bugün

yalnızlık benim eski sevgilim
yalnızlık benim en vefalı yarim
ben onu kimler için terkettim, o beni bırakmıyor.
görsel
hayatta, icinde kendinizi buldugunuz yegane kavramdir. ona sahip olabilmek icin zorlama davranislarda bulunmak zorunda kalmazsiniz, onu kazanmak icin bir caba harcamak zorunda degilsiniz, onu yasamak icin karakterinizden taviz vermek zorunde degilsiniz. sadece yalnizlik duygusunu yasarken siz sizsinizdir aslinda.
somut olarak yaz geldiğinde hiçbir arkadaşınızın sizle görüşmemesiyle içinde bulunduğunuzu anladığınız durum. *
(bkz: çerez tabağında beyaz leblebi olmak)
cenazeme kimler gelir diye düşünmektir.
Yalnızlık ömür boyu.. Yalnız olmaz kimsesiz olmak değildir ki.. Herkes en az bir kere kalabalıklar içinde yalnız kalmıştır, hissetmiştir o duyguyu. Her şartta herkes anlaşılmaz diğerleri tarafından; işte o zaman yalnızlık gelir. işte o yüzden kendine yetmeyi bilmeli insan.
yaşlanmadan huzur evine sempati duymaktır.
insan her zaman yalnızdır aslında. yalnızlıkla başbaşadır. isterse kalabalıkta olsun isterse kuytu köşede.. yalnızlık allah'a mahsus denir ama düşününce pek de değildir. allah'ın yarattığı her kul yalnızdır. yalnız doğar ve yalnız ölür..
yurdum ergenlerinin yaşadıkları her şeyin nedeni olarak gördükleri ve değerini alçalttıkları kavram.

siz yalnızlık mı çektiniz lan?
her durumda kendi seçimindir..
yalnızlık bende saklı çıkmaz bir an dışarı.
-biraz sokağa çıkarayım da oynasın, insan görsün ya *
kendim istediğimde bana çok iyi gelen ama şu an hissettiğim gibi ben istemeden gelince içimi acıtan duygu . Ne kadar arkadaşınız olursa olsun , çok sevdiğiniz bir sevgiliniz de olsa bu duygu daima bizimle kalıyo , bazen bana öyle bi güç veriyoki yapamam dediğim şeylere karşı cesaret kazanıyorum ama bazen de beni çok aciz kılıyo , su an da o acizlikteyim .
sevmesen bile eski sevgiliyi arama sebebidir .
Çevredeki kalabalıkla ölçülmez insanın yanlızlığı. Kaç kişi ulaşabilir ki ruhunun derınliklerine. Çevrem kalabalık ama içimde yalnızım.
yastığa kafamı dayadığımda tam da uyucakken beni ağlatan ucube.
yalnızlık; unutulmaktır, takılmamaktır, değer verilmemektir. Birlikte gidilen cafede konuştuğunun dinlenmemesidir, anlatılanın havada asılı kalmasıdır. telefona bir mesaj bile geldiğinde mutlu olmaktır. sürekli adım atan taraf olmaktan sıkılıp, köşeye çekilmektir.
saçma sapan filmlerde ağlamaktır yalnızlık, en saçma sapan bir çifte bile imrenerek bakmaktır. küçük bir iltifatta çoşmaktır. olamayacak insanlarda hoşlanmaktır, takılınmayacak insanlarla takılmaktır, sigarayı derin derin içine çekerek içmektir. anneyi özlemektir yalnızlık.
yalnızlık hiç bir zaman kurtulunmayacak bir illettir. yalnızlık ömür boyu...
insanların gerçek yüzünü gördükçe yalnızlık artar fazlasıyla ürkütücüdür. insanlarla ilişkilerde araya perde çekmeli hemde en pembesinden.
vantilatöre isim koyup, havalar iyice ısındığında ziya'ya sitem etmektir.
bir cay alayım başka kimse gelmeyecek.
okyanustaki şarap şişesi değil mi işte ya.
daha da kötüsü vardır; çaylaksınız. Yazdıklarınızı yalnızca bir avuç insan görüyor ve yazdığınız entrylerle bir süre sonra moderasyonun karşısına çıkacaksınız.
”insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız, yalnız.”
stefan zweig
telefon çalmadan önce bilgisayardan gelen dızırt zıdırıt seslerine heyecanlanmaktır.
günün 15 saatini bilgisayar başında harcamaktır. karışan yok eden yok.