bugün

kısa boylu olmaktan farksızdır.
baştan şu sorulara hazırlıklı olunmasını gerektiren durum:

- senin boy kaç?
- yukarılarda hava nasıl?
- senin boyun mu uzamış?
- oradan aşağısı nasıl görünüyor?

merdiven adındaki mucizevi icata rağmen evin perdelerinin takılması görevi istisnasız sizindir. dolapların tepelerindeki envai çeşit hırdavat ve eşyayı indirmek, onları geri oraya koymak, ampül değiştirmek de size aittir.

otobüste koltuğa sığılmama, dolmuşta da ayaktaysanız sekize katlanma gibi durumlarla karşılaşırsınız. yeni bir evde kapıdan eğilerek geçmeye alışana kadar kafayı illa ki bir-iki kez çarparsınız.
kısa boylularin tepesine bir tane yumruk indirmek için avantajli olmaktir.
ayakkabı numaranız da boyunuza oranlı olarak epey büyüktür.
ayyakkabı bulamayabilirsiniz, zor bulursunuz.
(bkz: uzun boyluların dolmuşa binememesi)
çoğu zaman kıskanılma durumudur.
türkiye'de kızların boy ortalaması düşük olduğu için 1.80 yukarısı uzun sayılıyor. saçma salak cümlelere ve sorulara maruz kalma sebebidir.

- sen basketbolcu musun?
- sulak yerde mi yetiştin? *
- yeni nesil de pek uzun
- şu perdeleri sen assana.
- senin boyun uzun tencereyi versene.

arkadaşlarla otobüsteyseniz:
-senin boyun uzun düğmeye bassana.
(bkz: hani bana hani bana)
insanı "adaletsiz dünya ulleynn" diye böğürten olay. **
minyon arkadaşların yanında ekseriyetle kendini bir dev ana, bir xena gibi hissetme durumudur.
uzun süre sabit şekilde ayak durmanın göz kararması olayını ortaya çıkaracağı durumdur.
tipte biraz iyiyse eve dönüşte ceplerinizde haberiniz olmadan konulan bir sürü telefon numarası bulmanız mümkündür.

(bkz: egoizmin doruk noktasi)
güzel bir seydir. kisa boylular tarafindan hep kiskanilan bir özelliktir. kadin olsun erkek olsun bu degismez.
ilkokul 3. sınıfta olunmasına rağmen, 23 nisan yürüyüşünde başı çekmektir.
insanların size sanki bir sırıkmışsınız gibi baktıkları durum. aslında yalan da değil, sırık olarak yaşamak da güzel. sırıkların da canı var..
sanıldıgı kadar sanşlı bi olay degildir hatta zararları vardır.
"askerde sancakçı flamacı olursun sen" sözlerini duyma zorunluluğu getiren fiziksel özellik.
"yukarıda havalar nasıl? ehe ehe ehe" esprilerine maruz kalmaktır.
karizmaya açılan kapıdır.hele hele erkeğe acayip oturur,ben burdayım mesajı verir.tabi biraz da akıl koymak lazım bunun üstüne.
evdeki bilumum perde takma, mutfak dolabının en tepesinde bulunan pasta tabaklarını anneye verme görevlerinin kayıtsız şartsız üzerinize kalmasıdır. başka da bir faydası yoktur diyemem elbette var; karşı cinsinizin dikkatini çekmede artı puandır, şekil itibari ile bir şeye benzemeyenler dışarıda kalmak kaydı ile tabi.
yediklerinize dikkat etmeyi, düzgün bi fiziğe sahip olmayı gerektir zira iri yarı bişe olup cıkarsınız.
(bkz: biz böyle iyiyiz)
dışlanmanızı ve böbürlenmenizi sağlayacaktır. durum değişmeyecektir hiçbir zaman. uzun boylu bir partner bulmak durumundasınızdır. 175 olağanken üstü abartıdır, ayak numaranız da artacaktır boy ile orantılı şekilde.
dolmuşlarda artık şöförle laf ebeliğine soyunma, birgün çok fena kavga etme sebebidir.
dolmuş şöförü sürekli uzun boylu kişiye bakıp arkaya doğru ilerleyelim der ve karşılığında ''istersen önce bak sonra cümle kur'' denir ve dolmuşçu anlamayıp tekrar sorduğunda ayarı yemiş ve millet tarafından gülünç hale düşmüştür. intikamını birgün alacaktır. lan şu kadar zaman geçsin nasıl olsa kısalıcam diye bir seçenek de yokki mınskiym. ne yapsam ne söylesem o uzun boyluluk hissi..
(bkz: olur olur yani)
(bkz: allah bi boy vermiş gerisini koy vermiş)
genelde çok iyi bir şey olduğu düşünülse de birçok dezavantajı vardır. aklıma gelen dezavantajları ve avantajları şöyle:

- uyumak büyük bir sıkıntı olabilir. zira eğer boy 1,90'ın üzerindeyse yatağa sığamazsınız. ayaklar sürekli yataktan dışarı sarkar veya bazen köşedeki tahta dolayısıyla sarkamaz da. bu yüzden bacakları toplamak gerekebilir. o da pek rahat değildir.

- birisiyle yeni tanışıldığı zaman "basketçi misin?" ya da "basket oynadın mı?" şeklinde sorulara cevap vermek zorunda kalınır.

- minibüslerde ayakta durmak tam bir eziyettir. kişi, iki büklüm olur ve minibüsten inince büyük bir rahatlama yaşanır. mümkün olduğunca minibüslerden uzak durmak gerekir.

- eğer boy 2,00 civarındaysa kapılardan geçerken dikkatli olmak gerekir. hatta bazı yerlerde kişi tavana bile çarpabilir. tabii ki bu çok az meydana gelir ama bazı tavanlar yere çok yakın olduğu için mümkündür.

- futbol oynarken genelde dezavantaj olarak görülebilir. zira uzun bir oyuncu muhtemelen çabuk değildir ve özellikle de savunma oyuncularının çok uzun olması iyi değildir. ama uzun boylu olmak, hava toplarında bir avantaj yaratır.

- basketbolda ise tam tersidir. 1,85'ten kısa olmak büyük dezavantajdır. ama tabii ki uzun boylu olmak her şey değildir.

- yağmurlu havalarda şemsiye taşımak da oldukça zordur. belki insanlardan daha yüksekte olur şemsiye ama ağaç vb. yerlere takılma gibi bir ihtimali vardır. şemsiye taşımanın yanı sıra, şemsiye taşıyanlar da tehlike arz edebilir. başkalarının şemsiyesi uzun boylu kişinin yüz seviyesinde olduğu için şemsiye göze girebilir. bundan dolayı sürekli dikkatli olmayı gerektirir uzun boylu olmak.

- arabalara sığmak da büyük bir sorundur. özellikle de nissan micra veya suzuki swift gibi arabalarda ayakları koyacak yer bulmak pek kolay olmaz. koltuk en geriye çekilir ama böyle bir durumda da arkada oturan kişinin ayakları sıkışır. hele arabadaki herkesin boyu 1,85'in üzerindeyse yolculuk eziyete dönüşür.

- uzun boylu olmak, büyük eller ve parmaklar anlamına da gelebilir. bu, nokia e72 gibi klavyeli telefonları kullanırken sıkıntı yaratır. mesaj yazarken uğraşmak gerekir.

- zaman zaman, "orada havalar nasıl?" gibi saçma esprilere zorla gülmek zorunda kalır insan.

- uzun boy, biriyle öpüşürken de sıkıntı yaratır. bir de karşıdaki kişinin boyu 1,65 civarındaysa bayağı eğilmek gerekir.

- evde perde takılacağı zaman kurtulma şansı pek yoktur. eğer kişi, evdeki en uzun kişiyse bütün perdeler o kişiye taktırılır. hatta komşular da perde takılmasını rica edebilir. (bana okulun perdelerini taktırmışlardı.)

- kıyafet bulmak da sıkıntıdır. bir tişört beğenirsiniz, boyunu tutturursunuz ama bu sefer bol durur. bedenini tutturursunuz, kolları kısa gelir. ayakkabı bulma konusunda da bu tür sıkıntılar yaşanır. eğer ayaklar çok büyükse, ayakkabıları özel yaptırmak gerekebilir.
ülkendeki boy ortalamasının 17 cm üzerinde olmaktır.