bugün

Bir keresinde ofise giderken yakındaki markete uğradım kek falan aldım kahvaltı için arabayı orada çalışır vaziyette bırakıp yürüyerek gitmişim ofise. 2 saat sonra lazım oldu o zaman fark ettim arabanın olmadığını sonra gidip aldım, allahtan bişey olmamış.
Bir evin bahçesine çıkmaya yelteniyordum. Çıkmaya çalıştığım yerde cam varmış, boydan. Camı fark etmemle o olağanüstü acıyı hissetmem bir oldu.
En aptalca değil belki de ama ıslak mendil paketini çubuk kraker paketi açar gibi acmisliğim var. Zamanla hepsi kurudu tabi. Üzgün surat.
Park halinde duran jaguar bir arabanın önünden geçerken arabaya çarpıp amblemini yamultmuştum. Eğer bunu gördüysen Hakkını helal et knk.
yıllar önce balıkesir de oturduğum zamanlarda geçmiştir bu hadise başımdan.

balıkesir de adnan menderes mahallesinde ikamet ediyordum o zamanlar.

çok beğendiğim bir komşumuz vardı ipek adında, ablamın arkadaşıydı aynı zamanda.

ablam bir gün evde canı sıkıldığı için ipeklere gitti , benimde yapacak bir şeyim olmadığı için televizyonu çıkarttim balkona aldım elime kumandayı , kuruldum karşısına.

bilirsiniz , o zamanlar çok popüler olan biscolata reklamı vardı.
biscolata reklamı çıktıktan sonra istemsiz bir şekilde elimi saçıma götürdüm ve arkaya doğru attırırken " my sweat biscolata , biscolata , biscolata" derken kendimi çok kaptırmışım ve surat ifadem değişmiş aynı zaman da.

ablamın ve ipeğin balkonda olup beni görme ihtimalini dahi düşünemedim , bir ara tüm sokakta kahkaha sesleri yankılandı.

kendime geldiğimde ablamın ve ipeğin gülmekten maymun olduğu , beni işaret eden parmaklarla ve ifade ile karşılaştım.
siktiğim reklamları , ertesi gün ipeği gördüm durakta , beni görmemesi için başımı egdim ama ne nafile. ipek beni görüce " biscolata erkegi naaabeerrrrr" diye seslendi.

iyiyim canım senden naber diyebildim sadece.
aradan yıllar geçti , geçenlerde ablama beni sormuş biscolata napıyor diye.
varın siz düşünün kızın aklında nasıl bir yer ettiyse.

o gündür televizyon izlemem.
(bkz: lanet olsun sana biscolata)
sabah uyanınca gelen yoğun çiş isteği üzerine, çöp kovasına işemeye kalkmaktir. niye ve hangi kafayla yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok ama saatlerce gülmüştüm bu duruma.
Vitesi r de unutup yokuşta araba kaymasın diye gaza yüklenmek.

Arkamdaki arabayı iki metre sürükledim.
eskisehirden ankaraya gelip, biletci abiye "eskisehirden ankaraya kacta otobus var? " diye sormak. bunun uzerine abiden "mal zaten ankaradasin neyin kafasindasin" icerikli bakisi yemek.
Otomatik kapiyi var gucuyle ittirip açmaya calismak ve acilmamasi sonrasında kizarip bozarmak.
yapılmış mıdır bilmiyorum ama, yatağın içinde fark edilmeyen bebeğin üstüne uçarak yatmak pestilini çıkarmak. düşündükçe elim ayağım titriyor ulan, allah korusun.
karşıya geçerken dalmak herhalde. yoldasın bi önüne bak dimi.
Herkes konuyla alakalı bir şiir bulup okuyacaktı. o zamanlar liseliyiz knight cs falan oynamaktan vakit bulamadığımız için bi gece yazdım bir şiir koydum çantaya. Sıra bana geldi okudum şiirimi. Hoca şair kim diye sorunca. şairin adını yazarken aceleye gelmiş olacak ki ''Cenabettin şahap'' dedim oturdum yerime. Birkaç saniye sonra sınıfın ergen erkekleri başladı gülmeye baktım hoca da bıyık altından gülüyor ben olanlara anlam vermeye çalışırken arkadaşın ''ahohoahoamuagoyimaahoa senin'' demesiyle kendime geldi ama çok geçti.
Laptoptan müzik dinliyorum az önce. Bir anda şarkının sesi ani yükselince telefondan sesi kısma tuşuna abandim. Baktım ses azalmiyo, telefonu kapattim. Hala ses azalmiyor. Amk en son bataryayı çıkardım. Sonra kendime küfürler savurdum tabi.
yayını devam etmekte olan radyo programının anons entrysini, radyo uludağ başlığındansa, (muhtemelen bir üstte ya da altta olan başlığa tıklayarak) olabilecek en alakasız başlığa girmek. Bunun 1 saat kadar o şekilde kalması, verilen bir artı oyla olayı farketmek. *

