bugün

Kıbrıs'ta pek yaygın kaşar türüdür. "Hellim" varken bakılmayacak türdendir. "1974'te bu iş bitti" dediğim bir tanesi dellenerek ortamı terk etmişti.
Avrupa parası ve "tarrağı" için kıvranan, siyaset ve tarih bilmez beyinsizlerdir.
"Yav he he" deyip geçin.
rumların ettiği tecavüzler nedense hesaba katılmaz. evet, türk askerlerinden böyle işlere kalkışanlar olmuştur ancak rumlar gibi sistematik tecavüzler ve katliamlar yapmamıştır.
türkler kadar kendini hakir gören bir soy yoktur şu alemde!
vurduruyordur.
şu millet ne çektiyse tarihle hesaplaşmalıyızcılardan çekti. humanist olacağım diye saçmalayanlardan. olmuş mudur? evet olmuştur. bunu kendi içinde konuşursun lakin gidip yayarsan sana zarar verir. ne yazık ki bize aman olmuş olan unutun gitsin denirken bir taraftanda yahu sizinkiler şurada şunları kesti hesaplaşsanıza denir. yunan askeri egede köyleri yaktı hesap soran yok biz yunanistan'ı 400 yıl yönettik hesaplaşalım. balkanlarda özgürlüğünü kazanan hemen her ülke önce müslümanları kesti aman unutalım barışalım ama sizde onları kestiniz hesaplaş.
Ecevit'e suç bulmak gereksiz. Ecevit sadece oradaki Türk halkına yapılan zulme karşı operasyonu başlattı. Ne yapsaydı amk elin rumu Türkleri katletse miydi?
Babamın anlattığına göre münferit bir olay yaşanmış hatta iki askeri bunların birlik yakalamış. Bir türke tecavüz etmişler. Tabii daha sonra hem sağlam dayaklar; 15'er yıl askeri cezaevi ve sonrasında askerlikleri devam etmiş. Babam 95-96 senesinde askerlikleri bitmiştir ancak demişti.
kabuklu seven kevaşenin kabulsuza yönelişidir.
(bkz: bekli biri sinirlenip beni sikse sevdası)
kıbrıs'ta türkleri sevmedikleri bir sır değil. gerek rum tarafında, gerekse türk tarafında sevilmez türkler. böyle bir olay yaşanmış olabilir, böyle bir iddiayı "türkler öyle şey yapmaz" diyerek milliyetçi duygularla nene hatun ayağına yatarak savuşturamazsınız. he ben olduğuna inanmıyorum, ama olmuşsa da bu genelleme yapılmayacak kadar iğrenç bir olaydır. bu kıbrıslıların tek dertleri rumlarla birleşip tek bir ada devleti olarak özgür kalmak. onun içindir ki böyle şeyleri ara sıra diyorlar.

bunu yapan askerler var ise, gerekli ceza verilmiştir zaten.
askerin tenezzül etmediği kadın beyanı olması muhtemeldir. sana sözlükteki ergenler bile bakmaz kızım.
genelleme yapmak yanlış ki yarası olan genelde bu şekilde yaklaşır olaylara.

ama içlerinden bağzıları bunu yapmamıştır da diyemezsin.

iki ucu boklu deynektir efenim, salıverilsindir.

geçmişi kurcaladıkça ileriyi göremez olduk hıaamınaa.
kars kaşarından hallicedir.

Kıbrıs ile doğuyu birbirine çok benzetirim bu aralar. esasında batıda olan doğu algısı aynı şekilde kıbrış içinde geçerli. düşünün batıdaki 15 yıl öncesi doğu algısını. pkk var, halk mecbur, aslında iyi insanlar, onlar da PKK'dan zarar görüyor, aslında biz kardeşiz, kürtler iyi insanlar falan iken bazı şeylerin açığa çıkması ile batıdaki doğu algısı değişti. şimdiyi anlatmaya gerek yok. hemen hemen aklı başında her insan farkında.

türk insanının Kıbrıs algısı da bu yönde. tabi doğu gibi dersek biraz abartmış ve biraz haksızlık etmiş oluruz elbette ama durum kardeşiz çok seviyoruz, evladımız onlar bizim'den çıkar. Kıbrıs türkü ile türkiye türkü arasında kutuplaşma yoksa bu aslında türkiye türk'ünün haberdar olmayışındandır.
mutlak suretle tost yapılması gereken kaşardır.
amının içinde sinekler gezen kişi beyanıdır. gelirsek oraya, o meclisini de ermenilerle birlikte alırız.
hollywood onu keşfederse exorcist devam filminde oynayacak olan kevaşedir.
Kimse kimseye tecavüzcü dememiştir ama işine gelmeyenler lafı istediği yöne çeker.

"CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya, Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler sırasında, UBP Milletvekili Zorlu Töre’nin konuşmasının ardından konuşma yapma gereği duyduğunu ifade ederek, Töre’ye, “Ne olur bunları tekrarlamayın Sayın Töre, bu ülkede sadece Vehbi Zeki Serter’in yazdığı tarih yoktur, çok değerli tarihçiler vardır. Başta Zorlu Bey’in anlattığı resmi tarih, bu ülkeyi yöneten, ganimet sistemini paylaşan egemenlerin işine yaradı” dedi. Derya’nın bu ülkede sadece Kıbrıslı Türkler’in acı çekmediğini anımsatması ve tecavüze uğrayan Kıbrıslı Rum kadınlara dikkati çekmesi üzerine de Töre ve CTP-BG’li vekiller arasında tartışma yaşandı.

