmasıdır.

mesela adam o kadar tipsiz ki,

karakolun önünden geçse müebbet hapis cezasına çarptırırlar tipsizlikten,

ama bu konuda kendisine sorsanız "şüphesiz en yakışıklı benim" der.

iş te özgüven budur.

bastırılmış aşağılık kompleksinin dışavurumu.
tam olarak şu ablada mevcuttur;

https://www.facebook.com/...1234865466527776/?theater
Özgüven, kişinin kendi değeri hakkındaki subjektif değerlendirmesi; kişinin kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumu. Özgüven hem kişinin kendisine ilişkin düşünceleri (Örnek: Zekiyim, Sevilen bir insanım), hem bu düşüncelerin yol açtığı duyguları(Umutsuzluk, Utanç, Gurur), hem de bu duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışları (Çekingenlik, Dikkat, iddiacılık) içerir.
http://youtu.be/_EU1_3m2nMQ
Kanımca yukarıdaki video en büyük örneklerinden biridir.
yaşamımızda keskin kırılma noktaları vardır; illa travmatik olmalarına gerek yok ancak mutlak surette tüm yaşamımıza iyi-kötü etki ederler ve kişiliğimizin biçim almasında ciddi öneme sahiptirler.

örneğin; 6 yaşında şahit olduğunuz bir ölüm, ailenizden olmasına gerek yok ya da ilkokul aşkınızın sizi reddetmesi ya da kabul etmesi ya da bir köy yerinde köpekler tarafından ısırılmanız vs vs ufak ya da büyük. bir meselenin ciddiyeti ergenlik sonrasında bizim kat'i yargılarımıza göre değişkenlik kazanır lakin ergenlik öncesi yaşanmış olaylar-durumlar bizim önem sıralamamıza göre değil o anın vahameti ve o zamanki şartların bilincimize tesiri doğrultusunda önem kazanır. yani bizim 10 yıl önceki küçük bir meseleyi büyütmüyor oluşumuz meselenin o şartlar altında hayli öneme sahip olabileceği gerçeğini değiştirmez.

işte özgüven de bu şartlar altında gelişir, değişir, şekil alır. siz; yaşamınızın bilinmeyen bir anında (hatırlamıyor bile olabilirsiniz) ufak ya da büyük bir darbe ile karşılaşırsınız ya da darbe olmasa bile bir etkiyle karşılaşırsınız. işte tüm özgüveninizin kaynağı o etkiye karşı oluşturduğunuz tepki'de saklıdır. kimi zaman yaşam zarları öyle bir atılır ki tepki verecek durumda olamazsınız ve o kırılma noktası sizin özgüven eksikliğinizin en mühim noktasını oluşturur.

söz gelimi; bir kız çocuğunun babasını kaybetmesi onun özgüveni yerinde mi olacak yoksa özgüven eksikliği mi hissedecek sorusunun cevabı olamaz bu sorunun cevabı her ne kadar çevresel faktörlerle hesap edilmesi gerekse de ilk atlanmaması gereken yer: geliştirilen tepkinin biçimidir. pasif agresif tepkiler yahut aleni agresif tepkiler farklı tepkime zincirleri oluşturabilir bu noktada da işte "insanın kendisiyle olan savaşı" başlar. bundan sonra kuklanın bir ipi sizdedir diğer ip ise yaşamın, talihin, kaderin, rastlantıların, zorunlulukların, şansın elinde olacaktır. yaşam bir çeşit yukarıda yazdığım gibi "insanın kendisiyle ve diğerleriyle olan savaşıdır" kendisiyle olan savaşını konfor ölçütlerinde belirleyebilecekken diğer unsurlarla olan savaşında kendi konforundan verdiği taviz ölçüsünde hareket alanı yaratacaktır.