görsel
Bazı sabahlar gözlüğüm gözümdeyken acaba gözlüğüm nerde diye harcanan yarım saat.
Hocama afiyet olsun aşkım demiştiim lisede.
kulaklık jakını bilgisayar yerine kulağıma sokmaya çalışmam. allahtan kötü huylarım yok.
Metrodan indikten sonra turnikenin giriş yapılan kısmını çıkış yapmak için zorlamistim. Bi de bozuk diye salak salak of çekmiştim

Millet dokunmayın özürlü galiba bakışları atıyordu la rezillik.
üniversite yıllarında bir kızdan hoşlanıyordum çok masumane duygularla. gel zaman git zaman, utana çekine konuşmaya, mesajlaşmaya başladık. Bi ara konu geldi saç mevzusuna, bizimki dedi ben saçımı 3 numara yaptırsam yakışır mı? dedim kafa derin olmasa bile yakışır sana.
Neyse ertesi gün oldu akşam vaktiydi, gördüm bizimkini, naber nasılsın vs., iyi kuaförden geliyorum dedi, hee iyi dedim eve gittim. Bakmaya kıyamıyorum ki lan nasıl süzeyim tepe tırnak, kedi gibi kız zaten canını yediğim. Neyse konumuz bu değil.
Akşam oldu mesaj attım, ne yaptın bugün anlat bakalım. Dedi kuaföre gittim, saçımı 3 numara yaptım. Dedim ne yaptın sen ciddi misin? Bir şaşırdım bir şaşırdım. (kızı akşamüstü gördüğümü unutmuşum, ondan bu şaşkınlık amk).
Ardından kız ciddi olduğumu anlayınca durumu izah etti, akşamüstü konuşmuştuk hani görmedin mi beni gibisinden. Dedim vallahi dikkat etmemişsem demek.(sıçtıktan sonra sıvamadan olur mu hiç)
Neticede kız o günden itibaren benimle mesafeyi açtı sizin anlayacağınız.
Dün derse geç kalip dalgın sınıfa girmem ve Hocamın benimle dalga geçmek için söylediği "kusura bakma sen gelmeden başladık." Cümlesine "önemli değil hocam bi daha olmasın" demek.
Gidilen mekanda arabanın anahtarını unutup eve taksiyle gelmek, sabah kalktığında arabanın çalındığını zannetmek.

Edit: kafa çok iyiydi, hatta eve nasıl geldiğimi bile hatırlamıyordum.
yolda yürürken 30 metre ilerideki köşeden dönüp üzerime doğru gelen kıza nasıl etkilediyse bi anlık heycanla seni seviyorum ben le çıkar mısın demiştim kızda evet cevabını verdiği halde hangi kafayla olduysa yürüyüp girmiştim kız heralde ego tatmini yaptığımı zannetmişti ama ben ismini ve numarasını almayı unutmuştum.
okul çıkışı kafa bi milyonken metroda bir arkadaşımla karşılaştım.

- ... (dinlemedim burayı) izledin mi?

+ yok izlemedim.

- hadi ya. güzel filmdir izle bence boş bi ara.

+ bence dünyanın en güzel filmi usual suspects.

- !? ee izlemişsin işte.

+ -mavi ekran.- (sıvayamadım bile.)

görüşüyoruz hala.*
bir yandan patronun istediği evrakları hazırlarken diğer yandan aynı anda 3 kişiye birden siparişlerini hazırlarken bir yandan sürekli çalan telefona yetişme telaşıyla aloooo diye bağırmak!
Ağır gribal enfeksiyon geçirilen bir dönemde, yazar kişisi tavuk suyuna çorba yapayım şifa niyetine der.

Tavukları haşlar. Süzgecin altına tencere koymayı unutur. Tavuk suyu olduğu gibi lavaboya gider.
Elde kalan sadece tavuktur.