Meryem Ekinci

CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya, Meclis’te yaptığı konuşmada, Meclis kürsüsünden anlatılan tarihin yanlış olduğunu, resmi tarih dışında farklı gerçekler olduğunu, federasyonun anlatılanın aksine bir Kıbrıs Rum tezi değil tam tersine Türk tezi olduğunu vurgulayarak, çarpıcı gerçeklere işaret etti.

“Tek acı çeken biz değiliz”

“Sayın Töre’nin konuşması üzerine konuşma yapmaya karar verdim. Sayın Töre, Elif’in Kağnısı’nı ıne zaman okuyacaksınız onu da merak ederim.

Siyasal bilimlerde der ki faşizm faşizmi besler. Bu Meclis’te de zaman zaman kürsüye çıkıldığında, Rum milliyetçilerin söylemleri cımbızla seçilir ve meşrulaştırılır…

Bugün başta Zorlu Bey’in anlattığı resmi tarih, bu ülkeyi yöneten, ganimet sistemini paylaşan egemenlerin işine yaradı. Sürekli bir mağdur edebiyatıyla aslında bizden başka insanların da acı çektiği bize unutturulmaya çalışıldı. Evet biz Kıbrıslı Türkler çok acı çektik. Kayıplarımız var, göç ettik. Neden kayıplar ve doğumlar üzerinden gazetelere bu kadar çok ilan verilir?

Ama bir tek biz değiliz. Rumlar var, Maronitler var, Ermeniler var. Evlerin oldular, tecavüze uğradılar. O kadar çok Kıbrıslı Rum kadın vardı ki tecavüze uğrayan, kilise kürtajı serbest bıraktı.”

“Kimse unutmasın ki federal tez aslında Türk tezidir”

“Barışı da savaşı da insanların yaptığını unutmadan konuşmak lazım. Federal çözüm de tam da böyle bir şeydir. Federal tezden bakmak belki utanmayı, vicdanımız olduğunu hatırlamak demektir. Sadece geçmişe bakmak değil.. Lütfen kimse unutmasın ki federal tez aslında bir Türk tezidir. Bugün bazı aymazlar federasyonu bir Rum tezi olarak sunsa da tarih bilgileri olmadığı için aslında Türk tezidir.”

“Neden federal çözümden bu kadar korkuyoruz?”

“Neden federal çözümden bu kadar korkuyoruz? Bugün PIK televizyonunda Kıbrıslı Türkler’le ilgili programlar yapılıyor. Kıbrıslı Rumlar bir şeylerle yüzleşmeye başladı. Federal bir Kıbrıs aslında uluslararası yerini aldığında bugünkü hukuksuzluk yerinden oynayacak. Eskisi gibi olmayacak. Bundan aslında ciddi şekilde endişe duyuluyor.

Bunlara karşı çıkanlar, federasyona karşı çıkanlar nereden medet umuyor, Külhanbeyi tarzı dış politikalardan medet umuluyor…”

TPO’ya izin verildiğinde Yunanistan gemilerini Akdeniz’e göndermedi. ihtiyacımız olan birbirimizi eşit kabul edip federal devlet kurmaktır. Etnisite ötesinde bizi ortaklaştıran başka şeyler olduğunu da fark ederek davranmalıyız.

Unutulmaması gerekir ki federatif duruş, Kıbrıslı Türkleri azınlık gören anlayışa da karşıdır. Evet milliyetçilik savaştır.”

“Bu ülkede sadece Vehbi Zeki Serter’in yazdığı tarih yoktur”

“Ne olur bunları tekrarlamayın Sayın Töre, bu ülkede sadece Vehbi Zeki Serter’in yazdığı tarih yoktur, çok değerli Tarihçiler vardır. Bizim artık bundan sonra doğacak çocuklara borcumuz vardır.”

Töre: “Şiddetle karşı çıkıyorum”

Derya’nın konuşmasının ardından Töre tekrar söz alarak, “Sayın Doğuş Derya Kıbrıslı Rum kadınların tecavüze uğradığını ve kürtajın bunun üzerine kabul edildiğini söyledi. Buna şiddetle karşı çıkıyorum. Türk ordusu tecavüzcü değildir” dedi.

CTP-BG’li vekillerden Töre’ye tepki

Bunun üzerine CTP-BG’li vekiller ön sıralardan kimsenin tecavüzler konusunda Türk ordusundan bahsetmediğini ifade ederken, arka sıralardan yüksek sesle yanıt veren Ömer Kalyoncu da “Yalan söylüyorsunuz. Türk ordusuna tecavüzcü diyen yoktur” dedi."

Kıbrıs Postası gazetesinden alıntıdır.

bi de okuyun ya, iyidir.

http://www.ankaradegillef...fasistleri-rahatsiz-etti/

http://www.ankaradegillef...a.org/tesekkur-ali-sahin/
bir kişinin tecavüzcü olmaması için türk askeri olması yetiyor demekki bazı insancıklar için. sanki tecavüzün veya tacizin asker olmakla ya da etnik kökenle alakası varmış gibi. lan amip bu ülkede ki tacizci, tecavüzcü oçlar askerlik yapmadı mı? neden olamasın. ama hayır olmaz çünkü türk askeri kutsal varlık. türk askeri hatasız kul.
tanım: hayali bir kaşar türü.
rum yönetimi meclisinde bir tane milletvekili çıkıp yahu biz de enosis için türkleri katlettik tek acı çeken biz değiliz der mi? nah der. ortak acı tamamen palavra bir laftır. bizim eşek hümanistler ise hemen atlar.
kıbrıs ab'ye üye olduğunda dönemin yunan başbakanı megola idea'ya bir adım daha yaklaştık demişti de sanki yunan hükümet sözcüsü abdullah gül müş gibi üstüne alınıp sayın başbakan öyle demek istememiştir demişti.

türk bu kadar eşek olduktan sonra sırtına semer vuran çok olur.