bugün

orta asyadan bugüne taşınan şaman gelenek ve göreneklerimiz. içtenlik taşıyan güzel seyler bunlar.

(bkz: nevruz)
(bkz: kahve falı)
(bkz: ağaç dallarına bez asmak)
(bkz: gelinin başından buğday para ve şeker atmak)
tahtaya vurmak. ülkemizde bunu kimse şamanist olduğu için yapmasada aslında bu bir şaman geleneğidir.

gidenin arkasından su dökmek. eski türklerdeki su kültünün doğurduğu bir adettir.
loğusa kadınların başına bağlanan kırmızı kurdela şaman dönemden günümüze kadar ulaşmış bir adettir. bu kurdelanın anneyi ve yeni doğan çocuğu, albız denen şeytana karşı koruduğuna, özelikle alevilik'de gözlemlenen mezarın başına bağlanan kırmızı kurdelanın da ölüye kötü ruhların musallat olmasını engellediğine inanılır..
bazi amerikalilara da gecmis adetlerdir. gecerken kuzey buz denizindeki bering bogazini kullanmis olsa gerektir. zira amerikalilar da "knock on the wood" deyip 3 defa tahtaya vururlar.
ilk akimlarinin ic anadolu koylerinde ortaya ciktigi, birbirlerini seven genclerin iki gonulu bir edip samanligi seyrana cevirecek sekilde urettigi fantazilerdir. yayginlasarak turk geleneklerinde yer almistir.

ayrica red kit`te bu gelenekten kendine bir saman copu dusurmus, ve her macerasinda agzindan eksik etmemistir.
"sakla şamanı gelir zamanı" diyerek ilerde adet olur kullanırız denilen adetler.
nazar boncuğu ve nazar inancı, kurşun dökme hadisesi şamanizmden günümüze getirdiğimiz adetlerimizdendir.

ayrıca, cami mimarisine kattığımız "kubbe" gök tanrı dini'nden taşıdığımız bir durumdur.