özgüven bu savaş alanının ilk muharebelerinden birisidir ve bu muharebe malesef sonraki yıllarda olacağının aksine "çocuk halinizin" insafının arkasına saklanmıştır.
parayla değişen bir özellik.
öyle ki zengin ailenin çocuğunun ittirile kaktırıla yılların kurslarıyla kendini sanatçı sanmasına sebep olur.
sanatta sınıfsal bir fark var zanneder haspam yeteneksizliğiyle. cinsiyet farkıyla öne geçmeye çalışıp rol çalanların manasız özgüvenine değinmiyorum bile.
kıskanıyor muyum acaba diye sormadan edemiyorum bu paralı rahat çocukların çok bilmiş hallerini.
ama rahat arkadaşlar bunlar her şey oluyorlar ya ağzım açık kalıyor. karga gibi sesiyle koroya giren var bir de solo söylüyor tövbe yarabbim.

bir de cinsiyete bağlı olarak değişen bir özellik bizim ülkede.
misal bizim ülkede aslansın kaplansın oğlum sen yaparsın diye diye erkeklere manasız bir özgüven yüklediler. adam en güzel kızı tipine bakmadan hakettiğini düşünüyor. ben de niye güzel kızların yanında para olmamasına rağmen bu çirkin adamlar var. ağzı laf da yapmıyor. iyi de ne var? diyorum. gönül aşk vs. geçin bunları. bizim kızları çok eziyor bu ülke ondan.okumamış kendi okumuş güzel kız ister. boy 165 cm. 175 cm hatuna bakar. insan hiç bu kız bana bakmaz demez mi? ama asılıyor işte gülmeden edemiyorum seyrederken şuursuzu. keşke bizim kızların da jensen ackles, brad pitt, ian somerhalder * barış arduç, burak özçivit, gibi yakışıklı adamları kendilerine layık gördüklerini işitsem daha çok. * uç örnekler ama bir yerden eşitlemek lazım.
eğer mantıksızlıkla tepkimeye girerse patlamayla sonuçlanacak canlı kimyası.
sürdürülebilir özgüven daha işlevsel görünüyor.
Çokçana bulunur. Egoya kaçar biraz
Kibirden farkı inanmaktır.
uludağ da 11. nesil goygoylarına rağmen entry girmek.

işin garip tarafı iki yıldır 11. nesilim her allahın günü bir 11. nesil dalgasıyla karşılaşıyorum. bıkmadım usanmadım.
görsel

bu kadar olsa yetecek şeydir ama yok.
Dünyadaki hiç bir kadında olmayan özellik.
bir çok sorunda önde gelen gereksiz egolardan.

ben yaparım diye girilen bir çok işte başaramayan insanların nedeni.

bu biraz da gereksiz öz güven aslında.

adam her şeye bennn yaparım diye atlıyor. sonuç mu?

tabi ki bir halt yapamıyorlar bir çoğu

onun haricinde ben bu işte çok iyiyim diye atlayıp bir çok kaza ve ölüme neden oldurtan özellik.
ayrıca dış görünüşle alakası yoktur kulaktan dolma bilgilerle kendilerini aydınlattığını sananlar böyle düşünür, dış görünüşle bir güven gelir ama buna özgüven diyemeyiz çünkü dış güzellik kaybedildiğinde çakma özgüven de kaybedilir, özgüven tiple alakalı olsaydı adına dış güven denirdi o özün nerden geldiğini düşünün. gerçek özgüven kişinin özüne güvenmesidir kişiliğinin öz çekirdek bölümüne güvenmesidir, böyle insanlar da cok nadir bulunur, çünkü hepimiz kadınlar tarafından yetiştirildik sadece bazı özel kadınlar tarafından yetiştirilen erkekler kendilerinde gerçek bir özgüven duygusu taşırlar. saygılar.
Ciddi bir altyapı ister. Cahil, belli bir hayat felsefesi olmayan, iki arada bir derede kişilerde olamaz bu yüzden.
Fazlası bazen zarar özelliktir.
görsel
hayat tecrubesi olmayanlarda bulunmayan ozellik.butun gun evde laptoo basinda aysegul/berkecanla konusularak, snapten 5000 takipci kasarak sanaldan edinilecek ozellik degildir.
Hayata karşı verdiğiniz savaşta ki cephanenizdir.
(bkz: oytunkaran)'da bolca bulunan.
Maalesef pek sahip olamadigim olgu.