bugün

Son bir kere gözlerine bakarak;

"Nasıl çakmıştım sana" derdim.
ses çıkarmadan uslu uslu oturmasını söylerdim. çünkü ölümüne ders çalışmam lazım.

(bkz: finals are coming)
kırbaçlardım.
Karabasan mı o.
Bi' git ya.
"anan yanımda piç" diye telefon açardım.
doya doya sarılırdım.
saçlarını koklar, öperdim.
o benim başımın etini yerdi, ben onu dinliyormuş gibi yapardım.
o benim omuzuma, ben onun kafasına yaslanır uyurduk.
Onun o guzel gulusunu dogrardim.
hiçbir şey. ellerimi kavuşturup onu dinlerdim. başka bi şey yapmak düşmedi bize hayatta.
yavaş yavaş öperdim.
(bkz: fantezi)
samimi bir özür dilerdim.
Hükümetle ilgili sorular sorardım. Dış politika filan.
Özledim deyip sarılmak.
Sadece izlerdim. Uzun uzun izlerdim... Yanımda uzun kalmayacağını bildiğim için.
türk kahvesi yapar konuşurdum.
görsel
bu saatte ne denir başka.
Istemezdim acı çekmeye alışmadınız mı artık?
Sımsıkı sarılır, onu çok sevdiğimi ne kadar özlediğimi söylerdim.
severim.
Kahvaltıdan önce biraz daha sevişebilir, en olmadı bütün gün film izleyebilirdik.
Öğle yemeği için ona tatlı süprizler yapardım.
Bacaklarimi ovdururdum.
Ne eksiliyosun cok yoruldum bu gun.
neden gittiğini sorardım. (daha önce sormaya fırsatım olmadı)
Kapağını açar yemeye başlardım.

(bkz: pringles)
gırtlağını sıkardım. tabi yanımda kimin olacağına bağlı. sonra suçu üstüne atardım.
Direk sarılıp uyurdum saat 03:20 başka ne yapılır ki.