bugün

elbet alışır bedenımiz, bugünlerde geçer.
en güzelidir.
sen küsüp giderken, tek bir sözüme..
sessizce karşima cikti yalnizlik...
pişmanlik hissiyle yanan yüzüme...
beter ol! der gibi bakti yalnizlik...
çok insanlar vardır yalnız olduğunun farkına varmazlar. Çünki etraflarında yalancı bi kalabalık vardır.
Sigara külü kadar yalnızlık...
faiz artırımı gibidir. cebinde yalnızlık olanı sevindirir. yalnızlığa ihtiyacı olanı da beter eder.
hayatın en acı gerçeklerinden birisi.
her sözü insanı hapseden cem adrian-melis danişment düetidir. ölmeden önce dinleyin
Benimsendiği zaman ondan iyisi yoktur.
mutsuzluk verir. Nerdesin,nasilsin,uyudun mu,uyandin mi,hasta misin diyen birinin olmamasidir. Bazen kendinizi amaaan ona buna hesap mi vericem bu yasta diye kandirirsiniz. Ama üzücüdür. Bir gün herkesin yasayacagi kaçinilmaz seydir.
Şu an Içinde Bulunduğum Durum. Can Sıkıcıdır. Uykularını Kaçırabilir.
Plüton kadar yalnızlık...
muhtemelen kaderdir.

yoksa 5 milyon 45 bin 82 kişi arasında nasıl yalnız kalır bir insan.

not: evet ankara'nın yeni sayıma göre nüfusu o kadar.
seçim olarak nitelendirilen lakin, seçimden öte zorunlu bırakılan insanın kendi başının çaresine bakması hali.
paylaşılınca olmayan..
Telefonun başında beklemek, bekledikçe daha çok yalnızlaşmak. Kısır bir döngüdür ki bir şekilde sıyrılmak zorundasınızdır yoksa o çark asla durmayacak boka batmış şekilde geçer günleriniz. (bkz: çok mu çok yalnızım)
bu nasil bir garez, bu nasil bir kin..
serviler sehrini gosterir hergun..
aldanma, seni de aglatir birgun..
gozunu canima dikti yalnizlik...
Bazen istemli, bazen istemsiz olarak başımıza gelen bi olaydır. Buluşacak ve konuşucak kimse olmadığı için bütün gün depresyonik müzik dinlemekten telefonun şarjını bitirir veya kafa dinlendirir.
yalnız olma durumu. ve tarafımca yazılan bir düzyazının ana fikri.
kafam mı karışık?

tik... tak... tik... tak... ardı gelmeyen ritmik sesler... her evde bulunan ve ne kadar yalnız olduğunu hatırlatmakla görevli o senfoninin ayrılmaz parçası... o insanı boğan sessizlik... sisler içinde bir limandaymışcasına bir karanlık... ve onu aydınlatan, gözünü kamaştıran bilgisayar... tuşlara dokundukça çıkan, saat tik taklarından bir farkı olmayan sesler... ve kafamda birbirine saplanan onlarca fikir... onlarca hayal... onlarca anı... onlarca hatıra... hepsinden önemlisi de kafamda çınlayan ve belki artık ayda bir kez duyabileceğim, ruhumun içine işleyen ama kurtulmam gereken o ilahi ses ve sahibi... son olarak bir kaç gün sonra göreceğim ve muhtemelen ömrümün sonuna kadar göremeyeceğimden emin olduğum ve belki de bu yüzden hiç gözümün önünden ayrılmayan o mükemmel sima... dünyama hoş geldiniz. it's my life... (bkz: bon jovi)
Üşüyünce belli olur o. Mesela bi elinizi diğer elinizle ısıtıyosanız, veya sarılan biri olmayacağı için fazladan ceket alıyosanız, tebrikler, yalnızsınız !!
Hz Muhammed bir hadisinde buyuruyor ki: Allah tektir. tekleri sever.
bir de bu acidan bakin.
özünü yakalama durumudur.

''toplumsallaşan biri kendi benliğini kaybeder.''
insan bazen yalnız kalmak ister. bazen de yalnızlıktan, yalnız kalmaktan korkar. bir dost sıcaklığını arar.seven, sarmalayan bir ses arar.en acısı kalabalıklar içindeki yalnızlıktır.
yalnızlık dipsiz bir kuyudur. derinlere indikçe bir şeyler keşfedersin, keşfettikçe anlamlaşırsın.
genellikle gece hissedilen bir duygudur.