bugün

"uludağ" sözlükte bu başlığın açılmamış olması beni cidden hayrete düşürdü.
kısmet bizeymiş demek ki. o halde ufaktan başlayalım.
fotoğrafçılığa yeni merak salan bir çok kişinin dikkatini gece çekilen samanyolu fotoğrafları çekmiştir. gerçekten iyi çekilmiş ve kurgulanmış bir samanyolu fotoğrafı herkesi etkiler. peki bu nasıl yapılıyor. dilerseniz ilk önce ekipmanlardan bahsedelim, sonra teknikten ve en sonra da editlemeden ve kompozisyondan...
gerekli malzemeler;
1: fotoğraf makinesi (kamera)
2: tripod (kamerayı tüm sarsıntıdan etkileyecek herhangi bir şey de olur ama tripod hareket olanağı da sağlar, gerekli kompozisyonu kurmanızı kolaylaştırır)
3: ışık (gece çekim yapacaksınız, gözünüzün önünü görmeniz lazım değil mi)
4: Bu özel bir madde (benim gibi tiryakiler için yedek sigara paketi)

Ekipmanlarımız tamam, düşüyoruz yola ancak o da ne samanyolunun nereden doğacağı, hangi saatte doğacağını bilmiyoruz. daha yeni başladığımız için nereye odaklama yapacağımızı nasıl bileceğiz? gök yüzü de "oyun hamuru gibi ka... bir o camda bir bu camda" diye endişe etmeyin. hemen cep telefonunuza sky view free uygulamasını indiriyorsunuz ve hangi yılızın, hangi gezegenin saat kaçta hangi açıda olacağını öğreniyorsunuz. bunun için başka uygulamalar falan da var ama bu ücretsiz uygulama şimdilik bize yeter. bölgemizde bulunan en karanlık noktaya gidiyoruz. yakınında yerleşim birimi olmayan mümkünse yüksek bir dağa. gözleriniz direk görmese bile yerleşim yerlerinin üstü aydınlıktır ve gök yüzünü pozlarken oralardan çok fazla ışık patlaması olur. neyse mekan tamam, ışık kirliliği az olan yerleri tespit ettiğimiz için oraya gittik. tabi ki karanlık basmadan çok daha önce yerimizde oluyoruz. uygulamamızdan samanyolunun hangi taraftan doğacağını çözüyoruz ve kameramızı oraya doğru hazırlıyoruz. konaklama işi de tamam bir çay demleyip termusa süzüyoruz ki gece ışık kirliliği yaratmayalım.

kompozisyon için de dağ, ağaç çadır, tarihi eser bir şeyleri odağımıza alıyoruz. olay tamam, hazırız mayk.
kamera ayarlarına geldi mi sıra. kameramızın lensi ilk başlayanların tahmin ettiği gibi zum lens olmayacak tabi. en geniş diafram aralığına sahip geniş açılı bir lens tercih edeceğiz a dostlar. bunun için kamera yanında ciklet gibi verilen kit lensler bile yeterli gelebilir. hele bir öğrenin sonra özel lenslere geçersiniz.
kameramızı tripoda sıkı sıkıya bağlıyoruz. en ufak titreşim istemiyoruz. bir tüyo daha vereyim, mümkünse askı aparatını sökün, rüzgar olduğu zaman bu aparatlar çok oynuyor.
hala ayara geçemediğimin fark ettim. dur sigaramı yakayım halledeceğim o işi.
neyse her lensin kendine göre maksimum pozlama aralığı vardır ve bunu 300 kuralı diye özetleyebiliriz. googleye sorun 300 kuralını görürsünüz. kit lensler 16 mm civarında başladığı için 15, 20 saniye aralığı yeterli gelecektir. zaten 20 saniyeden fazla pozlama yaparsanız yıldızların hareketinden kaynaklı bulanık bir görüntü elde edersiniz. ben genelde 15 saniyeyi kullanıyorum.
manuel pozlama modunda 15 saniyeyi kurduk. iyi de iso değeri ne olacak. ha işte o da kameraya göre değişir ama modern aynasız makineler görünü bozulmadan (noise) ortalama 3200 isoya kadar izin verebiliyorlar. makinenizi tanıyın ve ona göre bir iso değeri seçin. kameram kurulu zaman ayarı 15 saniye iso değeri 3200 peki ya odaklama. manuel odak seçiyoruz ve kadraja yaklaşan en parlak yıldıza göre odaklama yapıyoruz. onu beceremediyseniz siz hiç yoktan iyidir deyip sonsuzluğa odak açın. iso tamam, süre tamam peki diafram? diaframı açabildiğiniz kadar açın. milyonlarca ışık yılı uzaklığındaki yıldızı çekeceğimiz için alan derinliği gibi bir derdiniz yok. sensöre olabildiğince fazla ışık çekmeye çalışacağız. açın diaframları... her şey tamam, samanyolu önümüzde hemen bir dağ sırtının üzerinde, basıyoruz tetiğe ama o da ne, görüntü çok bulanık. tabi bulanık olur kumanda ile basmadık deklanşöre ve kamera titredi. kumandamız da yok ne yapacağız? hemen süre ayarına geçiyoruz ve 2 sn ye gecikmeyi ayarlıyoruz. deklanşöre bastıktan 2 saniye sonra çekim yapacağı için titreşim önlenmiş oluyor. tekrar basıyoruz deklanşöre ve çayımızdan bir fırt çekiyoruz. merakla 15 saniyenin bitmesini bekliyoruz. ohaaa o da ne gök yüzünde görmediğimiz milyonlarca yıldız var kamerada. keyifleniyoruz ve bir sigara yakıyor tekrar basıyoruz deklanşöre. isoyu düşürmeyi deniyoruz, yükseltmeyi deniyoruz, deniyoruz da deniyoruz. en iyi sonucu alana kadar onlarca kare çekiyoruz ve yarım paket sigara bitiyor. termusun dibi görünüyor. çekimi raw formatında yaptığımızı söylememe gerek yok. raw, jipeg ne diye de sormayın neticede kameranız var. o kadar şey debilin. çekmek kadar editleme de önemli. heyecanla çekilen fotoğrafları düzenleme isteği uyanıyor tabi herkeste. tamam sabah oldu zaten hemen koşun eve gidip ve bir düzenleme programı satın alın. aksi takdirde emekler heba olacak.
ben yoruldum. az uyuyayım akşam gene çekim yapacağım diyenler de olacak.
görsel
mini bir örnek olsun.
https://video.uludagsozlu...B1z-pozlama-190593/#yukle
aha burada da 250 kare timelapse ile çekilmiş bir çalışma.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar