bugün

sezon finali bölümünü beğenmesem de bu sezona damgasını vurmuş olan dizidir. başta bir ailenin dağılış dramını anlatırken hedefinden sapmıştır.
--spoiler--
kıpırdama lan çakarım kafana zaten çakacam kafana
--spoiler--
final heyecanıyla cemile'nin final sahnesinde ali kaptan'a erkan diye seslendiği dizidir. biz kim ölecek kalacak diye odaklandığımızdan kaçırdık. ama haber sitelerinde videosu yer almakta.

http://www.internethaber....-sok-eden-gaf-355165h.htm
sezon finali eğlencesi olduğunu tahmin ettiğim bir ortamda erkan petekkaya'nın bateri çaldığı şöyle bir video mevcut. sezon finalinde ağlayanlar biraz içerleyebilir bu duruma. ama insanlar mutlu güzel bir ortam.

http://www.facebook.com/?...225298474862&comments
"şimdi çok ilginç bir şey yapacaaz. üçgen biçiminde birbirimize takacağaz. ali balıkçıya takacak, hasefe aliye takacak, polisler hasefeye takacak, ve yarın böylelikle gazeteler için de haber niteliği olan bir şey çıkacak."
ilk ve tek izlediğim bölümü olan sezon finali ile etkilendiğim dizidir.
aylin: kapa gözlerini
soner: şaşırır ve gözlerini kapatır, iç sesi:(aha, öpecek beni lan, oleyyy)
aylin: aç, baktıkça belki beni hatırlatır
soner:(((P (bu ne leeynn, deniz yıldızı... gel bakiim kız sen)

missmovie: yavrum, adamın eline deniz yıldızı verecen, gözlerini niye kapattırıyorsun, ay ne saçma davranışlar bunlar, sanki adamın boynuna elmas gerdan takacak... neyse, sonra romantik sahnenizle toparladınız durumu...

mete, bu ne aşktır yarabbim... hepimiz senden istiyoruz bir tane. (tabi incinin yerinde olmak istemiyoruz)inci öldükten sonra konuşmaya devam etmen güzeldi... kadının üstüne abanıp "ühhhüüüüü, inci hocaaaam" gibi klasik bir sahne tiksinç olurdu gerçekten.... mezarlıkta da herkes kocası yerine sana başsağlığı diledi ya, çok güldük. ama etkilendik de... artık yeni aşklara yelken açmanın vaktidir metem...

necati, kötü roldeydin ama halkın sevgisini kazandın ve senaristler sana level atlattı. oynadığın reklamlardaki sempatik davranışlar da sanırım bunda çok etkili. yeni rolün hayırlı olsun.
ama bazı mimiklerin abartılı, dikkat, itici olmamaya çalış.

aylin, maşallah şahin gözlerin var, biz o kadar kişi hiçbirşey göremedik, sen nasıl da soneri gördün, hoş hala sonerden emin değiliz, deniz yıldızı olmasa inanmamız da mümkün değil, sonra ne o öyle zıplaya zıplaya halay çekmeler... muratı işkillendireceksin iyice... zaten sinir buhranları içindeydik, e gerizekalı soner ne diye yurt dışına çıkıyorsun, ayrı eve çıksan olmaz mı deyu... neyse, o kadar da saçmalamamış senaristler. şimdi ne olacak? merakla bekliyoruz yeni romantik sahnelerinizi... iş yavaş yavaş aşk-ı memnu'ya kayıyor sanki.

benim anlamadığım, ali deyusunun sorun çıkaracağı belli, ne diye evin önünde mahalle düğünü yapıp da adamın işini kolaylaştırıyorsunuz, sanki cemile hikmet karcı ile değil gerçekten de balıkçı ile evleniyor. adam kaç defa seni öldürmeye kalkmış, e adam, kapalı, güvenlikli yerde yapsana düğünü. düğünü oğlan evi yapar benim bildiğim, masraftan niye kaçıyorsun? sinir ettiniz bizi. bu nasıl bir tedbirsizliktir. ahanda, öldün işte (gerçi hala ex olmamış olabilirsin, ondan emin değiliz). yani resmen "gel ali beni vur" diye davetiye çıkardınız. ali de nikahı izledi, rezillik çıkarmadı, gitti halayı bekledi. sarhoş olmadan olmaz değil mi... pislik, lağım çukuru, irinli ergen sivilcesi..

süleyman, sana nasıl kıydılar, geçen hafta nasıl da çizdiler karizmanı. o ne öyle palyaço kılığı... bi de üstüne fransızca şarkı. bari zoro kılığına girseydin. veya soner efendi parayla palyaço ayarlayamadıda mı süleymanı harcadı. meğer süleyman neymiş de haberimiz yokmuş. olmadı ya... bizim laflarımızı kullanmalar, "süleyman her eve lazım"... cık cık cık..

murat silme salak... kafiye de tam, başka birşey yazmaya gerek yok.

