bugün

çok kardeşlidir...

biz 3 kişi erkekler bir odada yattık yıllarca...

3 kız kardeşimizde ayrı bi odada...

zor günlerdi...

ama aile kavramını iliklerimize kadar yaşadık çok şükür...

hep mutluyduk...

zaten önemli olan da bu değil mi...
Aslında o odaya sahip olan çocuktan daha sosyaldir. Çünkü o odada yapılanlar ebebeynler tarafından hep merak edilir. Küt diye! Kapının açılması korkusunu yasar. Çocuk ya da ergen birey. O odalarda kilit yasaktır.
bazıları çocukluğunu yaşayamazken bunu dert etmek baya anlamlı.
Benimdir..

Kanepelerde geçen bir çocukluk..
Benimdir o. Bırakın bir çocuk odasını bir yatağım bile yoktu. Nerde uyursam orası benim yatağım oluveriyordu. Ha şuan eksikliğini yaşıyor muyum orası tartışılır.
3 oda 1 salon evde göçebe hayatı yaşayarak çocukluğuma renk katan aileme buradan sevgiler.
abim odasında güzel güzel uyurken ben hep koltukta yatardım ...
Hadi ev nüfusu kalabalık olur, evde çocuk odası yapmaya yerin olmaz veya o odaya ayıracak bütcen olmaz yapmazsın. Çocuk odasından kastım da sadece baza olsa yeterliydi * . Ama biz 2 kardeştik be babacım. Evde oda da vardı, elinde mesleginde vardı ne diye yıllarca misafir odasında ki çekyatlarda yattık biz. Gelirse rahat etsin diye misafirleri düşündüğünüz kadar kendi evlatlarınızı düşünmeyişinizin nedenini çok anlayamasam da, sizin bu ve buna benzer tavırlarınızla kendi evimde neden rahat etmediğimi, hissetmediğimi iyi biliyorum ve unutmayacağım maalesef.
Nolmuş yani kırmızı yarış arabalı yatağımız, cafcaflı bir çocuk odamız olmadıysa yer yatağımızı da satmadık ya.
tüm çocuklar sağlıklı olmayı, rahatı, özel hissetmeyi hak eder. ona kişisel bir alan yaratmak, sevildiğini ve ilgilenildiğini gösterebilir. onun da bir birey olduğunu.

maddi imkanlar el vermediyse, ama çok sevilen, sakınılan ve düşünülen bir çocuksa sanırım hiçbir zaman bunun eksikliğini acı dolu hissetmez. ve dilerim hiçbir çocuk bu sebep harici bu sorun yaşamamıştır, yaşamaz. çocukken mal, mülk değil de hep ilgi istediğimiz gerçeği var çünkü. bu, bunu göstermenin sadece bir yolu. ama kucağa alınıp, oyunlar oynanıp sevilen bir çocuk, sanmıyorum bunun eksikliğini hissedeceğini.

imkanlar olduğu halde yaşayan olmuşsa siz değerli ve özel olandınız. hala öylesiniz. bunu fark etmemiş olmaları onları ilgilendirmeli. onların utancı olmalı.

evet ben bunu epey üzgünken yazdım.
Varoştur.
Evde iki erkek kardeş olunca el mahkum kanepelerde yattım. Ergenken zor oluyodu ama şimdi umrumda bile değil.
benim çocukluğum da öyleydi ama olumlu tarafları da olan çocukluktur. mahallede 10 tane çocuk toplanıp birbirimize cinli cesetli hikayeler anlatırdık sonra uyu uyuyabilirsen. içeride yatmanın avantajı da her zaman televizyonu açabilmekti.
çocuk odası değilde sevgi dolu küçük bir evde yaşasak bile yeterdi.

oda olmadığı gibi, o da olmadı.
Eskiden de durumumuz iyiydi şimdi de iyi o zamanlar da çocuk odam yatağım yoktu şimdi de yok soyumuz Türk olduğu icin göçebe yaşam sürdürüyorum.
Ben geçirdim.Bu çocuk odası olayı sonradan çıktı zaten eskiden yoktu.
benimdir. yani aslında kardeşim ve benim bir odam vardı ama odada iki çekyat bir masa vardı. çekyatlarda uyurduk. gündüz oluncada onlar kanepe olurdu.
Garibandır.
kışın sobalı odada anne baba ve diger 3 kardesimle uyurduk. en küçüğün beşiği vardi. bizim kanepelerimiz. zavallı annem, gece olunca yataklari açar sabah toplardı. yorganlari ve yastıkları sıcak kalsinlar diye ayni oda da yukluge koyardı. tv bile ayni odadaydı. şimdikiler bilmez. yil 92...
annemle beraber yattım uzun seneler. annemle yatamayacak kadar büyüdüğümde ise oturma odası koltuğu yatağım oldu. hiç sevmedim misafir odasını ve eşyalarını. hiç kullanılmadı, hiç kullanılmadığı içinde hiç eskimedi, eskimediği için de eşyalar eskiyince burayı senin odan yaparız sözü gerçekleşmedi.

25 yaşındayım ama aslına bakarsanız benim hâlâ kendime ait bir odam yok. zaten devamlı ikamet ettiğim bir ev de yok mesleğim dolayısı ile. konar göçer bir hayat benimkisi. atalarımın binlerce yıl önce başardığı yerleşik hayata geçmeyi ben kaç yıl sonra başarabilirim bilemem.
Gölgesinde büyüyebileceği bir anne, babaya sahip olamamış çocuk kadar şanssız değildir.
Salon benimdi.krallığımı ilan etmiştim.
17-18 yaşında ancak sahip olabilmiştim. O yaşa kadar da salonda kanepede yattım. Lisede sevgilimden ayrıldığımda yastığa sarılıp ağlayamadım bile salonda yatıyordum çünkü. Şimdi odam var ama sahip olduğum yaştan beri abimle paylaşıyorum. ):

kapısı hep açıktır peder bey rahatsız oluyor baaam diye açıp giriyor içeri hiç özelimiz yok şükür.
Çok özenirdim ama çekyatta yerde yatarak büyüdüm. Üniversitede 4kişi bir yurt odasında geçti. 2012de mezun oldum sonrasında ev kiraladım evim oldu. Hala içimdedir odam olsaydı diye. Şüphesiz balikesirli fakir bir çocuktu.
Ah ulan bak yine aklıma geldi yine kahırlandım!

Bir çocuğun eşyaları vitrinde kahve takımlarıyla birlikte duruyorsa o çocuktan daha bir şey beklemeyin! Ulan hiç mi başka dolap yoktu da pantolonlarımı, tişörtlerimi hep kıbrıs’tan Gelen kahve takımıyla birlikte sergilediniz! Ulan evdeki ütünün bile keyfi benden iyiydi be! En azından ufak ardiye vardı orda takılıyordu.

Oyuncağı boş viski şişesi, devasa küllük olan çocuğun geleceğinden ne olur ha ne olur!