bugün

sıkıldığınızda kimseyi arayıp vakit geçiremeyeceğinizi anladığınız andır.
çamaşır makinesinin önünde uyuya kaldığım andır. kol bacak falan uyuşuyor hep...
pişman olup bir daha yapmayacağım dediğimde arkadaşımın kendi ellerinlr ettin diyip sanki çıkamayacağım bir bataklıktaymış gibi intihar etmeme sebep olacak kadar bana kızıp beni yalnız bıraktıktan sonra ne kadar iğrenç bir insanım ben dediğim an.
Cafe vb. Yerlerde Masanın etrafındaki sandelyelerin başkaları tarafından, boşsa alabilirmiyim dedikleri anlar.
sesinizin kısıldığını, sabah servis şoförüne günaydın derken fark etmektir.
El ele sevgili gördüğünüz zaman..
ne kadar çok yalnız ezik varmış sözlükte.
Hastane Aciline tek başına gittiğin an.
eve geldiğinde yemek hazırladığında sadece bulaşık olarak 1 tabak çıkması. çamaşır makinesinin dolmaması, boşluk hissinden bahsetmiyorum o çok çok kötü.
eve hergün anahtarla girdiğin zamandır.
üstüne başına birşeyler aldığın da olmuş mu diye ordaki satıcıya sorduğun zamandır.
telefonuna msj geldiğinde nasıl olsa turkcell den dediğin zamandır.
Aaaa şey tek başına hastaneye gidip ilaçlarını falan alıp eve geldiğin an.
sevgililer günü aksami.
allah bizimledir.

edit:eksilemeyin lan ateyistler.
telefonunun şarjı 5 gün gidiyorsa, sadece telefonun değil hayatın standby moduna girmiştir.
rüyanda seviştiğini görürken birden uyanıp kendini yorgana sarılır halde bulmak.
Yemek fasılası, evde yada dışarıda farketmiyor.
efenim yıllar önce koyan andır. lakin milletin yanınızdayken yalnızlığın koyması en fecisidir. o yanınızdakiler sapır sapır dökülürken, tek başınıza kaldığınızda mücadele başlıyor.

kendi dünyamı böyle yarattım ben. mücadele ettim. kazandıklarım nedir bilmem. gün gelir yine koyarsa yalnızlık, işte o zaman işler sakattır.
senin yüzünden grubun veya masanın tek sayı olması. sen 3.sündür, 5.sindir.
Üç kişilik arkadaş grubuyla yürürken kaldırama sığmayınca iki kişinin önden yürüdüğü an.
askerde yemin töreni zamanı aileleri gelmeyen askerlerin yaşadığı andır. hatta ailesi gelmeyen bir arkadaşımız "kendimi p.ç gibi hissettim ilk kez" diye duygularını ifade etmişti.
Okuldan çıkıp mal gibi eve doğru yollandigimda.
Zirveye vurduğu andır. Hele de " ulan niye kimse bizi doğru düzgün sevemiyor" diyecek seviyeye geldiyseniz derin bir nefes alırsınız.
Yalnızlığın en çok anlaşıldığı an ile paralel gelişen bir durumdur.

Biz insanların evlerinde dört duvar arasında Nasıl bir yaşam sürdüğünü Mutlu olup olmadıklarını bilemeyiz. Biz sadece sosyal ortamlarda diğer insanlara Nasıl bir görüntü verdiklerini görebiliriz. Bu anlamda dışarıdan bakınca herkes Mutlu görünüyor. Herkes görünürde mutlu gerçekte mutsuz bile olsa biz onları gördüğümüzde genelde ama çoğunlukla mutlu olduklarından kendimizi onlarla kıyaslayarak ben neden onlar gibi mutlu değilim diyebiliyoruz. Belki biz onlardan daha mutluyuz ama eşli ve çocuklu katıldıkları bir davet ortamında herkes aile en azından çift ilken siz tek gittiğinizde sap gibi görünüyorsunuz.

Bir başlık vardı sap vs yalnız diye. Hazır yeri gelmişken o konuda da bir iki kelam edeyim.

Sırf sap olmamak ya da sap gibi görünmemek adına bu davete yalnız gitmeyip görüştüğünüz kişilerden birini götürseniz ve bütün gece ona gülümseyip çok aşığız çok mutluyuz rolü de kesseniz içinizde bir yerde gerçek durumu bildiğiniz için yalnız olarak eve gelince yalnız olmak en çok o Zaman koyuyor. Hani alternatif maliyetini hesaplayabiliyorsunuz .
Böyle herkes eğlenir, güler hayatı takmaz. Ve ben sadece masama oturup ders çalışır ve geleceğe dair planlarımı kurarım. Böyle durumda yalnızlık koymuyor aksine güç alıyorum. Ama mutsuz ve üzgün olduğum zamanlarda ''neyin var'' diyenim olmayınca buruklaşıyorum ve herkesten nefret etmeye başlıyorum. Veya canımın çok yandığı, hastalandığım zamanlarda gelip de yanıma ''iyi misin'' diye sorup bana anne şefkati gösterip yardım edecek birinin olmaması da koyuyor. Evde yalnız hissetmedim kendimi hiçbir zaman. Sadece okulda oluyor. Zaten kötü zamanda yanımda olmayanlar beni iyi zamanlarımda da mutlu edemiyor. O yüzden normal günlerde kimseye ihtiyaç duymuyorum.
yemekleri hep kendine göre yapıp iştahsızca yediğin zaman.