bugün

35. bölüm sonu itibariyle, caroline'in resmen göt olduğu dizidir. neye niyet, neye kısmet...
düz mantıktan yola çıkıp, cemile'nin balıkçı tarafından döllenildiğini düşünerek boş bulundu; artık ali'yi iyice kaybetti.
Ulan bir dizide herkesin mi hayatı berbattır? Dizi başladığından beridir bir gün olsun adam gibi gülen görmedim dizide. Tamam oyuncular kaliteli, dizi diğer Türk dizilere oranla daha güzel fakat sıkıyor bir yerden sonra insanı. Habire dert dert dert dert. (bkz: Azıcık mutluluk çok mu zor)
inci hoca'nın saçları belimizi bükmüştür.

erkek bozuntusu kocasını dövmeyi çok isterdim, bu yüzden dizide rol almak istiyorum!
-şirin murat, güleryüzlü murat, iyimserlik abidesi murat oldu sana psikopat, sinir hastası, terbiyesiz murat... kafana saksı mı düştü, aylinin arkasından ağlarken (1-2 dk ağladın ama olsun) kız gelince, normal normal tepki gösteriyordun, birden ne oldu murat? o kalın kafana sonradan mı dank etti, ya da doğaçlama mı yaptın, dur hele ben kötü olayım diye... midemizi kaldırdın, bari önce üzüntüden bir kriz geçireydin, sonerle aylini vicdan azabına sürükleyeydin... biz de 'aaaa, yazık yav, hakikaten de hastaymış' deseydik. ne mantıksız repliklerdi onlar...
(bkz: bir diziden nasıl soğutulur)

- carolin bir kez daha oldu g*t... cimile de benim gibi namussuz demek istedin ama bir kez daha o kuru totonun üstüne oturdun. o suratının şekli bizi baya bir eğlendirdi carolin. sonerle konuşurken bir an ferhundeyi izlediğimi sandım... mustakbel kurbanı herhalde soner olacak, nasıl olacak bilmiyorum ama ferhundeyi arayıp ondan biraz tüyo alsın...

-fettan neriman ile ondan aşağı olmayan kızı mesudenin ve en az onlar kadar yavşak kemalin cemilenin hamile oduğunu öğrenmesi iyi olmadı. yani hastaneye koştur koştur gelmeleri de pek mantıklı değildi ama bu dizide mantık aramayı bırakalı da çok oldu. gelecek bölüm dedikodu kazanları kaynayacak, cemile içinde bir güzel çorba olacak... ah zavallı cemilem...

- hakan seni gittikçe daha çok seviyorum... aferin babana iyi karşı koydun... ama ahmetin tabutuna da bir çivi çakmış oldun. neyse ki resulcüm var... ilk bölümlerde birbirilerinin kafasına silah dayayan gençler şimdilerde birbirlerini kolluyorlar. senaristlerin düşlerini gerçekleştirme eylemi midir bilinmez ama yakı tarihimiz bunun pek de inandırıcı olmadığını çığlık çığlığa bağırıyor bize... keşke filmdeki gibi olsaymış...

- inci-mete-dökülen kızıl saçlar sahnesi çok güzeldi... "ulen incinin hiç mi anne babası yok, neredeler" sorularımız da cevaplandı akabinde... meteciğimin yeni misyonunu da öğrendik (inci hocayı lunaparka kavuşturmak, artık kadını mı götürür, lunaparkı mı ayağına getirir, senaristlerin keyfine kalmış)... amaaaan...

- ula soner, kızı getirdin eve tekrar, hem de kendin için, arada kıza bir iki güzel laf et, yaşama sevinci ver... ne o öyle kızı bırakıp gidiyorsun, ben olsam kafanı kırardım...

- son sahne çok komikti, ihale bir an balıkçıda kaldı, adamın tavrı da çok komikti... ali de amma cesurmuş... açık açık şerefsizliğini kabul etti. takdir ettim. en çok da mete inci hocasına giderken oğlunun arkasından sevgiyle bakıp "aslan oğlum" deyişi hoştu. aliyi sevmeye başlamadım tabi ki, çünkü hala odun ve hödük. ama bunları daha çok karoline yaptığı için hoşuma bile gidiyor tavırları.. ama ali aynı ali neticede...

