bugün

When you're evil.
Heyecanlandıran 19.yy yazarı. Bireysel kalkınma devinimine yolculugunu merak ettirir.

görsel

(bkz: Candide ya da iyimserlik)
dinle ahlak arasında ilginç ve düşündüren bir bağ kuran filozoftur. ona göre, "din zayıf ve cahil insanların ahlakı, ahlak ise bilge ve güçlü insanların dinidir".
büyük fransız filozofu derler...

ne büyüktü, ne fransızdı, ne de filozof.
fransız aydınlanmasının önderi voltaire'dir. voltaire feodal sisteme, en çok da kiliseye karşı çıkmış bir yazardır. keskin zekâsı ve iğneleyici anlatımı ile toplumu etkilemiştir. aydınlanmacı olmasına karşın zaman zaman düşünceleri dalgalanır. yine de bir aydın olarak keyfî cezalara ve düşünce özgürlüğü önündeki engellere karşı savaşmıştır.
Candide ve Zadig adlı kitaplarının yazarıdır. ikisi de güzel kitaplar ama şimdiden söyleyeyim özellikle Candide'yi okurken milliyetçi damarınız tutabilir kitabı yırtabilirsiniz. Kitabın sonunda yine istanbul'dadır Candide.
''Okuma ruhu yüceltir.'' lafını eline hiç kitap almamışların gözüne sokmak lazım. güzel adamdır.
Voltaire, ölümünden kısa bir süre önce 4 Nisan 1778 tarihinde, Paris'te bulunan Dokuz Kız Kardeş Locası'nda (Les Neuf Sœurs Locası) Masonluğa alınmıştır. Yaşamı boyunca Masonlarla yakın temas içinde bulunan ve Fransız aydınlanma düşüncesini birlikte oluşturdukları Masonların geç davetine icabet etmiş, tekris töreni büyük bir ihtişam içinde gerçekleşmiştir. Benjamin Franklin gibi birçok isim, ABD'den sadece Voltaire'in tekrisinde bulunmak için Paris'e gelmiştir. Kendisine gösterilen bir saygı ve ihtimamın örneği olarak, Voltaire'e farklı bir tekris prosedürü uygulanmış, mabet kapısına gerilen siyah bir örtünün arkasından gerçekleştirilmiştir. Gözleri bağlanmamış ve Masonların kabulü esnasında uygulanan testler yaptırılmamıştır. Her üç derece de aynı gün içerisinde kendisine tevcih edilmiş, tekrisin ardından Loca başkanı tarafından yanına davet edilmiş ve orada oturmuştur.
fransız filozof voltaire… fransız devrimi ve aydınlanma hareketinin öncülerindendir.

günümüzde özellikle düşünce ve ifade özgürlüğünün temel taşı sayılan “efendi, fikirlerine katılmıyorum; ama fikirlerini özgürce dile getirmeni sonuna kadar savunacağım!” sözüyle tanınmaktadır.

ama bakın rus-osmanlı savaşı sürerken rus çariçesi ıı. katerina’ya yazdıklarına:

“yüce majesteleri, türkleri öldürerek bana yeniden hayat veriyorsunuz. siz avrupa’nın gücünü aldınız. türk dilini ve onu konuşanları avrupa’dan sürmek gerek… insanlığın iki büyük baş belası var: birincisi veba, ikincisi türkler…

(…) hümanizm ilkem olmasaydı, türklerin hepsinin kökünün kazınmasını görmek isterdim.

ben en azından birkaç türk’ün öldürülmesine katkıda bulunmak isterdim.

gerçi bu benim hoşgörü ilkeme uymuyor, ama insanlar çekilişlerle yoğrulmuştur…”

prusya kralı’na yazdığı mektupta ise “yunanistan’a zulmeden türklerden her zaman nefret edeceğim. ne barbar şeyler! onlara 60 yıldır cenevre saatleri satıyoruz, ancak hâlâ bunlarla ne yapacaklarını bilmiyorlar. saatleri nasıl kuracaklarını bile bilmiyorlar.”
internet, ipliği pazara çıkmamış kimseyi bırakmayacaktır.
Yazarlık hevesine karşılık babası yazı yazmasını istemiyordu. Bu yüzden oğlunu bu hevesinden vazgeçirmek için mirasından men etmişti. Buna karşılık Voltaire, "Benim mesleğim düşündüğümü söylemektir" diyerek 10 yıl gibi kısa bir sürede tanınan bir yazar olmuştur.
voltaire voltaire voltaire diyince birleşip voltaire'i oluştururlardı. ne çizgi filmdi be...