bugün

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye

II

Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
HAklarını helâl ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

III

Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzigar ki,
Kendi gitti,
ismi bile kalmadı yadigâr.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısiyle:
"Ölüm Allahın emri,
Ayrılık olmasaydı."

(bkz: kitabe-i seng-i mezar)
(bkz: orhan veli kanık)
ve değişmişti
değişen bedeni değildi bu sefer
ruhuydu.
görsel
yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.

(bkz: cemal süreya)
Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
ismi; Annabel Lee
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni
O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee
Göklerde uçan melekler
Kıskanırlardı bizi
Bir gün işte bu yüzden göze geldi
O deniz ülkesinde
Üşüdü bir rüzgarından bulutun
Güzelim Annabel Lee
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni
Mezarı oradadır şimdi
O deniz ülkesinde
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskanırdı bizi
Evet! Bu yüzden "Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi"
Bir gece rüzgarından bulutun
Üşüdü gitti Annabel Lee
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaşca başca ileri
Geçemezlerdi bizi
Ne yedi kat göklerdeki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hiç biri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee
Ay gelir ışır, hayalin erişir
Güzelim Annabel Lee
Orda gecelerim uzanır beklerim
Sevgilim sevgilim hayatım gelinim
O azgın sahildeki
Yattığın yerde seni...
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...
Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini
ümit yaşar oğuzcan.
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak.
sofular haram demişler
aşkımın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne.
hayda paşa garında
anasının yanında
bir yar sevdim vermedi
çıban çıksın amın da.
üşüyorum, kapama gözlerini.

not:böylesi daha yazılmamıştır.
men lebün müştakıyam zühhad kevser talibi
netekim meste mey içmek hoş gelir hûş yare su.
ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
ıslak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
ben bu dünyanın devr-i devranını,izzet-i nefsini sikeyim,
yansın bu ibneler su veren itfayenin hortumunu sikeyim,
ben delimiyim mecnun gibi bir am için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da sikeyim.

(bkz: Neyzen Tevfik)

saltuk Erginer'den gelsin

https://www.youtube.com/watch?v=Z0B9Dr3bSRM
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin.
Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek

Yavuz sultan selim.
iSTESELER.. .
CANIMI BiLE VERECEĞiM BiRÇOK KiŞiYi HAYATIMDAN UZAKLAŞTIRDIM.
ÇÜNKÜ..
YOKLUKLARINA ÜZÜLMEK..
YAPTIKLARINA ÜZÜLMEKTEN DAHA KOLAY. ..iNANIN.....

alıntı.
Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar başkaları senin derdinden ne anlar vicdanını parise moskovaya satanlar küfür diye Bakarlar senin dualarına.