- son olarak, tarzanın maymunu çok tatlıydı çok...
hastahane sahnesinde berrinin sivilceli suratına, yine hastahane sahnesinde inci hocanın kel kafasına, flash tv yaşlandırma tekniğini aratmayacak profesyonellikte yapılan buğular gözlerden kaçmamıştır.
--spoiler--
dün akşamki bölümde öyle bir geçer zaman ki mete özüne dönmüş ve hat trick yaparak kısa aralarla önce caroline'e , sonra balıkçıya (bkz: hikmet karcı), son olarak da babası ali kaptan 'a dalmaya kalkmıştır. ne var ki hepsinde onu tutmuşlar, ortamın tek aksiyonu ali kaptan'a kroşeyi çakan balıkçı'dan gelmiştir.
--spoiler--
Karakterlerinin çoğunun derin acılar yaşadığı dizidir.Özellikle son bölümünde ali kaptanın o çocuğun babası benim diye defalarca söylemesinin ardından eşimle birlikte, hayır o çocuğun babası benim diye bağırıp sonrasında gülme krizine girdiğimiz dizidir.
akıllı görünen daha başka salak doktor yoktur herhalde!
"cemile hanım mide kanaması geçirmedi ki, o hamile"
allah ın cezası herif, ne biçim doktorsun sen, her gelene anlatılır mı herşey.

murat ölecekti hesapta, evlenme arifesinde hasta yatağında yatıyordu, şimdi aylin i gırtlaklayacak gücü buldu kendine.
öleceksen öl be, herkes mutlu olsun.

hastanede ali nin bebeğin babası olduğunu göğsünü gere gere söylerken, istedim ki ilk atışı soner yapsın.
balıkçı hariç hepsi mal mal baktılar sadece.
mete garibim kendi yerinde debelendi durdu,
berrin 'biz annemi dövdüğünü sanmıştık' dedi.
aylin de bakış
neriman da bakış
mesude de pis bakış
ali nin abisi olacak kemal ise tam bir moron!
ulan kardeşin bir şerefsizlik yapmış,
tükürsene yüzüne, 'şerefsiz' desene!

yok bunlar izleyiciyi kanser edecek, karar verdim.
ali kaptan
hasefe hanım
mete
cemile
inci hoca

bunlar hiç kıyafet değiştirmeyenlerdi. dizinin kostüm sorumlusu geçen haftayı yatarak geçirdi anlaşılan.
murat çağırdığı zaman süleyman'ın "hala hop tereyağlı ballı ekmek" misali hoplaya zıplaya salona girmesi de taktire şayandı.
tecavüz olayı; ister eski koca olsun, ister halen evli olduğun erkek tarafından, isterse hiç tanımadığın birisi tarafından olsun, bu kadar kolay üzeri örtülecek bir konu değildir. ali kaptan gibi bir karekteri, yaptığı pisliğe sahip çıktı diye alkışlayacak mıyız? eski kocası olması o nu haklı çıkarmaz ki. o zaman tecavüz mağduru insanları, "namus temizleme" adı altında tecavüzcüsü ile evlendirerek mükafatlandırmaktan ne farkı kalır bunun. niye kadının adı geçmiyor burada, niye cemile nin ne hissettiği sorulmuyor. diziyle yatıp kalkan, dizi karekterlerini, gerçek oyuncuları ile karıştırıp bir tutan türk halkını, evlerine kadar girip, böylesine yanlış mesajlar vererek yönlendirmeye hakkınız yok. akıllı olun biraz. benzin 4 lira olur (hayal di gerçek oldu) sesimizi çıkarmayız ama sizi öyle bir protesto ederiz ki reyting falan yerlerde sürünür haberiniz olsun.

not: ortalıkta ne kadar çok tecavüzcü varmış meğer. ne oldu cezalandırılmaktan mı korktunuz?
inci hocanın saçlarının makasla kesildiği sahnede,allak bullak kesilmiş kısacık saçlar beklerken pırıl pırıl kel bi kafa görmek de ayrı bi şoktu. annemin kemoterapi sırasında kestiğimiz saçlarını hatırlatması da gözlerimi doldurmadı desem yalan olur.
ilk defa tüm psikopat karakterleri hastanede bir arada toplamıştır. manyak bir sahne olmuştur bakınız;

babaanne= deli
ali kaptan= egolu psikopat
balıkçı=eski psikopatlardan
soner=sübyan
aylin= satılık
berrin=tam bir mal
mete=kavgacı
mesüde=orospu
mesüde nin anası=fesat
mesüde nin babası=ezik
karolin=çıkarcı
cemile=gariban

bu insanların bir arada kapalı bir alanda yan yana bırakmak gerçekten hoş olmuş.
inci hoca'nın çocukluğuna flashback etkileyiciydi. saçları sıfıra vurulurken kömür karası gözleri dolup dolup taşan saçlarına bit düşmüş yetim bebeler, hüzünlere gark etti. yetimhane berberine "benim saçımı kesme" dedi ya lüle lüle saçlı inci kız. berberinin de inciye verdiği cevap resmen ayar niteliğinde oldu.

