bugün

denizin kızı anlamındadır.

arhavi (arkabi), hopa (buçe), fındıklı(viçe), ardeşen(ardaşeni), pazar(atina) gibi kıyı şeritlerde konuşlanmışlardır.

çoğunun göz rengi, denizin rengini almıştır,
tenleri beyaz, saç renkleri sarı, açık kumrala yakın veya kızıldır.

bol oksijen ve doğal tereyağından, sıkça pembeleşen, allığa ihtiyaç duymayan yanakları vardır,
karakteristik burun yapıları dikkat çeker,
genelinin boyu, 170cm üzerinde ve ince bir yapıya sahiptir.

tekne kullanıp, denize açılıp, ağ atabilirler.
kendi denizinden çıkan balığı severler, diğerlerinde tat bulamazlar.
kapçoni cari ve şuka kombinasyonuna ölürler.

aslında bu kızlar sadece denize ait değildir.
'germabozo'da denilebilir onlara, yani 'dağ kızı'.
tıpkı, amazon kadınları gibi çevik ve güçlü yapıları vardır.

en dar 3km'lik bir patika yolu, 20 dakikada yürüyebilirler ve aynı yoldan sırtlarında 50 kg'lik ağırlıkla 30 dakikada çıkabilirler,

kiraz ağacına dahi tırmanıp, budayabilirler,
her ağacı bilirler,
onların kaydırakları, salıncakları, parkları, çocukken tanıştıkları bu ağaçlardır.

cevizin gerinden kendilerine kına yaparlar, lahananın yaprağından gelinlik. *

silah sesinin doğadaki yankısı, kulağının en sevdiği tınısıdır, çoğu tabanca ve tüfek kullanmayı bilir.

duygularını gizlemeye çalışırlar, cephane gibi saklarlar ve püskürtme anında kullanırlar,
eğer bir erkeği gerçekten sevdiyse, sevgisini göstermenin aksine, zıt davranışlar gösterirler,
bir erkeğe, duygusal anlamda yenilmenin ezikliğini, bu davranışlarla bastırmaya çalışırlar.

her işlerini kendileri yaparlar, tabiri caiz ise enseleri kalındır.

erkeklerle yarışırlar, öyledir doğaları, sidik yarışında en uzağa işeyebilecek kapasiteleri vardır,
bırakın ayakları üstünde durmayı, tek eliyle amuda bile kalkabilirler.

kıvraktır zekaları, hem hin, hem cin, hem dahi, hem deli olabilirler.
bazıları, 'çaçara' tabiri ile patavatsız ve içindeki sulu-zırtlak eğlence canavarını hortlatabilenlerden olabilir.

tulumun sesinde coşabilir,
horonun ritminde, kendilerinden geçebilirler.

bazılarının, gereksiz, yersiz ve absürt inatları vardır,
inadından ve sinirinden karşısındakinin ağzının ortasına bir anda çakabilirler.

'zorum ben ay çok zorum, zorum' diyen kızlardan çok daha zordur, iflahınızı söktürebilirler.

ruhu, zihni, bedeni, yaşadığı bölgenin coğrafyasının siluetidir,

zuğaşi bozo'dur, ne yapsa yeridir