bugün

Şiir yazılmaya değmeyen kadınlardır. Erkeklerin de duygusal olup yazmaları aptal olduklarını gösterir.
Şiir gibi yaşamış kadınlardır. Trajedileriyle şiirseldirler.
Sairlerin dizelerle resimlerini yaptigi kadinlardir.
okuyup geçerler. whatsup tan atılan sığ mesajlar daha fazla dikkatlerini çeker. gerek yok. yazmayın. kadınlar için şiir yazmak kadar saçma bir şey görmedim. kendi duygu ve düşüncelerinizi, ruh halinizi ifade etmek için yazın. daha doğrusu şiirleri yazdıran kadınlar değildir. senin yüreğindir. yüreğinizin kıymetini bilin. herkese göstermek onu eritir. belki ben mecazen anlatıyorum ama somut olarak da aynı şey. erimiş kalbin şiiri yoktur.
O kadın kalsaydı o şiir yazılmazdı.
http://onedio.com/haber/u...e&utm_medium=facebook
Tomris uyar üç şaire şiir yazdırmış ama nedense en kıskandığım Leyla Erbil.
en nihayetinde şiir yazılacak yeni kadınlar bulununca unutulacak olan kadınlardır.

çoğu da şiiri bu aralar umursamamaktadır zaten.
Bu aralar çokça duyduğum ve duydukça dişlerimi sıktığım(son zamanlarda her şeye o kadar sinirliyim ki uçan kuşa diş sıkacak hale geldim-getirdiniz.) bir cümle: "Yazana değil yazdırana bakacaksın şekerim hahayt!"

Hay havanıza tüküreyim! Yazdırana bakacakmışız, bak sen... Ama o öyle olmuyor be şekerim size biraz hayal kırıklığı olacak ama; şairleri bilirim, şiirleri de bilirim(birçoğumuz gibi) ama kaç şiirin kadınını tanıyorsunuz? Ah! Doğru Muazzez Akkaya var di mi, meşhur Mona Rozamız. ikinci olarak kim var? Tanımıyorsunuz, bir elin parmaklarını geçmez zaten tanıdıklarınız da. Muazzez'i de tanımaz olsaydık zaten keşke, bu ne ukala ne duygusuz kadındır. Her neyse, siz bile yazdırana bakmıyormuşsunuz gördünüz mü? Evet, bakmıyormuşsunuz. Bakılacak bir tarafları da yok zaten. Ukala olurlar, üç metreyi aşar kibirleri. Ya da ne yapacağını, neyi istediğini bilemeyen bir ruh hastası olurlar. Şiir yazamazlar, o kadar yürekleri yoktur. Duygusuzlardır. Ama -şiir yazan koca yürekli insanlarla alay edercesine- "Yazdırana bak şekerim, ben olmasam yazamazdı." diye böbürlenirler; saygısızlardır emeğe, saygısızlardır duygulara, saygısızlardır aşka. Beni kızdıran şaire çektirdikleri acılar, ukalalıkları, ruh hastalıkları değil; emeğin üzerine konmaya kalkmaları. Ulan siz zaten şiire değer vermezsiniz ki. Ne bu tavırlar? Hmm tahmin edeyim, kıskançlık mı? Evet, siz bir de çok kıskanç oluyordunuz değil mi. Unutmuşum. Yüzüne dahi bakmadığınız adamın başarısını da kıskanabilirsiniz ve bunu da ellerinden almak isteyebilirsiniz. Bu çok doğal. Alıştım ben sizin saçma davranışlarınıza. Benim de hayatıma bazen giriyorsunuz, yavaşlatıyorsunuz üreticiliğimi müthiş bir şekilde ve ben pek ses çıkarmıyorum buna kırılmayın diye. Sonra da afralarla tafralarla çıkıp gidiyorsunuz sanki çok şey katmışsınız da öyle gidiyormuşsunuz gibi. Ah doğru, şiir yazdırdınız(!)

Her neyse çok uzatmayacağım. Ben hayatımda pek az mutlu şiir gördüm. Yani illa yazdırana bakacaksak da şunu söyleyeyim, beş para etmezler.
Siz yazmayın beyler bkunu çıkarıyorsunuz.
kadına şiir yazılmadı, kadın şiir oldu.
Şanslı kadınlardır.
Edebiyat tarihçisi değilim, bu yaştan sonra olacağım da yok...

Elsa'nın gözleri şiiri'nin elsa'ya yazıldığını biliyorum.
Çok da acı vermişti bana. Neyse.
Bu konuda en şanslısı tomris uyar herhalde.
Şiir yazan kadın olarak bazen kıskandığım kadınlardır. Yine de hak etmiyorlar.
şiir yazamıyorum diye sevdiğim kadını şiirden mahrum edemezdim. ben de ona doğumgününde hediye etmek üzere her güne farklı bir şairin şiirlerini el yazımla yazıp bir ajanda hediye etmiştim.

kadın, oldurur.
Üç dört kadına yazdım. Şiirleri alıp Gittiler.
Bütün dizeleri alıp arkalarına, arkada bıraktıklarına bile bakmadan gidecek kadar cesurdurlar.
(bkz: tomris uyar)

bazı kadınlardır.
Feraye hanımdır.
Sena ismi verilmiş böyle bir siir var, kadın olsam bana yazilmasini isterdim. Sözlerine bakarsiniz, dinletisini birakayim.

https://youtu.be/oFVVL1SJeAQ
görsel
Bir adın vardı senin peşinde de üç büyük şair.
vuslat varsa şiir yazılmaz, yazılamaz bundandır acılar doğurur bütün hisleri,böyle iliklerine kadar hissedeceksin o benliğindeki titremeyi sonra yazacaksın kavuşursan yazamazsın. işte kavuşamadıklarınızdır şiirler yazdığınız.
Bir Tomris uyar değildik ama bize de yazan olmuştur biz de az can yakmadık filan diyormuşum yok öyle bir şey de. Bu konuda en çok kıskandığım isimler Tomris ve Piraye sanırım. Ha birde Celile, az mı süründürmüş Yahya Kemal’i. (bkz: sessiz gemi)
Kıskanılan kadınlardır.

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun, ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
incinirsin.

Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme, lavinia
Adını gizleyeceğim.
Sen de bilme, lavinia.

(bkz: Özdemir asaf)
(bkz: tomris uyar)