berrin, hala gıcıksın. ne yapsan boş... sevdiğim için kendimi feda ederim de, o kurtulsun ben hakanla evlenirim de... neydi o düğünde ahmetten gelen mektubu alıp hoplaya hoplaya koşturuşun, valla aşkınıza inanmıyoruz. bir aylin, bir mete kadar inandırıcı değilsiniz, sizi gidi eşşekkadarüniversiteöğrencileri sizi... boşuna debelenmeyin bence...

hepimiz sonerden, sülümandan hatta cengizden bekledik aliyi vursun, anaaaa, hasefe hatunda kaldı ihale. şok şok şok...
(şoktan yeni çıktım da ancak şimdi yazabiliyorum zaten). hasefe hatun sen ne ulu bir kadınsın, sen de dayanamadın değil mi alinin yaptıkalrına.. şimdi nasıl yaşayacaksın mapus damlarında... aklımız sende kaldı...yoksa başkası mı vurdu. olabilir yani. kadın da ana, ben ateş etmedim, bu deli oğlan ne diye yere serildi, diye düşünmekten şoka girmiş olabilir.
artık cemilemin parasal sorunları sona erdi diye sevinelim mi? koca öldü ama servete kondu kadın... ister misin gerdeğe girmediler diye mirasçısı olamasın.

neyse gidip tatilimizi yapalım, dönelim, sonra da kaldığımız yerden devam edelim...
Sezon finalinde uzun zamandan sonra yine ağlatan veeylül dönemindeki bölümlerini sabırsızlıkla beklediğim kaliteli bir dönem dizisidir.
dizinin yeni bölümleriyle birlikte bir zaman atlaması yapılacağını düşünüyorum.tahminim şöyledir.
balıkçının öldüğü olaydan sonra 3-4 yıl gibi bir zaman geçmiştir.*
cemile:hasan karcının mal varlıkları kendisinin olmuş zengin bir hayata kavuşmuştur.yaşadığı olayın etkisinden kurtulamadı.
ali kaptan:annesinden yediği kurşunla ölmemiş sakat kalmış ve cemileye muhtaç kalmıştır.
carolıne:ali kaptanın sakat kalmasıyla onunla ilgilenmeyi bırakmış yeni bir sevgili edinmiştir.
mete:müzik kariyerinde hızla yükselmektedir.kendisine yeni sevgili yapmış ve inci hocayı unutmaya başlamıştır.
aylin:muratın ölmesiyle birlikte sonerle birlikte olmaya başlamış ve bir süre sonra sonerle evlenmiştir.
berrin:ahmet filistinden dönmüş ve solculuk oynamaya devam etmektedir.berrinde pek tabii ki ahmetin kıcına takılmıştır.
osman:osmanda birazcık büyümüş okula başlamıştır.zenginliğe kavuştukları için özel okullarda okumaktadır.yine mutludur.
hasefe:ali kaptan kendisini affetmiş mahkemede şikayetçi olmamıştır.hasefe hanımda kısa bir süre yatıp tahliye olmuştur.
soner:muratın ölümünden sonra aylinle birlikte olmaya başlamış ve evlenmiştir.
murat:ihanete daha fazla dayanamamış ve ölmüştür.kabri zincirlikuyu mezarlığındadır.
ahmet:filistinde gördüğü eğitimden sonra türkiyeye geri dönmüş ve teoriği pratiğe dökmeye başlamıştır.berrinle beraberdir.
neriman:aynı tas aynı hamam devam etmektedir.
hakan:hala kötü berrinin kıcından ayrılmamaktadır.deveye diken millete s.... lafı hakan için söylenmiş olabilir.
resul:son bölümlerde ülkücü harekete katılma kararı olan resul milliyetçi camiada hızla yükselmişdir.makam mevki sahibi olmuştur.
dizinin gelecek bölümünde balıkçı ölür,mirası cemileye kalır fakat dizilerde ki fakir ama grurlu olan her insanın yaptığı gibi cemile o mirası kabul etmezse.. o diziyi bidaha izlersem kafama sert cisimlerle vursun birileri.
ahmet'in semirdiği dizi. finali daha yeni izleyebildim. yanlış mı düşünüyorum arkadaşlar, hapishane ahmet e yaramış. resmen şişmiş adam ya.
sözlükte aldığım eksi oylarının hatırı sayılır kadarının sebebidir bu dizi. tamam eksi artı siktret harbiden de bunun altında yatan anlayışı irdelemek lazım. çok dertliyim sözlük yazmak istiyorum, yaklaşın yamacıma.

çevremde yaptığım mütevazı ankete göre kadınlar balıkçıyı, erkekler ali kaptanı tutuyor daha çok. sözlükteki durumu bilemiyorum. şimdi efenim ben de bu balıkçıya muhalifim. ve gerçekleri yazınca dedeleri yaşındaki balıkçıya hayran olan kızlarımız oturdukları yerden basıyorlar eksiyi.

