bugün

düşünmeden iş yapmaya alışkın oluşumuz.

not : rakip olabilecekleri sıraya dizerim
çok basit olması ve kısa sürede bitmesi en başlıca sebeplerdir. ben olsam zürafayı oyuna dahil ederdim, heyecan katabilir.
satranç öğrenenlerin aman ben çok iyi oynarım, aman rakipleri sıraya dizerim, amanın bu zeka oyunu zaten siz ne anlarsınız amk diye havalara girip oyundan tiksindirmesi.
not: vasat altı bir satranç oyuncusuyum alayınız tokatlarsınız beni.
evet, satranç düşünmeye yöneliktir ama, bizim halkımız düşünmekten korktukları için satranca da bulaşmazlar. tavla denen bir çocuk oyunları vardır.
çünkü yıllarca oynasan 10 yıl arka arkaya türkiye satranç şampiyonu olsan fenerbahçeye atacağın bir gol kadar değeri olmayacaktır. il birincisi olursun federasyon seni türkiye şampiyonasına götürmez. kendi imkanlarına gidersin bütün masraflar sana aittir. sözde federasyonun sporcususun ama federasyon bir halta yaramaz. bunlar gibi bir çok sebepten ötürü türkiye de satranç bir spor olarak algılanmaz, nu algıyı oluşturmak için kimse çalışma yapmaz.
düşünerek vakit kaybetmek istemediğimizden satranç cazip gelmiyor.
sabır gerektiren bir oyun olduğu içindir. hele bir de rakip yaptığı hamlelerde için dakikalarca düşünüyorsa bizim insanımız.o kadar dayanamaz. yapımımızda yok.
Siz hamlenizi düşünürken karşıdakinin hadi çabuk oyna işimiz gücümüz var demesinden dolayıdır.