bugün

cazibeyle akan su... terimlerin en sexysi olsa gerek.
(bkz: elodea)
pv=nrt
'paran varsa ne rahat' a tekabül eder kendisi. çeşitli versiyonları da mevcuttur tabii ki.
hipotenüs.
Ln (elen) diye bişey var yaa.
tilopteridae.
(bkz: adrenakortikotropik hormon)
hayır efendim
(bkz: granüllü endoplazmik retikulum)
(bkz: densite ile masse volumique arasındaki inanılmaz fark)
haydarpaşa lisesinin nankör kimyacısı rabianın cesedini fırlattı.
1A grubu elementleri.
(bkz: fıstıkçı şahap)
na ca amilaz mukus su : tükürük
(bkz: endoplazmik retikulum)

bunu ilk 6. sınıfta öğrenmiştik ve o zaman ismi gereği gerçekten çok önemli ve bilimsel şeyler öğrendiğimize yürekten inanmıştık. gel atomu parçalamaya deseler koşa koşa gidecektik o derece.
phrasal verbs.
ege bölgesinde dağların kıyıya dik, karadeniz bölgesinde kıyıya paralel uzanması.
iri gözlü, yıpranmış saçlı ve masmavi lens takıp gözlerini belerten ince sesli biyolojicimiz yüzünden;
(bkz: homeostasis)
fıstıkçı şahap
anası mezar dikecekmiş
ip ince eli kanamadandıkça...
algoritma
paralel, meridyen
akare ve bkare.
(bkz: polinom)
lam, lamel, sodyumun simgesidir.
adenosin-tri-phosphat.
(bkz: kraker degil krater)

cips degil jips.

her türlü sapıklığın nedeni günlük harekettir. (sapıklıktan kasıt sapmalar)

eşi benzeri olmayan coğrafya öğretmenimden kalanların birkaçı...
kimya; avagadro hipotezi (ne hipotezmiş kardeşim aradan geçmiş 21 yıl hala unutmamışım...)
Fotosentez,laktik asit fermantasyonu,pisagor üçgeni,türev,integral.. uzar gider. (bkz: sayısalcı)
emme-sıkıştırma-iş-egzos.
(bkz: motor çevrimi)
gazel, kaside, integral, türev, eksen, hiç bir zaman değerini anlayamadığım ama hep bulduğum sevgili x ve y, hüsn-ü talil ( bu konuya ilk baktığımda sanırım hüsn-ü tatil diye okumuştum.), tecahül-i arif (salak yapma sanatı diye adlandırmıştık.), dna, rna, endoplazmik retikulum, fotosentez, ivme, kromozom, say say bitmez ki sabaha kadar...