- benim saçımı kesme
+ hepinizin başında bit var, tek tek mi ayıklayım

ne yalan söyleyeyim tebessüm ettirdi.
olm onu geçte tutmasalar aylin, berrin, mete triosu carolini gebertcekti.
Ali kaptanın hastanede, hasefe hanım metenin inci hocanın başından ayrılmadığını söylediğinde, metenin arkasından bakıp aferin demesiyle dizinin başından beri ilk defa ali kaptanın da isterse insana benzer özellikler sergileyebileceğini anlamış olduk.
Yine son bölümde caroline orospusunun alenen sonere asıldığını, hatta göz koyduğunu anladık.ilerleyen bölümlerde cemilenin hamileliğiyle doğru orantılı olarak carolinin intikam almak için sonere yavşayacağının sinyalleri verildi. Valla ben korkuyorum, Soner bu, en olmadık zamanda en saçma kararları veriyor, bir bunalım anında caroline ve soner birlikte olur mu, olabilir tabi. Ama olmasın mümkünse.
Gelelim sevgili domuzcuk besili inek Murata... Bu son bölümde sesini kalınlaştırmanın yolunun götünü yırtmaktan geçtiğini farketmiş olacak ki, son ayar o kocaman sesiyle bağırmaya başladı. Ama bize yansıyan bir cırt sesinden başkası değildi. Yahu bu senaristler hala neyi bekliyor ki, adam ayaklandı, Ayline saldırdı, sonere ileri geri konuştu, hayır ölecek ve son kısmetlerini topluyorsa dayanalım ama, ölmeyecekse hiç çekmeyelim bu eziyeti. Bir de dengesiz ruh halleri var tanrım, önce haksızlık ettim sonra yok vazgeçtim, eeeeh, geber be. Sanki hamlet oynuyor, bir kasılmalar falan. Üff tipe bak, seni kim ne yapsın ayı.
Bu hafta berrinden bahsetmicem, sıktı artık hep aynı.
Olan yine cemileye oldu, iyileşince pek çok şeyle yüzleşmek zorunda kalacak. Nöriman bu piyangoyu sonuna kadar değerlendirecektir. Balıkçının yıkılışı da içimi parçaladı.
inci hocanın küçüklüğünü oynayan kızı inci hocaa çok benziyordu, sağlam atış. Ama şu lunapark hikayesi son derece eğreti durmuş, izleyenleri nasıl ağlatalım diye düşünüp bu kadar basit bir tekara düşmeleri sinir bozucuydu. Ama saç maskesi fondoteni sonuna kadar kullandıklarından başarılıydı. Zira açık tenli inci hoca çamur renginde arzı endam etti sonlarda. En çok meteye üzüldüm, inciye ağladı, annesine ağladı, ayline ağladı, en son babasının yaptığını öğrendi. parçalandı çocuk. Osmanın selma teyzesine yemek konusundaki öğütleri de çok şekerdi.
erkin babanın unutulmaz şarkısı. aynı zamanda "insanın kalbini zorlayan" kanal d deki dizinin adıdır. hiç birşeyin yolunda gitmediği bir aileyi anlatır.
bu dizinin çekildiği topraklarda 7 yıl ot bitmezmiş. babannem öyle dedi.
--spoiler--
Inci hocanın öyle bir götoş kocası var ki, böylesine mal olanı zor bulunur. Lan it herif karın eriyor, canıyla uğraşıyor, sen hala yok karımı görmeye geldim de bu manzara ne bık bık bık. Az sonra kafana estiğinde görmeye gelebilecegin bir karın da olmayacak pezemenk yavşak!

Birde berrin'e bir çift lafım var. Kızım senden bi bok olmaz, hele adam hiç olmaz. Annen hastanede yatıyor, sen camdan dışarı bakarak 'seninle surda bakıştık, seninle burda yiyiştik' diye ahmet hayalleri kur. Ulan birde en büyük çocuksun. Yeri geldi annelik yapabilmelisin kardeşlerine. Osman kadar aklın yok, yürü git gözüm görmesin öff!
--spoiler--
ağır dramı çok güzel anlatan dizi.
kanal d ekranlarında yayınlanan ve diğer tüm diziler arasında en duygusal olan, ağlatan izleyenleri gözyaşlarına boğan, boğmasada gırtlağında hafif bi tükrük oluşturan mükemmel bir dizidir. hele mete ile öğretmenin aşkı görülmeye değerdir.
ali kaptan' ın çocuğun kendisinden olduğunu açıklayana kadar herkesin birbirine ''kimden lan bu çocuk?'' şeklinde bakması yarmıştır.
36.bölüm fragmanında gördüğüm kadarıyla inci hoca ölecek, ali ile balıkçı kozlarını paylaşacak, murat dellendi mesudeye gidiyor her şeyi öğrenmek için.
' o çocuğun babası benim anlamayan kalmasın ali kaptan' ın çocuğu ali kim ben o çocuğun babası benim lannnn benim' diye bağırmasıyla aklımda kalan dizi. *
son zamanlarda saçmalayan dizi. uyuz etti beni.
son bölümünü(35.) daha yeni izledim de; ulen bu soner, bu bölümde kaç kavga ayırmış öyle. ali-mete, ali-balıkçı, aylin-caroline, ali-caroline, murat-aylin, balıkçı-mete, mete-caroline, tüm kadro-caroline...

(bkz: kocaman bir aferin)