türkiye de yaşamaktan nefret etme sebepleri

cahil açgözlü onursuz bencil kendini beğenmiş embesillere güç para konum verip onlar tarafından idare edilmek zorunda kalmış olmamız.

Yaşayamamaktır.

kemalistler.

'el alem ne der' lafı.

en başta adaletin olmamasından dolayıdır.

artık vicdansızlığıyla, vurdumduymazlığıyla çöplüğe dönmesidir. her konuda bu kadar yozlaşmış değildik biz. ortak yaşanırdı acılar bayramlar. ne zaman bu kadar tiksinç bir şekilde bölündük parçalara bilmiyorum. ama artık bir memleket denilemeyecek noktaya gelmiştir, getirilmiştir.

Gerici insanlar, insanlıktan bir haber insanlar.

yaşam kalitesinin düşüklüğü en başta gelir.
geçen yaz almanya'daki bir akrabamın yanında kaldım,akrabam kadın ve alman kocasıyla yaşıyor,her ikisi de 40+ yaşında.gelirlerine almanya için orta diyelim,ki en fazla orta-üst bir seviyededir.ve bahçeli bir evde yaşıyorlar,ikisinin de ayrı arabası var,tatillerde ülkenin başka bir tarafına ya da başka bir ülkeye gidebiliyorlar.bir de türkiye'ye bakalım.çiftimiz yine 40+ yaşında,ancak seviyeyi orta-üst'e yükseltelim.çiftimiz en fazla ''ağaoğlu my shittytowers'' tarzı bir izole sitede daire sahibi olur.en büyük lüksleri tatillerinde ''kusana kadar her şey dahil'' etiketli,fakir rusların ve orta seviyeli gelirdeki batılıların tercih ettiği otellerde garsonlara ''oh be'' dedirten kesim olmaktır.ve işin en acı tarafı,bu hayat için en az 16 sene eğitim (ilkokul+lise+üniversite) almanız gerekmektedir,sonra kpss v.b sınavlarla uğraşmalısınızdır,ve en iyi tatil seçeneğiniz antalya'da 5 yıldızlı 5 gündür.aslında,tek gevşeme seçeneğiniz budur.çünkü öncesinde türk eğitim sistemi,sonrasında çalışma temposu,sizi hobi sahibi olmamaya iter.eğitim sistemi pasifize edicidir ve öğrenciyi hareketsizliğe teşvik eder,futbol,basketbol gibi izlenebilen sporlar dışında bir spora özenme fırsatınız olmaz.kadınlarımızın aktivitelerine bakalım,örgü,nakış,dikiş...hep oturma içeriyor,değil mi? en son macerasını erasmusla yaşayan türk insanı,evlenir,macera defterini kapatır ve kendisini işten eve gelip dizi izlemeye verir.çünkü diğer şeyler pahalıdır.yıllar boyunca eve kapanan ve tv izleyen türk insanı,50sine geldiğinde hareket edemez.batılı yaşıtları bisiklete biner ancak kendisi toplu taşıma araçlarında yer ister.batılı yaşıtları emekli olup ülke ülke gezerken türk emeklisinin en gezici hareketi yazlığa gitmektir.65 yaşına kadar çalışırsın,hatta emeklilikten sonra da çalışırsın çünkü maaşa paran yetmez,ve sana verilen hayat bu kadardır.çocukluğunu yaşayamazsın*,gençliğini yaşayamazsın*,yetişkinliğini yaşayamazsın* ve yaşlılığını da yaşayamazsın.

sonra tabii ki cahilliğin her alana yayılması.kitap okumanın,sırf kitaplar pahalı diye enayilik olarak görülmesi,aslında okumanın enayilik olarak görülmesi,milyonların sadece parayı bulmak için üniversitelere koşması.ondan sonra nişantaşı üniversitesi sana da burs veriyor gibi şaka niteliğinde kampanyalar.bir türlü refaha erişemeyen annelerin ve babaların çocuklarına,oku,bizim gibi yaşama demesi,belki de istemeden.ve o çocukların sırf para için okuması.bir ülkenin paraya,güce tapması.hem de hiç sorgulamayan,ne denilse denilsin biat edilen bir ülkenin paraya tapması.sırf para için ailelerin bozulması,maddi durumu nispeten daha iyi olan iki kardeşin iflas etmiş kardeşle bir araya gelmemeye çalışması,onu aralarına almamaları,ona aklı yerinde değilmiş muamelesi yapmaları mesela.

