bugün

Bilimsel araştırmalarda elimizde bulunan üründe ilgilendiğimiz proteinin olup olmadığını anlamak için kullanılan güzel bir yöntemdir. Proteinlerin antibadiler tarafından tanınıp, antibadiye bağlı bir detector ile, sinyal vererek protein belirlemesine dayanır.
proteinlerin kantitatif ve kalitatif analizlerinin yapılabildiği bir moleküler biyoloji tekniğidir. temel manada bir protein solüsyonunda spesifik antikorlar kullanılarak ilgilenilen proteinin var olup olmadığını, varsa ne kadar olduğu tespit edilir.
esas akış sds-page ve western blotting olarak ilerler. ilk olarak dikey bir poliakrilamid jel hazırlanır ve ilgili protein karışımı jeldeki kuyulara yüklenir. belli bir akımda yürütülür. kilodaltonlarına göre ayrıştırılan proteinler daha rahat çalışma yapılması adına metanol ile aktive edilmiş pvdf membranlara elektrik akımı ile aktarılır ki blotting kısmı esas burasıdır. üzerinde protein bulunan membran önce bloklanır ardından ilgilenilen proteine özel üretilmiş antikorla ve sonrasında bu antikoru tanıyan enzim işaretli ikincil bir antikorla muamele edilir. son olarak substrat koyulur ve bant oluşumları gözlenir.

tam bir amele işidir. çalışırken yıpranırsınız. çok bulaşık çıkarır. protokol 2 gün sürer. hata yaparsanız alın o 2 günü çöpe atın.
kendim bu teknikte mütevazi olamayacağım, iyiyimdir.

bir de şöyle bir versiyonu var, evlerden ırak:

görsel
Tanım girmem lazımmışta niyeyse aklıma bu geldi, kafamda güzel ama hadi bakalım. Spesifik bir proteinin miktar ve antibodye bağlanma affinitysini ölçmede kullanılır. SDS-Page electrophoresis e göre avantajlarından bir tanesi minimum görüntülenebilir protein miktarının yaklaşık 10ng olmasıdır.