şimdi iki ismi kıyaslıyalım. ali kaptan yıllardır o deniz senin bu deniz benim dememiş dolaşmış eve ekmek taşımış. çocukları okutmuş, evlerini almış, gurbetlerde karasız kadınsız denizlerde dolaşmış durmuş. günün birinde hollandalı afet ve aynı zamanda dolandırıcı olan karolin bu yakışıklı denizciye yapışmış. e haliyle ali kaptan da erkek sonuçta ve olaylar gelişmiş. burada ali kaptanın hatası bu işi kesemeyip cemileden ayrılmak istemesi ve sonrasında ailesine yaptığı bir takım haksızlıklar.

balıkçıya gelirsek; o bir zengin adam ve yediği önünde yemediği arkasında olduğu halde önce bir metres tutmuş onunla yaşamış sonra çocuğunun ölümüne sebep olmuş ve karısını delirtmiş. yani bir yuvayı tarumar etmiş. sonra kendisine dertlenen sırlarını paylaşan ali kaptanı uzun sakallarının üstündeki baygın gözleriyle dinlemiş ve sonra fırsat bulunca da cemileye yazılmıştır.

eğer bir adalet terazimiz varsa balıkçının yaptıklarının yanında ali kaptanın yaptıkları çok hafif kalıyor. ali kaptanın suçu yaptıklarının bölüm bölüm işlenmiş olması mı. cemile baş rolde olduğu için o deliren kadından daha mı ayrıcalıklı. olmaması lazım. o da insan ve bir kadın bu da bir insan.

işte kadınlar bu pis balıkçıyı, bu karısını delirten, küçücük çocuğuna tokat atan ve onu ölüme yollayan, arkadaşının kendisine verdiği sırlar üzerinden hayat kurmaya çalışan balıkçıyı yere göğe sığdıramıyor ya ben ona yanıyorum. sosyolog değilim ama burada kadınların çoğunluğunun zenginliğe olan düşkünlüğü göze çarpıyor. ve ikincisi de balık hafızalı olmaları ve aptal olmaları. hafızası balıktan olanın balıkçıya yaslanması da doğal gerçi. sonra söylenip dur; "ay nerde doğru adam, ay nerde gelmedi gitti bu beyaz atlı prensim. hayat sen ne çabuk harcadın beni, ay bu da eşek çıktı." filan

ali kaptanı sersemleten ve ona yanlış yaptıran kim? bir kadın, adı karolin enke.
peki balıkçıya arkadaşını sattıran kim? kendisi. çünkü cemile ona yazılmadı, kendisi arkadaşının karısına sırnaştı.
dolayısıyla ali kaptan balıkçıdan bin kere daha iyidir. onların derdi bizi gerdi gibi oldu ama olsun. dediğim gibi buradan bir sosyolojik tespit yapmakla birlikte kadınların erkek dünyasını ne kadar tanıdıklarını da anlamış oluyoruz.

cemile balıkçı değil de daha düzgün bir insanla izdivaç düşünseydi bunda bir gariplik yoktu. ali kaptanın ve biz tarabyalı erkeklerin karşı çıktığı nokta da budur. balıkçı adisinin adam yerine konması. biraz gerçekçi olun, paraya pula top sakala tapmayın la!
finali klişe dram olmuş.
her hafta izleyip izleyiciyi duygu seline boğan, oyuncuları çok başarılı olan bir dizidir.
veriyorlar alttan ağlak müziği, al sana en çok izlenen dizi.
'ali ve balıkçı ölürse soner ile ahmet dönmezse bu dizi izlenir mi ikinci sezonunda?' diye düşünür insan tabii, yani.
sezon finalini hakkıyla yapmış, başarılı dizidir.
ölen ölmüş, göze görünmüştür. *
hiç bir sahnesini izlemediğim halde twitter sayesinde her bölümünden ve dahi balıkçıdan ve osman'dan ve kaptandan veee... maalesef tüm olaylardan haberdar olduğum dizi.
kaçınılmaz ikinci bir son olarak, gazeteler sayesinde resimlerini de görüyorum her daim yani tanıyorum da yüzlerini.
anlayacağınız twitter+gazeteler sayesinde bir nevi fotoroman dizi oldu benim için.

bir diğeri için
(bkz: survivor ünlüler gönüllüler)
ali kesin ölmez. ölürse dizi biter mantığıyla izlemektedir halkımız.
an itibariyle ilk bölümünün tekrarı oynayan dizidir.
dizinin hikayesi 1967'de geçiyo ama dizinin başında boğaz köprüsü görünmekte. (boğaz köprüsü 1970de yapılmaya başlanmış 1973te trafiğe açılmıştır).
bu ne perhiz what is this****
balıkçı mı ölecek alimi yoksa ikisi mi yoksa hiçbirisimi diyerekten tüm türk halkını ikileme sokmuş bu yolla reytingte tavan yapmış dizidir.
(bkz: üzülüyorum be sözlük)
ilk bölümlerini izleyememiş olmanın acısını tekrar bölümleri sayesinde atlattığım dizi.ilk bölümler vallahi de daha güzel daha neşeliymiş.
Sürekli herkes birileri ile sevişmeye çalışıyor ama sevişmeleri için 14 bölüm gerekiyor diye düşünüyorum çoğu zaman.
17.kral tv müzik ödüllerinde en iyi dizi müziğini alan dizi. dizideki tüm müzikleri barındıran bir de albümleri çıkmış yakın zamanda bizzat gördüm.