üretmemek.çalışmayı enayilik zannetmek.tembellikle övünmek.sonuç,tohumunu bile başka ülkeden alan bir tarım ülkesi.

bir de gündemin sizi yıpratması var tabii.twitter'da ''isveçli olsaydık muhtemelen şu an en büyük derdimiz sevgililerimiz ve geleceğimiz olurdu,ülkenin durumu değil.'' benzeri bir tweet görmek insanı üzüyor.

Neye kalkışsan hep bir tanıdığın olmalı, torpilsiz iş yürümüyor memlekette. Kimin umurunda ülkenin kalkınması dayıyı araya sokup ölene kadar devleti sömürelim mantığı..

ülkenin doğan görünümlü şahin olması.

kıbrısa yerleşsemmi acaba dedirten sebeplerdir. ancak kıbrısta pek cazip gelmiyor şuanlık.

esrarın serbest olmaması.

Elektronik eşyaların bize kol kadar geçirilmesi, trafik ve elektriğe ve suya yapılan zamların üstünde günlük 2 kez kesinti yaşanması.

akepedir.

insanların disiplinsiz olması ve zamanı iyi kullanmamaları, böylece siz de bu düzenin bir parçası oluyorsunuz. Şehirlerdeki yollların bile çok kötü olması. Toplu taşıma araçlarının kapasitesinden çok yolcu alması.(stabil olmuyor işte. Kimi oturuyo kimi ayakta kalıyo. Gençler Yer verme baskısı altında oluyo.) asgari ücretin çok düşük olması. Vergilerin çok yüksek olması ve trt gibi çok saçma vergi türlerinin olması. Çay, fındık, badem ve hayvancılık ülkesi olup da Bu ürünlerin ve etin fiyatının çok yüksek olması. Benzin fiyatlarının en yüksek olduğu ülke olması. Elektriklerin mersin gibi bir ilde bile zaman zaman kesilmesi. Maden faciasında 301 işçinin ölmesi ve Bu gibi olaylara zamanıda önlem alınmaması. Eğitim ve Sınav sisteminin çok kötü olması ve sürekli değişmesi.(çok gereksiz ağır bilgiler verilen öğrencilerin sırf okul kazanmak için çok Zor sınavlara giriyor olması ve Bu ogrendigi bilgilerin çoğunu unutacak olması.) vs. vs...

yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı.

tam tersi olsun istiyorum amk, kışın güneşlenip, denize işeyelim. yazın paltonun cebinde bulduğumuz çiğdemi neşeyle çitleyelim.

çok mu şey istiyoz?

Gebze - harem yahut Pendik - Kadıköy minibüs hatlarını da içine alan sebeplerdir.

Fosforlu giyinip sokağın ortasında adım başı fotoğraf çekinen, bağıra bağıra konuşan ergenler. Yerlere tüküren amcaları asla unutmamak lazım.

köle bir toplumun vatanı haline getirilmesi. şu anki yönetim şeklinin darbe ile gelmesi. bir gecede damdan düşer gibi dilinin değiştirilmesi. alimlerinin asılması. kılık kıyafet özgürlüğünün elinden alınması. dine yaptırımlar uygulanması. kültürünün değiştirilmesi. halkın batılı köpeklere özendirilmesi.

'' bir gün bu ülkenin başucuna bir not,yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim, çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim.''

Zorunlu askerlik. Birçok işte saç kestirme zorunluluğu.
Bağnazlık. Sürekli yenen devlet kazığı.

insan canının değersiz olması.
torpil
rüşvet
eğitim sistemindeki bozukluklar ve niceleri.

--spoiler--
-pedagojik formasyonun olmadan seni öğretmen olarak alabiliriz. ama ücretli öğretmenlik diye bişe bulduk. ücretli öğretmen olarak alırız. ücretli öğretmen dediğimiz de diğer kadrolu öğretmenler kadar hatta onlardan daha fazla derse girecen ama onların çeyreği kadar maaş alacan.

+hmmm peki kadrolu olarak girsem

-olmaz formasyonun yok sen öğretmen olamazsın. ama köle olarak alabiliriz seni. pardon ücretli öğretmenlik diyeceğdik.
--spoiler--

- kalıplaşmış parti ve kanat zihniyetleri.

- dogmatik siyasi ideolojiler.

- 'şöyle düşünüyorsa şu taraftandır'cılar.

- koyu değişimciler ve koyu gelenekçilikler.

- paraya tapan yöneticiler.

- insanlarda giderek artan bencil duygular.

muhafazakar yobaz akape zihniyetinin riyakarlığı.